Printable View
almanyada yaşıyan amcam var kendisi türkiyeden arayan arkadaşına para gönderiyor ve dolandırıldığını anlıyor almanyada şikayet yapabilir mi yoksa türkiyeden mi yapması lazım bir de almanyada ne kadar zaman alır bu işlem 1 2 ay da biter mi teşekkürler
Türkiye'de işlendiği iddia edilen bir suçun koğuşturması Türkiye'de yapılacağına göre suç duyurusuna buradan bulunmak lazım. Süre için bir şey söylemek mümkün değildir.
Mağdur Almanya'da olduğuna göre Alman Savcılığına suç duyurunda bulunması gereklidir düşüncesindeyim.
Konsolosluk kanalı ile gerekli yazışmalar yapılır.Mağdurun gıyabında yargılama yapılır düşüncesindeyim.
Konu Almanyadan dolandırılık olarak hatalı açılmış konu uluslararası dolandırıcılık yahut Türkiye'den Alman vatandaşını dolandırmak olabilirdi...
Örnek vermek gerekirse her ne kadar siyasi bir dava olsada Deniz Feneri davasında dava Almanyada açılmış,Türkiyede suçlular savcılığa bildirilmiş gereği yapılması istenmişti.Tabii sonucu ne oldu yada bir sonuç çıktımı çıkarmı bilinmez ama...
Örnek vermem gerekirse internetten satış yada alış dolayısı ile çinden yahut japonyadan ihtilafa düştüğümüz kişi hakkında hukuki işlem başlatmak istersek bu ülkelerden birine mi gitmemiz yahut bu dilleri bilmemiz mi gerekiyor.Hayır.Gerekli masraflar ile bilgileri vererek,gerekli çeviriler yapılarak yazışmalar vs gereği yapılır düşüncesindeyim.Tabi birde bunlarla uğraşacak maddi ve manevi durum gerek :)
Konuyu başlatan üyenin kanımca akrabasının yapması gereken (Alman Ceza Hukuku'nu bilmememle birlikte) banka dekontları,havale kağıtları gösterilerek (dolandırıcılık olmaz düşüncesindeyim çünkü burada kanımca iyi niyeti suistimal var ve sebepsiz zenginleşme hükümleri geçerli gibi...) dava açılabilir.
Emrah bey cevabınız için çok teşekkür ederim birşey sorabilir miyim telefon kayıtları çıkarılabilir mi bu kişinin borç verdiğine dair görüşmemiz var ama kayıt yok savcılığın belli bir süre bu kayıtları çıkarma imkanı olur mu?bir de mahkeme dolandırıcılık olduğunu kabul eder ve dava açarsa duruşmalar olurken tutuklama olur mu yoksa son duruşmada karar çıkınca mı olur cevaplarsanız çok teşekkür ederim kolay gelsin
[QUOTE=Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk;405214]Mağdur Almanya'da olduğuna göre Alman Savcılığına suç duyurunda bulunması gereklidir düşüncesindeyim.
Bir ceza davası mağdurun bulunduğu mahalde mi yoksa suçun işlendiği mahaldemi açılır? Somut olayda mağdurun bir başka ülkede ikamet ettiği düşünüldüğünde bu konu daha da önem arz etmektedir. Ne yani Almanya savcıları suç duyurusu sonucunda Türkiye'de hazırlık soruşturması mı yapacaklardır? Örnek verdiğiniz Deniz Feneri e.v. davasında yargılanan sanıklar Almanya'da suç teşkil eden eylemleri nedeni ile yargılanmıştır. Söz konusu dava kapsamında yargılanan kişilerin Türkiye'de suç teşkil eden eylemlerini Alman adli makamları yargılayamaz. Aksini düşünmek devletlerin hükümranlık hakkı kavramına aykırıdır. Ülkeler arasında akdedilen adli yardımlaşma ve işbirliği anlaşmalarına dayanarak yabancı mahkemelerde verilen kararların Türkiye'de tenfizi uygulaması ile somut olayın hiç bir ilgisi yoktur.
5271 s. CMK'nın 12-15. maddeleri ceza davalarında yetkili mahkemeyi belirtmektedir. Söz konusu olayda dolandırıcı olduğu iddia olunan kişinin Türkiye'de ikamet ettiği iddia edildiğine göre yetki Türk mahkemelerinindir. Hukukçu olmayan birileri çıkıyor kendi tahminleri doğrultusunda hukuki yorumlarda bulunuyor ve ortalığı karıştırıyor.
5271 CMK.
Yetkili mahkeme
MADDE 12. - (1) Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir.
(2) Teşebbüste son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.
(3) Suç, ülkede yayımlanan bir basılı eserle işlenmişse yetki, eserin yayım merkezi olan yer mahkemesine aittir. Ancak, aynı eserin birden çok yerde basılması durumunda suç, eserin yayım merkezi dışındaki baskısında meydana gelmişse, bu suç için eserin basıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
(4) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçunda eser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veya hükümlü bulunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir.
