Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
657 S.K. tabi memurum. Kurumumca tarafıma yapılan hatalı ödemeye ilişkin açmış olduğum il idare mahkemesinde halen görülmekte olan davam var iken hazine avukatı aracılığıyla aleyhime ilçe sulh hukuk mahkemesinde dava açıldı. Duruşma gününe ise yaklaşık iki ay var. Avukatım danıştay içtihat kararını, hazine avukatı da yargıtay kararını dayanak gösteriyor. Bu durumda ne olacak?
Birde UYAP' ta yaptığım aramada karşıma aşağıdaki dosya bilgileri çıkıyor. Aradığım dosyanın içeriğine nasıl ulaşabilirim?
Daire Adı: 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16118
Geliş Tarihi: 16/09/2010
Mahkemesi: Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2008/819
Mahkeme Karar No: 2010/685
Mahkeme Karar Tarihi: 29/06/2010
Dava Türü: Alacak
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No: 2010/19788
Karar ONAMA
Karar Tarihi 02/12/2010
Kapatma Tarihi 14/12/2010
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
dosya içeriğine yukarıda yazmış olduğunuz ilgili mahkemeye gidip esas numarasını bildirerek ulaşabilirsiniz,diğer konulardaki cevap ise avukatınızdadır
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki dava lehinize mi yoksa aleyhinize mi sonuçlanmıştı? Çünkü hukuk mahkemesinin kararı onanmış. İdare Mahkemesindeki dava konusu nedir acaba?
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Konu şu: Benim herhangi bir hatam veya hilem olmaksızın hatalı intibak da söz konusu değil iken idare tarafından özel hizmet tazminatı yanlış hesaplanarak bir dönem fazla ödeme yapılmış ve şimdi faiziyle birlikte istirdatı talep edilmektedir. Bu durum her iki taraf avukatlarınca da açıkça kabul edilmektedir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, 22.12.1973 tarih ve 1969/8 - 1973/14 sayılı kararına dayanarak il idare mahkemesine başvurdum, yaklaşık 3,5 ay geçti yani yakın zamanda sonuçlanmasını bekliyorum. Bu esnada hazine avukatı aracılığıyla ilçe sulh hukuk mahkemesinde aleyhime dava açıldı. Dayanağı ise Yargıtay'ın onanmış kararı. Duruşma tarihine 2 ay var bu süre içerisinde idare mahkemesinden karar çıkması yüksek olasılık. Bildiğim kadarıyla içtihat kararları bağlayıcıdır. Yargıtay'ın bu konuda içtihatı nedir bilmiyorum. Bu nedenle ilk iletimdeki dosya içeriğini sormuştum.
Diğer yandan ihtilafın konusu idare hukukuna girmekteyken sulh hukuk mahkemesinde görülmesinin hukuki boyutu nedir? İki mahkemeden farklı kararlar çıkması halinde ne olacak?
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Sanırım kontrol, denetim veya inceleme sonucunda özel hizmet tazminatı yanlış hesaplanarak bir dönem size fazla ödeme olduğu tespit edilmiş ve bunun 5018 sayılı Kanun ve Yönetmeliğine göre kamu zararı olduğu belirlenmiş ve size faizi ile beraber bir borç hesaplanmış ve kişisel borç bildiriminde bulunulmuş. Bu borcu 30 gün içinde ödeyin ya da yasal işlem başlatılacaktır denmiş ve ayrıca itirazınız varsa 7 gün içinde itirazda bulunun denmiş. Siz itiraz etmişsinizdir ancak itirazınız galiba reddedilmiştir. Neticede hazine avukatı kamu zararının tahsili için Sulh Hukuk Mahkemesinde bir dava açmıştır. Duruşması olacak dava sanırım bu davadır. Siz de muhtemelen kişisel borç bildiriminin iptali için Aydın İdare Mahkemesine bu işlemin iptali için müracaatta bulunmuşsunuzdur. Eğer yorumumda yanlışlık varsa doğrularını yazarsanız daha iyi yorumda bulunabiliriz. Doğru yorum için davaların nedenlerini ve esasını bilmek gerekmektedir diye düşünüyorum.
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Sayın Çobanoğlu; öncelikle ilginize teşekkür ederim, aslında durum karışık olduğu için çok detaya inmemeye çalışmıştım ancak siz de haklı olarak detay istiyorsunuz. Bir gün mutemet maaşları yaparken farkediyor ki o da ne bu memura atandığından beri 3 yıl boyunca hatalı ödeme yapılmış. Bana maaşımdan kesinti yapılacağı iki satır yazıyla bildirildi ve ben buna itiraz etmedim çünkü bu bir tebliğden ziyade hükümdü ve de danıştayın öngördüğü 60 günlük süre zırhını delme maksadıyla çalakalem yazılan bir yazıydı. Bu 60 gün geçildikten sonra nihayet bana faizsiz halde hesaplanmış borç tebliğ edildi. Hesaplamalara bakınca görülüyor ki adı geçen hata aslında değişik şekillerde yapılmıştı. Bir ay öz.hiz.taz. yüksekken diğer düşmüş sonra yine yükselmiş. Evvelce çalıştığım ilin bölge tazminatı yeni ilime göre düzenlenecekken aynen devam etmiş fakat her nasılsa naklen geldikten sonra maaşım düşmüş. Buna benzer birkaç hata daha var ama hepsini yazarsam çok uzun olacak.
