Boşanma ve evlilik dışı çocuk
Merhaba 2005 ocak ayında nafaka ve tazminat isteğiyle açtığım boşanma davası 09/03/2011 tarihinde bitti.2003 doğumlu bir oğlum var.Babası bu süreçte çocuğunu hiç görmedi,görmekte istemedi.Evliliğim süresince ve dava süresince hayatına giren çıkanlar derseniz sayısı belli değil.Sadece 1 tanesini ispat edebildim fakat mahkemede kabul görmedi.Nafaka talebim yerine getirildi ama tazminat isteğim reddedildi.Bu arada eşim boşanmamak için elinden geleni yaptı ,boşanmayı temyize dahi gönderdi.Kararda yurtdışında yaşayan babaya 01/07 ve 31/07 arasında görme hakkı verdi ki bu baba çocuğunu arayıp sormayan ve görmeyen biri.Bugün nüfustan aldığım kayıtta 23/02/2010 tarihinde (davanın sürdüğü tarih içinde) doğmuş bir oğlu var ve dava bitmeden önce nüfusuna geçirilmiş ve başka bir kadınla kadınla nikahsız yaşıyor.Evlilik bitmeden başkasıyla yaşanan ilişkinin ispatında tazminat alınabildiğini duymuştum.Şimdi size sormak istediğim bu kişi hakkında tazminat davası açma hakkım olup olmadığı,çocuğum için de endişeleniyorum.1ay bile olsa uygun olmadığını düşündüğüm bu ortama girmemesi yani bu görmek hakkı konusunda yapabileceğim birşey varmıdır???Boşanmam kesinleşti ama yapabileceğim birşeyler muhakkak olmalı.Lütfen yardım edin.
Cevap: boşanma ve evlilik dışı çocuk
Boşanma kararı size tebliğ edildi mi ? Kararı almamışsanız henüz yeni bir boşanma davası açabilirsiniz. Zina sebebiyle. Nüfus kayıtlarının inceletilmesi ve getirtilmesi konusunda mahkemeden müzekkere yazılmasını talep edebilirsiniz.
Avukatınızla görşünüz..
Cevap: boşanma ve evlilik dışı çocuk
boşanma 9 mart 2011 de kesinleşti.nufusa kaydedilen çocuğu boşanma kesinleştikten sonra öğrendik.Çocuk 23.02.2010 doğumlu yani davamız sürerken doğmuş,dava bitmeden aralık 2010 da nüfusa kaydı yapılmış.Şu anda zina sebebiyle dava açsam olurmu ve babası 1-31 temmuz arası görebilir diye karar verildi ama çocuk asla gitmek istemediğini söylüyor.Ayrıca şuanda bile oğlumuzun facebookuna psikolojisini bozacak derecede beni ve ailemi kötüleyen mesajlar atıyor.Babası olduğunu kesinlikle çocuğunu görme hakkı olduğunu biliyorum fakat bu durumda 1 ay boyunca çocuğun psikolojisinin nasıl alt üst olabileceğini düşündükçe çıldırıyorum.zaten baba 7 yıldır çocuğunu hiç görmedi çocuğumuz şuanda 2. sınıfa gidiyor şimdiden dersleri bile aksamaya başladı.En azından çocuk biraz daha büyüyene kadar babasını görme hakkının kaldırılmasını talep etsem yerinde olurmu???
Cevap: boşanma ve evlilik dışı çocuk
Aşağıda durumunuza uyan Kanun maddelerini yazmaya çalıştım. Boşanma davanızın kesinleşmiş olması nedeni ile durumu bir avukatla görüşüp çözmenizde fayda var. Medeni kanun hükümleri ile Borçlar kanunu 41/2 maddesi gereği eski eşinize tazminat davası açabileceğinizi düşünüyorum. (kırmızı ile işaretli deyimlere dikkat edin lütfen).. Çocuğunuz ile ilgili kanun maddesi de aşağıdadır. Medeni Kanun 324 ncü maddeye dayanarak çocuğunuz ile babası arasındaki kişisel ilişki hakkında mahkeme kararı isteyebilirsiniz.
Geçmiş olsun..
Medeni Kanun;
A. Boşanma sebepleri
I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
MADDE 178.- Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Borçlar Kanunu ;
"Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "
MADDE 324.- Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.
Cevap: boşanma ve evlilik dışı çocuk
Çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için.Bunun dışında bir sorun daha var malesef.Nafakamı Nafaka alacaklarının yurtdışından tahsiline ilişkin sözleşme kapsamında bağlattım ve şuan alıyorum fakat yurtdışında yaşayan eski eşimden 41.000 tl birikmiş tedbir nafakası alacağım var bunun tahsilini nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok ve yaşadığım yerdede bununla ilgili fikri olan hiçkimse yok.Üzerine kayıtlı mal varlığı yok.Bu parayı kendi gelip ödemeyeceğine göre en azından ödeme taahhüdünde bulunması için ne yapmam gerekiyor bu konuda bilginiz varsa ve yardımcı olursanız sevinirim.
Cevap: boşanma ve evlilik dışı çocuk
I- NAFAKA ALACAKLARININ YABANCI ÜLKELERDE TAHSİLİNE İLİŞKİN 1956 TARİHLİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİ
(1) New York Sözleşmesi olarak da anılan bu Sözleşmenin onaylanması 26/01/1971 tarih ve 1331 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. Sözleşme metni 18/03/1971 tarih ve 13782 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.(Ek:1)
(2) Sözleşmenin amacı, yabancı bir ülkede bulunan ve devletin yargısına tâbi olan borçludan nafaka alacağının tahsilini kolaylaştırmaktır. Sözleşmenin amacı bu olmakla beraber,Sözleşmenin 1'inci maddesinin 2'nci fıkrası ile 6'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasının getirdiği hükümler bu kolaylıktan yararlanmayı şarta bağlamaktadır.
