-
Göreve İade
:alala Bir KİT' te veznedar olarak çalışırken zimmet iddiadıyla idari soruşturma yapıldı ve 2 yıl sonra görevden çıkarıldım. Yasal süre içerisinde YD. li iptal kararı açtım fakat YD. kabul edilmedi ve davam esatan görüşülüyor. Bu arada Ağır Ceza Mahkemesin de zimmet ve zimmeti gizlemek iddiasıyla (6 kişiyiz) kabul ettiği davada yargılandık. Ben ve 2 arkadaşım beraat aldı, diğerleri Görevi kötüye kullanmadan dolayı 6 ay ceza aldılar ve bu karar HABG ile ertelendi. Ben almış olduğum Beraat kararını bir dilekçe ekinde İdare Mahkemesine sundum. İdare mahkemesinde göreve dönmem ihtimalim üzerine değerli görüş ve yorumlarınızı beklerim. Saygılarımla.
-
Cevap: Göreve İade
Kural olarak adli mahkemenin kararı idari yargıyı bağlar nitelikte değildir. Bununla birlikte adli yargıda beraat etmeniz idari yargıda da haklılığınıza ilişkin bir BELİRTİ kabul edilebilir.
Yürütmeyi durdurma talebinizin neden kabul edilmediğine gelince;
Kuşkusuz bir memurun görevinden el çektirilmesi kendisi açısından telafisi zor veya imkansız zarar doğuracağına şüphe yoktur. Ancak iidare mahkemesi tarafından idarece yapılan açığa alma işleminin AÇIKÇA hukuka aykırı olmadığı ve bunun yargılama sonucunda ortaya çıkacağı düşünülmektedir. Bu nedenle de YD talebiniz reddedilmiştir.
Adli yargıdan beraat kararı almanız umut vericidir. Ancak buna rağmen göreve dönüp dönemeyeceğiniz hakkında bir şey söylemek çok zor. Geçmiş olsun.
-
Cevap: Göreve İade
Sayın Arzuhalci, ilginiz ve fikirleriniz için çok teşekkür ederim. İnternette okumuş olduğum mahkeme kararlarında beraatin (gerekçeli karardaki) sebebininde idari yargıda önemli olduğuna dair bilgiler edindim. Kanımca bu İdari Yargı piyango gibi bir şey. Allah sonumuzu hayreylesin. Bildiğim tek şey vicdanen rahat ama maddi açıdan perişan olduğumdur. Sağlıcakla kalın.
-
Cevap: Göreve İade
İdari yargılama davanın dayandığı hukuki sebebin farklılığı yüzünden adli yargı mercilerinden aldığınız hüküm idari yargıda kesin hüküm teşkil etmeyecekse de kesin bir delil teşkil edebilir.Nitekim görev alanı hernekadar farklılık arz etse de bir mahkeme tarafından yargılama yoluyla verilmiş bir hükmün tamamen gözardı edilmesi hukudışı olmaktan çok mantıksızdır.Ancak dediğim gibi bu mahkumiyet kararı kesin hüküm değil en fazla kesin delil teşkil edebilir.Ancak somut olayın verileri ışığında idari yargıç yargılamayı karara bağlayacaktır.
-
Cevap: Göreve İade
Sayın Kaosteorisi yorum ve fikirleriniz için teşekkür ederim, Yüksek Disiplin Kurulunca tarafıma gönderilen kararda; sorumlu olduğum ana vezne kasasında 8.000.00 TL. açık olduğu iddiasıyla görevime son verildi. Fakat müfettiş Sayım raporunda ve fiilen yapılan kasa sayımında da kasamda açık olmadığı (Kasa Satım Tutanağında benim ve müfettişlerin imzalarıda olduğu halde) bana böyle bir suç isnat edilerek görevime son verildi. Gerekirse AİHM'ye bile giderim, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bir de Adli Ceza yargılaması sonucunda beraat ettim, gerekçeli kararda; "suçun unsurlarının oluşmadığı ve kasıt olmadığından dolayı beraatlerine karar verilmiştir." diyor. Ben oldukça umutluyum. Saygılarımla.
