Hırsızlıkta çift taraflı anlaşma ve mahkeme kararı

Kusura bakmazsanız sizlere bir soru sormak istiyorum.
Üniversite hazırlık sınıfında okuyorum.8-9 gün önce başka bir eve çıkmaya karar verdim.O sırada da nefsime sahip olamadım ve arkadaşımın laptop'unu da yanıma aldım.Hırsızlık yaptım yani.Aradan geçen 8-9 günün sonunda eski evimde kalan kişilerle beraber karakola ifade vermeye gittik,herkes ifadesini verdikten sonra ben içeriye girdim ve ifademde olayı yapanla ilgili bir bilgim olmadığını söyledim.ifadem yazıldıktan birkaç dakika sonra komserin yanına gittim ve ben yaptım,laptopu hemen size vereyim dedim.Ama iş işten geçmişti,ifadeler verilmiş tutanak tutulmuştu.Savcılığa bilgi verilmiş sanırım.Mahkemeye çağrılacağım birkaç gün sonra. Ama laptopunu aldığım arkadaşım şikayetçi olmayacak,sıkıntı çıkarmayacak.Konuşuldu bu durum.Çift taraflı anlaşma yaptığımızı,laptopu kısa bir süre kullandıktan sonra geri vereceğimi söyleyeceğim mahkemede.Polisler böyle yapmamı söyledi.Ama karakola beraber gittiğimiz arkadaşlara bu çocuk artık bir yerde yönetici,müdür olamaz, bunu hemen görürler demiş polisler.Ve bana da keşke okulunu bıraksaydın da bunu yapmasaydın dediler.Makine mühendisliği okuyorum ve yönetici olamayacağımı duyduktan sonra adeta hayallerim yıkıldı.Bu nasıl birşeydir.Neden yönetici olamıyorum.Bu durumu düzeltmenin bir yolu yok mu? Savcılıkta,mahkemede suçlu olduğuma hüküm verilir mi? Bu olay sabıka kaydımda,sicilimde görülür mü? İleride bana başka sıkıntılar çıkarır mı acaba? Çok tedirginim ve çok korkuyorum.O kadar çok utanıyorum ki? Bu durumun içinden nasıl çıkarım,sizden yardım istiyorum.Mahkemeye çıkınca neler olur?Hüküm giyer miyim?

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

Arkadaşınızın laptopunu herhangi bir kilit vs kırmadan,ortak kullandığınız yerden giderken yanınızda götürmeniz hırsızlık olarak değil mahkemece ''iyi niyeti suistimal'' olarak değerlendirilebilir.

Neticede kaldığınız evin anahtarları sizde var,ortak kullanım alanlarınız var siz sadece bunu suistimal etmişsiniz.

Şahsi kanaatim bu yönde olmakla birlikte karşı tarafın yani zarar görenin şikayeti olmadıkça kamu tarafından takibi yapılması için olay dolayısı ile zarar gören üçüncü kişiler olmadığından ve şikayetde ortadan kalktığından ''polisin'' dediği gibi ileride sizi kısıtlayıcı bir ceza çıkmasada düşük bir ceza çıkma ihtimali var üstelik olayda yargının işini kolaylaştırmak amacıyla itirafınız,iyi niyetiniz,daha önceden sabıkasız olmanız,samimiyetiniz gibi indirimlerde ceza davalarında yargıcın geniş takdir yetkisi olduğundan falza dert edinmemekle birlikte ders olması gereken bir durum oluşmuş diye düşünüyorum.

Kolluğun işi dava neticesi hakkında hüküm kurmak olmamakla birlikte benzer durumlarda karşılaştıkları bazı olaylardan örnek vermelerine bir engel yok -ne yazık ki- onlar konuşmayı seviyorlar vatandaşta ister istemez dinliyor :)

Yanıtınız için teşekkür ederim.Düşük bir ceza çıkma ihtimali var demişsiniz,orayı anlayamadım açıkcası.Düşük bir ceza olarak neyi kasteddiniz acaba?

Sonuçta yaptığınız eylem suç teşkil etmekte.

Yargıç yukarıda belirttiğim unsurları ve samimiyetinizi dikkate alıp yaptırımı daha hafifte olsa elbet bir ceza verecek.

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşması için malın zilyetliğinin kişiye devredilmiş olması gerekir(TCK md.155). Bahsettiğiniz olayda böyle bir durumdan söz edilmemiş. Diğer yandan sözkonusu laptopu kullanıp geri vereceğinizi belirtmişssiniz; bu halde ise TCK md.146 uygulama alanı bulacaktır(Tabi gerekli şartlar oluşmuşsa).

Güveni kötüye kullanma

MADDE 155. - (1) Başkasına ait olup da, belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Kullanma hırsızlığı

MADDE 146. - (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi hâlinde, şikâyet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması hâlinde bu hüküm uygulanmaz.

Yani her koşulda oradan en az altı ay hapis cezasıyla çıkacağım,bu da para cezasına çevrilecek sanırım.Yarıya indirme durumundan bahsetmişsiniz.3 ay eder bu da 20*90=1800 TL para cezası mı oluyor yani? ?? Bu işten hiçbir şekilde herhangi bir bedel ödemeden çıkmam mümkün değil mi? Böyle bir ihtimal yok mu yani? ???

Alıntı:

---

Isaac rumuzlu üyeden alıntı

Yani her koşulda oradan en az altı ay hapis cezasıyla çıkacağım,bu da para cezasına çevrilecek sanırım.Yarıya indirme durumundan bahsetmişsiniz.3 ay eder bu da 20*90=1800 TL para cezası mı oluyor yani? ?? Bu işten hiçbir şekilde herhangi bir bedel ödemeden çıkmam mümkün değil mi? Böyle bir ihtimal yok mu yani? ???

---

Olay yargıya intikal ettikten sonra ve taraflar anlaştıktan sonra yargıç cezayı en alt sınırdan vermeye -genel olarak- özen gösterir.Fakat hiç ceza almadan yani oldu bitti ile kapanması için olayın en başta yargıya aksetmemesi gerekliydi.En azından karakolda durum belgelenmeden sözlü olarak anlaşsaydınız ve kişi sizi karakolda iken şikayet etmekten vageçseydi dediğiniz gibi olabilirdi.Cezanızda hükmün açıklanmasını geribırakmak suretiyle ertelenebilir unsurlar vb var ise bunu yargıç değerlendirecektir.

Ben bu olaydan illa ki para cezası mı alacağım? Başka bir şey olmuyor mu? Ne bileyim kınama gibisinden? Cebimden illa ki para çıkacak mı? Eğer cezam paraya çevrilirse bu ödemenin hemen mi yapılması gerekir? Yoksa ertelenebiliniyor mu? Ve bu durumdan ailemin de haberi olur mu ister istemez? ???

Birşey daha sormak istiyorum.Olay sonucu henüz mahkemeye çağrılmadık. Mahkemeye çağrılmadan önce şikayetçi olan taraf şikayetinden vazgeçebilir mi? Bu şekilde olay mahkemeye hiç intikal etmemiş olur mu acaba ??