(3) 1'inci maddenin 2'nci fıkrası Sözleşmede öngörülen çözüm yollarının ulusal veya uluslararası hukuk yollarının yerini alamayacağını, ancak bunlara ek olduğunu belirtmiştir. Bu hüküm ile, Sözleşmenin bir tenfiz Sözleşmesi olmadığı, âkit devletlerin Sözleşmenin getirdiği kolaylaştırıcı hükümleri ancak kendi millî hukuklarına ve benimsedikleri devletler özel hukuk kurallarına aykırı düşmediği takdirde uygulayacakları ifade edilmektedir. 6'ncı maddenin 3'üncü fıkrası ise, Sözleşmenin bütün hükümlerinin uygulanmasında karşılaşılacak sorunların çözümlenmesinde borçlunun bulunduğu devletin kanunları ve onun devletler özel hukukuna ilişkin kurallarının mer'i olacağını öngörmektedir. Bu maddeye göre nafakaya hak kazanmak ve onu tahsil etmek konularında bu Sözleşmeyle nafaka alacaklısına tanınan kolaylıklar, ancak borçlunun bulunduğu devletin mevzuatına aykırı düşmediği takdirde uygulanacağı gibi, bu uygulama dahi sözü edilen kanunlara göre olacaktır.
(4) Sözleşmenin 5'inci maddesinde, nafakanın yabancı ülkelerden tahsili için iki farklı yol öngörülmektedir.
(5) Bu yollardan birincisi, nafaka alacaklısının, uyruğunda bulunduğu veya ikamet etmekte olduğu devletin yetkili merciine başvurarak aldığı nafaka ilâmını veya nafaka ödenmesini öngören ara kararını infaz edilmek üzere gönderici makam aracılığı ile borçlunun ikamet ettiği ülkenin aracı kurumuna göndermesidir. Bu yol tercih edildiği takdirde; ilâmın yabancı bir ülkede tenfizi söz konusu olacaktır. Sözleşmenin bu yolu kapsamı içine alması her ne kadar yabancı mahkemelerden alınan ilâmların infazının Sözleşme hükmüyle zorunlu olduğu izlenimini vermekte ise de, daha önce sözü edilen Sözleşme hükümleri çerçevesinde, bu ilâmların infaz edilip edilmemesi her ülkenin kendi millî ve uluslararası hukuk mevzuatına bağlıdır. Yabancı mahkeme ilâmlarının tenfizine mevzuatında yer vermemiş olan bir âkit devletin, bu Sözleşme hükmüne dayanılarak nafaka ilâmlarını ülkesinde infaz ettirmesi beklenemez.
(6) Nafaka alacaklısı tarafından seçilebilecek ikinci yol, Sözleşme'nin 3'üncü maddesinde belirtilen belgeleri göndermek suretiyle, borçlunun bulunduğu ülkedeki "aracı kurum" vasıtasıyla, yetkili merciden bir nafaka ilâmı veya kararı almak ve bu ilâmı o ülkede infaz ettirmektir. Böyle bir talep üzerine yabancı yetkili merci, yine kendi mevzuatına göre davaya bakacak ve hükme bağlayacaktır. Nafaka ödenmesine dair verilen bu hüküm "aracı kurum" tarafından o ülkenin mevzuatına göre infaz edilecek ve tahsil edilen nafaka diğer ülkedeki alacaklısına iletilecektir.
(7) Yukarıda anılan hükümler nedeniyle, mahkemelerden nafaka konusunda alınacak kararlar ancak borçlunun bulunduğu ülke iç hukukunda öngörülmesi halinde tenfiz edilebilecek, aksi takdirde mahkeme ilâmları ve diğer makamlardan alınacak kararlar borçlunun bulunduğu devlet makamları tarafından delil olarak kabul edilecektir. Bununla beraber, söz konusu Sözleşme aşağıda belirtilen diğer iki tenfiz sözleşmesi ile birlikte uygulandığından, bunlara dayanılarak nafaka konusundaki kararın tenfizini sağlamak mümkündür. Nafakaya ilişkin ilâmların nasıl tenfiz edileceği ise ilgili bölümlerde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
(8) New York Sözleşmesinin uygulanabilmesi için gerekli en önemli şart, nafaka alacaklısıyla borçlusunun değişik ülkelerde bulunmalarıdır. Sözleşmeyi onaylayan her devlet, Sözleşmenin 2'nci maddesi uyarınca onay veya katılma belgesinin tevdii sırasında kendi "merkezî makam" ını belirtecek,borçlu ve alacaklının bulundukları devletler bu "merkezî makam"lar aracılığıyla ve doğrudan doğruya iletişim sağlayacaklardır. Bu nedenle Sözleşmenin uygulanmasında ilgili devletlerin yurtdışı temsilciliklerine herhangi bir görev düşmemektedir.
(9) Bu Sözleşmeyi onaylayan devletler:
Almanya, Arjantin, Avustralya, Avusturya, Barbados, Belçika, Belarus (Beyaz Rusya), Bosna Hersek, Brezilya, Burkina Faso, Cape Verde (Yeşil Burun Adalar), Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Ekvator, Estonya, Fas, Filipinler, Finlandiya, Fransa, Guatemala, Haiti, Hırvatistan, Hollanda, Birleşik Krallık, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Kazakistan, Kolombiya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Meksika, Monako, Nijer, Norveç, Orta Afrika Cumhuriyeti,Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan ve Karadağ, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, Srilanka, Surinam, Şili, Türkiye, Tunus, Uruguay, Vatikan, Yeni Zelanda ve Yunanistan.