2577 Madde 10: "İdari Makamların Sükutu" ve madde 11: "Üst Makamlara Başvurma" Arasında Temel Fark?

Sayın Üstadlar;

Aşağıda yer alan 2 madde arasında kesin ayırıcı farklar nelerdir?

İDARİ MAKAMLARIN SÜKUTU:
MADDE 10. 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.

2. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/5 md.) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı,isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.




ÜST MAKAMLARA BAŞVURMA:
MADDE 11. 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.

4. (Mülga : 10/6/1994 - 4001/6 md.)


Bir yönetici yönetim görevinden usulsüz bir şekilde görevinden alınıyor. Bu durum kendine 29.09.2010 tarihinde tebliğ ediliyor. Görevinden alınan kişi 05.10.2010 tarihinde üst makama bu usulsüz durumun düzeltilmesi için yazılı olarak başvuruyor. Kurum 13.01.2011 tarihli bir cevap yazısı ile ilgili kişiye 21.01.2011 tarihinde tebligat yapıyor. Bu tebligat üzerine usulsüz görevden alınan kişi 22.03.2011 tarihinde mahkemeye başvuru yapıyor.

Yukarıdaki bu örnek durumda girişte verilen madde ve durumlardan hangisi geçerli kabul edilecek ve uygulanacaktır.

Bana göre; Yüzeysel ve dikkat edilmeksizin değerlendirildiğinde 11.madde kapsamı geçerli sayılır ise dava açma süresi geçmiş sayılacaktır.

Ancak idarenin kendisine başvurulduğu tarih ile başvurana idare tarafından gönderilen cevap yazısının tebliğ tarihine bakılacak olur ise arada 108 günlük bir süre söz konusu olup idare sükut içerisinde kalmış ve aslında cevap verme hakkını kaybetmiştir.

Bu durumda dava açma süresi 10.ncu madde kapsamına göre ilgili kişiye idarenin tebligat tarihi olan 21.01.2011 tarihinden sonra 60 gün eklenmek sureti ile hesap edilmesi gerekir ve yukarıdaki örnek duruma göre; 22.03.2011 tarihinde yönetim görevinden usulsüz alınan kişinin mahkemeye başvuru süresinin 11.madde kapsamına göre değerlendirilerek zaman aşımından reddedilmesi kesinlikle mümkün değildir diye düşünüyorum.

Bu örnek olay üzerinden kıymetli fikirlerinizi ve değerlendirmelerinizi talep ediyorum.

Kolaylıklar dileğimle,

10. veya 11. madde çerçevesinde de olsa idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde dava açılmış olması gerekirdi ancak 61. gün olduğu için dava açma zamanaşımı oluştuğu nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiştir diye düşünüyorum maalesef.

Alıntı:

---

Çobanoğlu rumuzlu üyeden alıntı

10. veya 11. madde çerçevesinde de olsa idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde dava açılmış olması gerekirdi ancak 61. gün olduğu için dava açma zamanaşımı oluştuğu nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiştir diye düşünüyorum maalesef.

---

Merhaba Sayın Çobaoğlu,

Öncelikle izin verirseniz bir küçük düzeltme yapayım. Dava açılışı tebligat tarihi olan 21 ocak'tan sonra sayılan 60.ncı gün olan 22 Mart tarihidir. Ancak anlaşılmaz bir şekilde mahkemece 11.madde kapsamında kabul edilip reddediliyor. Ben de bu nedenle ezber bozup yeniden sorguluyorum. İdarenin 108 günlük gecikmeli cevabı sorgulanmıyor fakat 11.madde kapsamında süreden ret veriliyor. İşin tuhafı yine şudur ki; mahkemede oturup karar veriyorlar. uyap sms kararı söylüyor ve gerekçesinin hazırlandığını söylüyor. Ancak bu gerekçe dedikleri hiçbir hukuki dayanağı bile bulunmayan sadece bir kaç satır yazı neredeyse 2-3 haftada yazılamıyor. Eğer bu yazılamıyor ise davada neye göre başlangıçta mahkeme üyeleri ret veriyor. Bu memlekete çok yazık.

Sayın Çobanoğlu,

Mahkemenin neye göre süreden reddettiğini açıklayayım. İdare 29 Eylülden 5 ekim tarihine 6 gün ve 21 Ocak'tan 22 Mart tarihine kadar 58 gün. 6+58=64 gün. Görüldüğü üzere sadece 11.madde kapsamında olayı ele almış. Halbuki idare görevden alınan kişiye 60 gün içerisinde cevap vermemiş ve dava açılmaksızın idarenin cevabının beklendiği ve idarenin 60 gün içerisinde değil 108 günde yazılı geri bildirim yapmış olması nedeniyle 60 günlük sürenin bu geri bildirimin yapıldığı tarih olan 21 Ocaktan itibaren sıfırdan başlaması gerektiği durumu gözardı edilmiş.