Sonuçta ben kesin kaaat bildiren ilk yazıya değil de ikinci yazıya yani asıl tebliğe itiraz ettim, buna da cevap gelmedi ve davamı açtım. Bu davadan sonuç beklerken karşı dava açıldı. İddiaya göre her ne kadar benim kusurum bulunmuyor ise de sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğinden ve ilk iletimdeki dava emsal gösterilerek paranın ilk yazının verildiği gün itibarıyle temerrüt faiziyle tahsili istenmektedir. Hesaplanan öz.hiz.tazminatları birbirini tutmadığı gibi ek ödememle de alakası yoktur. Misal bir ay lisans öğrenimi düzeyinde ek ödeme almışken maaşın lise düzeyinde olmuş. İlk yazıda bildirilen paranın miktarıyla ikincinin farklı olması da ayrı bir husus. İstenen meblağ brüt gelirim üzerinden hesaplanmış ancak net ele geçen böyle bir para hiç olmamış. Gelir vergisi hesabına zaten girilmemiş. Hatalı ödeme şeklinde de olsa bu paranın gelir vergisini ödedim şimdi ise brüt halindeki tutarını iade etmem isteniyor. Ben açtığım davada bu detaylara girmeyerek esasen, idarenin bilgisizliği ve ihmali sebebiyle gerçekleşen hatalı ödemelerin memurdan geri alınamayacağını öngören danıştay içtihat kararını dayanak göstermiştim.
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Hazine avukatı Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin E: 2010/16118 sayılı ilamını dayanak göstermişse, Yargıtay'ın bu ilamı Sulh Hukuk Mahkemesindeki dava dosyanızda mevcuttur. Hatta bir örneğinin de avukatınızda olması gerekir. Yoksa bile avukatınız veya kendiniz söz konusu ilamın bir örneğini mahkeme kalemindeki dosyanızdan alabilirsiniz diye düşünüyorum. Hatta bir örneğini alacağınız bu Yargıtay ilamını tarayıp da burada yayımlayabilirseniz veya içeriğini yazarsanız bizlere de faydası mutlaka faydası olur. İdare Mahkemesinde açtığınız davanın doğru olduğunu söyleyebilirim ancak keşke idarenin ilk yazısının da iptali talebinde bulunmuş olsaydınız. Sulh Hukuk Mahkemesindeki davanız da ancak bilirkişi marifetiyle karara bağlanabilir diyorum.
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
Sayın Çobanoğlu, idarenin ilk yazısının şekli itibarıyle tebliğ sayılması mümkün değil ki itiraz edeyim. Yazı panoya asılan kurum içi duyurulardan farksız. Hatta ilk yazıdaki meblağ ile ikincisi de çok farklı. İki önemli soru var: Birincisi bu durumda benden geri ödeme alınmalı mıdır? İkincisi alıncaksa bu borç hesabı ne kadar doğrudur? İki hesap birbirini tutmuyor, brüt maaş üzerinden borç çıkarılmış yani hiç almadığım bir parayı faiziyle ödemek zorunda kalabilirim. Bir diğer husus ise şudur ki hadiseye sebep olan benmişim gibi davranılıyor hiç kimse asıl faili düşünmüyor ya da düşünmek istemiyor. Sen öde konu kapansın deniliyor. İddia dosyasını henüz inceleme şansım olmadı ekinde bilirkişi raporu varmış ama ondan da şüpheliyim çünkü yapılan hataların bir cümle ile ifadesi mümkün değil, bir yıl ödenen maaş kaleminin diğer yıl ödenmeyip üçüncü yıl yeniden ödenmesinin izahı mümkün değil, iki satır yazıyı düzgün yazmaktan aciz kişilerin bariz hesap hataları ortadadır üstelik bu maksatla benim delil olarak kullanacağım iki farklı yazı var. Oysa bu yazılar aleyhime kullanılılyor ve bilirkişi raporu bu yönde hazırlanmış, ne kadar güvenebilirim? Benim tek derdim var adaletin tecellisi. İllaki bu parayı ödememek değil, ödeyeceksem de asıl sorumluları hakkında gereği yapılarak ödemem gerektiğini düşünüyorum.
Cevap: Aynı konuda farklı mahkemelerde dava açılırsa ne olur?
İdarenin ilk yazısı size yazılmadı mı? Sanırım bu yazıya istinaden de maaşınızdan kesiyorlardır. Dava ne zaman başladıki bilirkişi raporu hazırlanmış? Bilirkişi raporunu kim hazırlatmış?