Şufa Davası - Tapu İptal ve Tescil Davası

Hukukçu dostlar umarım aşağıdaki soruma yanıt verirsiniz memnun olurum.
Boşanmış eşler arasında (E ve K) 1/2 oranında hissedar oldukları taşınmazı K kullanıyor ama kullanımın olmadığını iddia ediyor ve yürüyen K aleyhine bir ecrimisil davası var. E mahkemenin uzun süreceğini düşünerek 1/2 hissesine sahip olduğu taşınmazı 3.bir kişiye (N) sözleşme ve senet vs yaparak satıyor. Satış bedeli ise taşınmazın bulunduğu belediyenin rayiç bedeli üzerinden (çok düşük) gösteriliyor. Bunun üzerine K, N aleyhine taşınmazın bulunduğu yerde Şufa davası açıyor. Bunun üzerine N, E ile yaptığı sözleşmeyi ihlal ederek ve senet ödemesini yapmıyor (rayiç bedelinin çok üzerinde). E de zaman sorunu ve davanın hızlı sonuçlanması için taşınmazın bulunduğu yerde değilde N nin bulunduğu yerde Tapu İptal ve Tescil davası açıyor..ve bu dava ile tapu N üzerinden E üzerine geçiyor (tapuda beyanlar hanesine geçiyor..çünkü E nin hissesi üzerine K tedbir koydurmuş). E bu tapu iptal ve tescil kararını Şufa davasında N nin vekili kanalı ile ibraz ediyor. Beklenti Şufa davasının konusuz kalması. Fakat K nın vekili Şufa davasında Tapu iptal ve tescil davasının yetkisiz mahkemede açıldığını ve uyduruk bir dava açıldığını iddia ederek tapu iptal tescil davasına bakan mahkemeyi yetkisizlikle suçlayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hakim hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Bu durumda Şufa davasına bakan mahkeme bunu bekletici sebep sayarak sonucu beklemeye alıyor.
1-E eğer tapu iptal tescil davasını taşınmazın bulunduğu yerde açsaydı muhtemelen Şufa davası bitmiş olacaktı ve taşınmaz çok komik bir bedelle K nın eline geçecekti.
2-Yetkisiz mahkeme olduğu kesin...ama şufa davasına bakan mahkeme ile tapu iptal ve tescil davasına bakan mahkeme yerel mahkeme..ikiside eşit seviyede.
3-Bu durumda yargıtaydan çıkacak sonuç yetkisi mahkeme ama kararın onanması dır? ya da hem yetkisiz mahkeme kararı hemde kararın yok sayılması mıdır?
4-Eğer yargıtaydan çıkacak sonuç yetkisiz mahkeme ve hemde kararın yok sayılması durumunda taşınmazın olduğu mahkemede yeni bir tapu iptal ve tescil davası açılabilirmi?

İlginize şimdidenn teşekkürler.

Gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda yetki kuralını düzenleyen HUMK 13 emredici bir hükümdür. Hakimin bu amir hükmü görmezden gelip davayı re'sen yetkisizlikle red etmesi gerekirken görmeye devam etmesi yanlıştır.
Hakimin Yargıtay C. Başsavcılığına şikayet edilmesi karar üzerinde bir tesir göstermez hakim hakkında yaptırım uygulanır ancak bu şikayetle kararın bozulmasını sağlamaz. Kararın bozulması için ayrıca müracaat etmek gerekir kanaatimce.

Engin Bey,
ilginize teşekkür ederim. Davacı tarafın Hakimin Yargıtay C.Başsavcılığına şikayet etmesi pek olası değil dolayısı ile K, E ve N hakkında sonuçlanmış olan tapu iptal ve tescil davası için yargının yenilenmesi davası açtı ilgili mahkemede. Bu davada K taraf değil ama muvazalı bir satış, husumet vb iddiaları öne sürdü. Burada K taraf değil, zarar görme durumuda söz konusu değil, aksine E nin 1/2 hissesini rayiç bedel üzerinden alarak zenginleşme sağlamaya çalışıyor. Burada K taraf olmadığı öne sürülerek dava usulden bozulması söz konusu olur mu? Ayrıca bir yargıtay kararı varsa memnun olurum...tekrar teşekkür ederim.