(5) Görsel veya işitsel yayınlarda da bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir.
Özel yetki
MADDE 13. - (1) Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
(2) Şüpheli veya sanığın Türkiye'de yerleşim yeri yoksa Türkiye'de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
(3) Mahkemenin bu suretle de belirlenmesi olanağı yoksa, ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.
Yabancı ülkede işlenen suçlarda yetki
MADDE 14. - (1) Yabancı ülkede işlenen ve kanun hükümleri uyarınca Türkiye'de soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlarda yetki, 13 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkralarına göre belirlenir.
(2) Bununla birlikte Cumhuriyet savcısının, şüphelinin veya sanığın istemi üzerine Yargıtay, suçun işlendiği yere daha yakın olan yer mahkemesine yetki verebilir.
(3) Bu gibi suçlarda şüpheli veya sanık Türkiye'de yakalanmamış, yerleşmemiş veya adresi yoksa; yetkili mahkeme, Adalet Bakanının istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusu üzerine Yargıtay tarafından belirlenir
(4) Yabancı ülkelerde bulunup da diplomatik bağışıklıktan yararlanan Türk kamu görevlilerinin işledikleri suçlardan dolayı yetkili mahkeme Ankara mahkemesidir.
Deniz, hava ve demiryolu taşıtlarında veya bu taşıtlarla işlenen suçlarda yetki
MADDE 15. - (1) Suç, Türk bayrağını taşıma yetkisine sahip olan bir gemide veya böyle bir taşıt Türkiye dışında iken işlenmişse, geminin ilk uğradığı Türk limanında veya bağlama limanında bulunan mahkeme yetkilidir.
(2) Türk bayrağını taşıma hakkına sahip olan hava taşıtları ile demiryolu taşıtları hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
(3) Ülke içerisinde deniz, hava veya demiryolu taşıtlarında ya da bu taşıtlarla işlenen suçlarda, bunların ilk ulaştığı yer mahkemesi de yetkilidir.
(4) Çevreyi kirletme suçu, yabancı bayrağı taşıyan bir gemi tarafından Türk kara suları dışında işlendiği takdirde, suçun işlendiği yere en yakın veya geminin Türkiye'de ilk uğradığı limanın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Hazırlık soruşturması Almanyada yapılır büyük ihtimal ile geri kalan mevzu bahis konularda ise bir fikrim yok ama siz vakıfsınız sanırım yada birkaç benzer davaya şahsen nezaret ettiğiniz galiba bildiğinize göre.Benim fikrim mantık yürütmek çerçevesinde.Alıntı:
ismail kılaz rumuzlu üyeden alıntı
Bunuda düşünüyorum,düşüncesindeyim,olabilirdi,dava açılabilir gibi kesinlik ifade etmeyen türkçe kelimeler ile anlatmaya çalıştım anlamak ve bilgi almak fikir almak isteyen ilgili üyeye..Konunun muhatabı siz olmadığınız için geri kalan söylemlerinizin önemi yok diye düşünüyorum...
Sizinle aynı fikirde olmak zorunda olmamak gibi bir durum söz konusuyken tepkiniz kime ve neden onu ise hiç bilemiyorum.
Naticede dersimizi uluslararası hukuk dersi değil,ben öğrenci siz öğretmen değilsiniz. !
Bencede haklısınız. :)Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Hukuki yorumda bulunulmasını yasaklayan site kuralı hangisidir onuda yazarmısınız ?
Site bilgileri üzerindeki bilgiler üzerine konuşacak olursak (Emekli) Zabit Katipliği Yapmak,Arzuhalci Olmak = Hukukçu Olmak demek midir ?
Yahut hukuki mütala vermeye yetkinliği elde etmek demek midir ?
Veyahut yargılama yapıp mahkeme yerine hüküm kurma yetkisi almak demek midir ?
En son olarak ise kırmızı,altı çizili,büyük harfle yazıp birde bu yazıyı vurgulu yapmak yazılanları daha etkilimi kılıyor ?
Yani halk arasındaki deyimi ile sesimizi ne kadar çok yükseltirsek o kadar haklı mı olacağız ?
Sizinle aynı fikirde olmak zorunda olmamak gibi bir durum söz konusuyken tepkiniz kime ve neden onu ise hiç bilemiyorum.
