Bir kamu kuruluşunda gider gerçekleştrme görevlisi olarak çalışmaktayım. Yaptığım bir gider ödemesinden dolayı sayıştay başkanlığının yargılaması sonucu kamu zararına sebebiyet verdiğim gerekçesiyle ilam çıktı. İlamın tebliğinden sonra 832 sayılı kanunun 68. maddesi gereği 90 günlük itiraz sürem başladı.itiraz sürem bitmeden ve sayıştay kararı kesinleşmeden, nakit saymanlığı olan malmüdürlüğü tarafından idarenin talebi olmadan (ilgili nakit saymanlığına idare tarafından alacak kaydı talep edilmesi gerekirken) kamu zararına ilişkin adıma alacak kaydı açıldı ve 1 ay içerisinde ödemem yönünde tebligat gönderildi. Tebliğgatta zararı ödemediğim takdirde icra yoluyla tahsil işlemine başlanacağı bildirildi. Açılan alacak kaydına; ilama daha itiraz etmediğimi, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esasalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak alacak kaydı açıldığını, sayıştay kararının kesinleşmesini müteakip alacak kaydının açılabileceği yönde itirazda bulundum. İtirazıma malmüdürlüğü tarafından konuyla alakası olmayan, alacak kaydının devam ettirileceğine yönelik bir cevap verildi.
Nihayetinde sayıştay başkanlığına yaptığım itiraz neticesinde tazmin hükmü verilen ilam beraatimle sonuçlandı.
Sorum şuki; haksız olarak adıma alacak kaydı açan malmüdürlüğü (Maliye Bakanlığı) hakkında, haklılığımı ispat edecek, insanların resmi işlemlerini yaparken hukuk kurallarına riayet etmelerini sağlayacak, işyerimdeki amirlerime karşı düştüğüm zor durum (meslek bilgisinin az olduğu düşüncesi), ödeme tebligatının yapılmasından sonra yaşanan psikolojik travmaların giderilmesi vb.sebeplerle bir gelir elde etme düşüncesi olmadan sembolik bir rakam ile manevi tazminat davası açabilirmiyim?
