SN.BAŞAK ŞAHİN'e Cevaben:
''DAVAYA KATILMAMA DURUMU HAKKINDA'' ki başlık altında sorduğum ve verdiğiniz cevap ve yorumlara cevaben şunları söylemek istiyorum:
* Bu soruda yargıyı keyfi olarak oyalayan birisi olarak beni tasvir etmişsiniz.
Her ne kadar resimde gözüktüğü gibi erkek olmadıgınızı ve Profilinizde okudugum kadarı ile bir bayan + öğrenci oldugunuzu,ve gelecekte bir avukat veya bir hakim adayı oldugunuzu düşünüyorum.Ama şu sözü de size hatırlatmak geregi duyuyorum.
''ADALET HAKİMLERİN VİCDANIDIR''
Soru sorarken konuyu ince detaylarına kadar anlatma şansımız olmadığı için ana başlıklarla özetlemek istiyoruz.Bir anlık öfkeden kastım,bir anlık düşünce değildir.Ama karşı tarafta oluşan pişmanlık durumlarınıda görmek ve hissetmek vicdani bir yaklaşım olsa gerek.Zaten öyle bir durumun varlığında davayı geri çekiceğim muhakkaktır.
* Yargı ve yargının işleyişini bu durumların nedeni ile uzadığını düşünüyorsunuz.Gerek boşanma gerekse bir çok davanın görülme sıklığının daha az oldugu dönemlerde de,mahkeme ve hakimlerin büyük bir tabu ve çekinilen dönemlerde de yargı süresinin yine çok uzun oldugunu ve toplum içinde ''HANTAL BİR KURUM '' İMAJI OLDUGU AŞİKARDIR.YIL 1930 AYNI TABLO,YIL 2006 YİNE AYNI TABLO.Mahkemelerin ve Hastanelerin attıkları ileri tarihler meşhurdur.Bu düşünceleri bir çok hukuk kurumunun açlış konuşmalarında mevzu bahistir(DANIŞTAY,YARGITAY,ANAYASA MAHKEMESİ..VB)
Sizlere kişisel tavsiyem:'Yargı sürecindeki kişileri ve vicdani hükümlerini eleştirmek yerine,yargının süreç,işleyiş şekil ve zamanına yönelik çalışmanız ve agırlık vermeniz mümkünse proje gerçekleştirmeniz adalet ve hukuk konularının işleyişinde önemli katkılar saylayacağına inanıyorum.