Anlamak mümkün değil. Sadece akla gelen şu: kurumlar ile idare mahkemeleri elele vermiş kıyım yapıyorlar. Sizlerin başka bir izahatı söz konusu ise duymak en azından beni rahatlatacaktır.

http://www.danistay.gov.tr/kerisim/o...in&dokid=12335
http://www.danistay.gov.tr/kerisim/o...tin&dokid=7225

Merhaba Sayın Çayırkuşu, yargı sistemi ile ilgili düşünceleriniz doğrudur. Davanın süresinde olduğu da doğru. Şubat ayını 29 gün olarak düşünmüşüm. Üst makamlara itiraz olduğundan dava ile ilgili sürenin 11. madde çerçevesinde hükme bağlanması da doğrudur. Artık kararı temyiz etmekten başka çare yok diyebilirim. Keşke hiç üst makamlara itirazda bulunmadan doğrudan idari yargıya müracaat olsaydı ya da madem altmış günlük sürede cevap verilmedi hemen idari yargıya başvurulmuş olsaydı diye düşünüyorum. Umarım Danıştay bu konuyu lehinize düşünür.

Dava Açma Süresi: tebliğden itibaren 60 gün

Yönetsel Yargı 11.baskı Şeref Gözübüyük sayfa 448

Zımni red süresi geçtikten sonra cevap verilmesi

Kimi durumlarda yönetim, ya ilgilinin yeniden başvurusu üzerine, ya da kendiliğinden "zımni red" süresi geçtikten sonra cevap vermektedir. Bu gibi durumlarda, yasaya göre, üç olasılık söz konusu olabilir.

a)altmış günlük zımni red süresi bittikten sonra, dava açma süresi içinde yönetimin yazılı bildirimde bulunması durumunda, dava süresi yazılı bildirim tarihinden itibaren işlemeye başlar.

b)Zımni red süresi ile, dava açma süresi geçtikten sonra, yönetimin yazılı bildirimde bulunması durumunda, dava süresi bu bildirim tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlar.

c)Dava süresi geçtikten sonra açılan davanın süreden reddedilmesinden sonra yönetim tarafından yazılı bildirimde bulunulması durumunda da dava süresi, bu yazılı bildirim üzerine yeniden işlemeye başlar.

Bu duruma göre değerlendirilecek olur ise;
*Görevden alma kararına karşı yönetsel başvuru; davada kararı almış olan yönetime 05.10.2010 tarihinde yapılmıştır. Cevap ise 108 gün sonra(21.01.2011) 05.10.2010 tarihinde başlayan 60 günlük zımni red süresi ve 29.09.2010 tarihinde başlayan 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra tebliğ edilmiştir.

*Dava açma süresi görevden alma yazısının tebliğ tarihinden(29.09.2010) itibaren 60 gündür(28.11.2010). Yani 60 günlük dava açma süresi geçmiş bulunmaktadır.

*Yukarıda belirtildiği gibi zımni ret süresi de geçmiştir. (Bu süre 05.10.2010 tarihinde başlıyor 04.12.2010 tarihinde bitiyor. Ancak cevap 21.01.2011 tarihinde tebliğ ediliyor).

*Yönetim bu süreler geçtikten sonra yazılı bildirimde bulunmuştur(21.01.2011)

Burada (b)şıkkının uygulanması gerekir diye düşünüyorum.

hatam var ise düzeltmenizi, doğruysam onaylamanızı rica ediyorum.

Teşekkürler,

11. maddenin 3. fıkrasında "İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." deniyor. 10. madde de tebliğ tarihinden sonraki gün dava açma süresi başlatıyor ancak 11. maddede tebliğ tarihinden sonraki gün üst makamlara başvuru süresi başlatıyor ve dava açma süresinin hesaplanmasına başvuru tarihine kadar geçmiş süre de ekleniyor maalesef. 10. ve 11. madde arasındaki temel farkın da bu olduğunu düşünüyorum. Umarım Danıştay lehinize düşünür.

Sevgili meslektaşım Danıştay dosyayı karar bağladı mı? Şayet karara bağladıysa bizlerle paylaşabilirseniz çok sevinirim.

Şimdiden teşekkür ederim.

Saygılar.