Şüphesiz herkesin aynı görüşte olması mümkün değil. Aksini düşününce hayat gerçekten çekilmez olurdu. Ancak genel hatları ile yegane vicdani hak arama yöntemi şeklinde tanımlanabilecek hukuk konusunda görüş serdederken daha dikkatli olmamız gerekmezmi sizce? Hatalı veya eksik bir bilginin doğru olduğunu zanneden bir soru sahibinin böyle bir durumda telafisi imkansız zararlara uğrama riski yok mudur? İnanın çok bilmişlik, malumatfuruşluk adına bunları yazmıyorum, lütfen böyle anlamayın. Yazdıklarımızdan hareketle insanları zarara uğratma düşüncesi açıkçası beni vicdanen çok rahatsız eder. Bu açıdan alınganlık gösterme yerine karşı görüş olarak ifade edilen hususları daha serinkanlı değerlendirmek bize ne kaybettirebilir ki? Sonuçta kimse, kimseyi sınava tabi tutmuyor. Ama hukuk gibi özünde naif bir nüve bulunduğu söylenebilecek bir kavram konusunda daha araştırıcı olmak en makul yaklaşım değil midir?
Sayın Üstad'ım;
Kimseyle yarışmak,rekabet etmek,bilgisini sınamak,teste tabi tutmak,bilmediğini ortaya çıkartmak,sürekli kendimi haklı çıkartmak benzeri şeyler yapmaya çalışmıyorum.
Netice itibarı ile beyanatlarım hukuki mütala değil !..Forumun özelliği itibarı ile hukuki mütala vermek,hüküm kurmak,kişileri mahkeme yerine yargılamak,yetki gaspı yapmak durumlarından özellikle kaçınıyorum.Bildiğim konularda bile genel olarak cümlelerin sonlarını düşüncesindeyim,kanaatindeyim,kendi tararrufunuz gibi cümleler ile kesinlik bildirmeyen tamlamalar ile bitirmeye özen gösteriyorum.
Sonuç itibarı ile site üyesi olmak için normal vatandaş olmak yeterli iken,kendi yetki alanları olsa bile kanunlar yargı mensuplarına bırakın başka davaları kendi davaları hakkında bile duruşma salonu ve duruşma anı dışında olayın taraflarına bile yorum yapmayı yasaklasalarda burada tebdili rumuz ile bilmediklerimizi öğrenmemize,eksik bildiklerimizi tamamlamamıza,yahut doğru bildiğimizi sandığımız fakat doğru olmayan hususları uıygun dille düzeltmemize imkan ve olanak sağlanmayacak ise sanki duruşma salonundaki gibi yargılanacak isek forumun amacının çok dışında kalan durumlar olduğunu düşünüyorum.
Bu tarz konu uzamaları sonucunda tekrar tekrar söylediğim gibi foruma üye olur iken üyeler forum kurallarını ve site kullanım koşullarını dikkatle okumazlar ise ve burasının hukuki bir danışma sitesi değil sadece hukuki bilgi paylaşım ve sorunlarına küçükte olsa çözüm bulmayı amaçlayan fakat esas ve sağlıklı hukuki bilgiyi bu işi profesyonel olarak yapan serbest avukatlardan yüz yüze görüşmeleri sonucu alabileceklerinin farkında değiller ise ve sadece forumda böyle yazıldı bende böyle yaptım bana bu yönlendirmeden dolayı filan rumuzlu üye sorumludur gibi bir bahaneyi yargı konusu yaparlar ise bu kendi tasarrufları olur.Bu şahsi tasarrufa karşı savunma ise forum kuralları ve site kullanım koşullarının çıktısının ilgili yargılamayı yapacak mahkemeye sunulması sonucu ve bu mahkemenin ise mantık ve hukuk çerçevesinde karar vereceğini düşündüğümüz zaman herhangi bir yaptırımın söz konusu olmayacağını düşünüyorum.
Sonuç itibarıyla hukuki yardım almak isteyenlere fakat maddi gücü yetersiz olanlara barolar herhangi bir dava ayrımı gözetmeksizin ücretsiz olarak hukuki yardım sunmaktadır.Yani vatandaş sırf burada ben böyle yazdım,yada siz şöyle yazdınız diye üşengeçlik yaparak devlet tarafından bu kadar kolaylıklar sağlanmış iken benim sizin demenizle iş yapacak ise o kendi tasarrufudur.
Kaldı ki Kocaelin'de yerel gazetelere çıkan ve forum üzerinden dernek kuran üç-beş kişinin mahkeme aşamasında savunmaları forumlardan bilgi alarak dernek kurduk,bilmiyorduk etmiyorduk gibi komik ifadeleri olmuştur.Forumdan kurdukları dernekleri işleri yürütemediklerinden hem kapatılmış hemde bütün Kocaeli'ne baş sayfalardan rezil olmuşlardır.Konu gazeteciler tarafından çarpıtıldıkça çarpıtılmış iyice işin içinden çıkılamaz hale girmişlerdir.
Yani diyeceğim şudur ki adımızı sıfatımızı yazdık kimse gibi tebdili rumuz ile yetkimiz olmayan ve kanunun kesin olarak yasakladığı uygulamalara girişmedik.Tebdili rumuz kullanarak devlet memurluğunun ve yargı mensupluğunun avantajlarını kimseyi ezmek için kullanmıyoruz en azından.