Ara Karar İdare Mahkemesi tarafından en geç davanın hangi aşamasında verilebilir? Bu konumda davacının hakları nelerdir?

Mahkemede görülmekte olan bir davada davacı ve davalı tarafından hem birinci hem ikinci karşılıklı cevap hakları kullanıldıktan sonra mahkeme karar aşaması oturumunda davalıdan belge istemi gereği duyup bu konuda Ara Karar verebilir mi? Böyle bir durumda davacının davalıya yazılan ve davalı tarafından verilen belgeleri görme ve cevap hakkı vardır herhalde diye düşünüyorum. Çünkü yasal olarak son cevaba cevap hakkı bilindiği üzere davacının.

Bu konuda bilgisi olan üyelerimiz bilgilerini paylaşabilirse sevinirim.

Saygılar

Mahkeme gerektiğinde her zaman ara kararla taraflardan bilgi ve belge talebinde bulunabilir. Mahkeme kalemine müracaatla dosyanızın tümünü her zaman inceleyebilirsiniz. Dosyanızı inceledikten sonra eğer davalı idare mahkemeye aleyhinize yeni belge ve bilgiler gönderdiğini öğrenirseniz ve bunlar doğru değilse, İdare Mahkemesine bunlarla ilgili itirazlarınızı ek bir dilekçe ile sunabilirsiniz diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

Çobanoğlu rumuzlu üyeden alıntı

Mahkeme gerektiğinde her zaman ara kararla taraflardan bilgi ve belge talebinde bulunabilir. Mahkeme kalemine müracaatla dosyanızın tümünü her zaman inceleyebilirsiniz. Dosyanızı inceledikten sonra eğer davalı idare mahkemeye aleyhinize yeni belge ve bilgiler gönderdiğini öğrenirseniz ve bunlar doğru değilse, İdare Mahkemesine bunlarla ilgili itirazlarınızı ek bir dilekçe ile sunabilirsiniz diye düşünüyorum.

---

Sayın Çobanoğlu,

Aslında bu ara kararda da bir aklama kokusu geliyor. mesela geçmişte başlayıp halen devam etmekte olan bir usulsüzlük var. ancak ara kararda halen devam edip etmediğine ilişkin bilgiler değil sadece son dönemde bu şekilde bir duruma yeni olarak başlanıp başlanmadığı soruluyor. Ayrıca ne tuhaf ki uyap sms ile önce yürütmeyi durdurma diye cevap gelmesine rağmen kontrole gittiğimde ara karar verildiği söyleniyor. Yine mahkemeye sorulmasa böyle bir ara karardan da davacı taraf olarak haber olunmayacak ve yargının hakkaniyeti ortadan kalkacak.

Durum böyle olunca mahkeme karar verdikten sonra da bu durumdan haberim olmuş olabilirdi ve ancak o zaman temyize başvurmam gerekirdi. Bu olumsuzluğun önüne geçmek için mahkemeye hergün uğramak gerekir diye düşünüyorum. Bu nedenle bana uygun olmayan bir işleyiş gibi geldi.

Temyiz gerektiren karar olsaydı, mutlaka size tebliğ edilirdi. En iyisi dosyanızı takip etmektir.

Davacı yada davalıyı ilgilendiren bir konu her ikisinede yüze tebliğ edilemiyorsa posta yolu ile tebliğ edilir.Postadaki gecikme ve bu yüzden hak kaybına uğranmaması içinde postanın dağıtıma çıktığı gün kararın yazılı olduğu zarfa tarhi mührü vurulur ve yasal süre bundan sonra başlar.

Davacının yada davalının nüfus sisteminde kayıtlı oldukları adresleri geçerli adres kabul edilir ve taraflardan birine yahut ikisinede bu adres yolu ile ulaşılamıyor ise -bu tarafların adres güncellemesini yapması ile ilgili ve soumluluğunda olduğundan- kayıtlı adrese yapılan tebligat geçerli kabul edilir.

Uyap sisteminde alacaklı vekilleri sistem tam anlamıyla oturmadığından icra takibi bile yapamıyorlar çoğu zaman bu yüzden sistem genel olarak çalışıyor denilsede aksaklıklar olabilir.Ara karar yahut bir gelişme olduğunda hergün adliyeye uğramak yerine ilgili mahkeme kaleminden davadaki taraflardan biri olarak telefon ile bilgi alınabilir -adliye çok yakın olmasına rağmen sıkça başvurduğum bir yöntem-.