-
Cevap: Göreve İade
Değerli arkadaşlar, bu konu ile ilgili olarak yargılanan tüm sanıkların yargılama aşaması bitmiştir, arkadaşlarımdan biri (benimle aynı gerekçe ile beraat eden) mahkeme kalemine gitmiş ve davasının sonucunu sorduğundA; kendisine kararın verildiğini söylemişler fakat kararın iptal mi ret mi olduğu hakkında bilgi veremeyeceklerini söylemişler, bu hukuk ve usule uygun mudur, bu dava yaklaşık 2 yıldır sürmektedir. Ayrıca yukarıda bahsettiğim arkadaşım daha önce bölge idare mahkemesine YD'nin isteğinin reddi ile ilgli itiraz ettiğinde gelen cevap, " Ağır Ceza Mahkemesinin sonucunun beklenmesine" olarak verilmişti. Şimdi bu arkadaşımda benimle birlikte beraat etti.(Delil yetersizliğinden değil, suçun unsurlarının oluşmaması ve kasıt olmamasından dolayı.) İdari yargıda yargı aşaması bitmiş olan davamız hakkında değerli görüşlerinizi beklerim. Saygılarımla.
-
Cevap: Göreve İade
Değerli arkadaşlar, yukarıda bahsettiğim konuya ilşkin bir Danıştay Kararı buldum, bu karar benim ve diğer üyelerimizin işine yarar düşüncesiyle sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle hukukçu üye arkadaşlarımızın bu kararı yukarıda bahsettiğim durumuma uygun olarak yorumlayarak yardımlarını beklerim. Saygılarımla.
DANIŞTAY
5. Daire 2003/4804 E.N , 2006/4199 K.N.
Özet
KEFALET KANUNUNUN 6. MADDESİ UYARINCA HİZMETTEN ÇIKARILMIŞ OLAN MEMURUN BERAAT ETMESİ ÜZERİNE GÖREVİNE İADESİ GEREKTİĞİ, BU YOLDAKİ İSTEMİNİN AÇIKTAN ATANMA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ HAKKINDA.
İçtihat Metni
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : P.T.T. Genel Müdürlüğü
Vekilleri : Av. ..., Av. ,..
Karşı Taraf :...
Vekili: Av....
İsteğin Özeti : Muğla PTT Başmüdürlüğü Bodrum Merkezi Müdürlüğü'nde görev yapmakta iken, zimmet fiilinin soruşturma sonucu sabit olduğundan bahisle 22.12.1999 günlü, ... sayılı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla Kefalet Kanunu'nun 6. ve PTT Personeli Müteselsil Kefalet Sandığı Yönetmeliği'nin 40. maddesi uyarınca hizmetten çıkarılan davacının, hakkında açılan ceza davasının beraatle sonuçlandığı ve anılan kararın Yargıtay tarafından onandığından bahisle görevine iade edilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin 30.5.2002 günlü, 6360 sayılı işlemin; davacının zimmet suçundan yargılanması sonucu beraat etmesi ve bu kararın Yargıtay tarafından onanması karşısında, memuriyet görevine engel herhangi bir neden bulunmadığından görevine iadesi gerekirken, göreve iade isteminin açıktan atama koşulları kapsamında değerlendirilerek reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 4.6.2003 günlü, E:2002/1592, K:2003/834 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Serap Erkan
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: Kemal Bilecen
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Daİresi'nce işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 4.6.2003 günlü, E:2002/1592, K:2003/834 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını
gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, fazla yatırılan 11,97 YTL temyiz başvuru harcının isteği halinde davalıya iadesine, 22.9.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
-
Cevap: Göreve İade
Arkadaşlar sanıyorum bu karar, açığa alınan memurlarla ilgili benim durumumla uygun değil.
-
Cevap: Göreve İade
Arkadaşlar, bu konudaki yorumlarınızı bekliyorum.
-
Cevap: Göreve İade
vista70
idare mahkemesinin kararı ne oldu? göreve iade edildin mi? bilgilendirirsen sevinirim...