Printable View
Herkese merhaba.Benim serviste 30 iş gününü aşmasıyla başlayan davam da hakim 3. duruşma sonrasında bilir kişi raporu istedi.çünkü karşı taraf ürün de hasar var diyor.ancak hasarın serviste gören işlemle alakası yok.hakım de bilir kişi istedi ancak laptop değil sadece belgeler ve dilekçeler gidecek.haftaya da yeni duruşma var.
size soracağım eğer aleyhıme olursa yeni bilir kişi istemekten başka çarem yok mu yani hakım kesin o kararı onaylar mı?
Bilirkişi raporuna itirazda bulunursunuz ancak hakim itirazınızı kabul etmek zorunda değildir. Bilirkişi raporunu ve itiraz dilekçenizdeki hususları inceler ve itirazınızı kabul eder veya reddeder.
Eğer bilikişiye sadece evraklar ve dilekçeler yani dosya gidecekse(dosya),siz de hemen mahkemeye bir dilekçe sunarak mevcut Hasar la uyuşmazlık konusunun biribiriyleı ilintili olmadığını ,hasarın şikayet konusunu etkilemediğini,şikayet sebebi olmadığını ,karşı tarafın aldatmaya yönelik hasarı öne sürdüğünü dilekçenizde belirttin.Eğer dosya üzerinden inceleme yapılacaksa incelemeden önce bu dilekçenizin de dosyayla bilirkişiye mutlaka iletilmesi gerek ve dileğinizi, ya ürününde bilirkiş tarafından dosya ile birlikte incelenmesini tdilekçeniz de talep edin.ANCAK MUTLAKA BU DİLEKÇE VERİRKEN MAHKEME KALEM\KATİPİNE DURUMU İZAH EDİN DİLEKÇENİN HEMEN HAKİME İLETİLMESİNİ İSTEYİN.Son Dilekçeniz Hakime ulaşmadan gitmiş olabilir.Dikkat!
saygılarımla...
yanıt için çok teşşekürler ancak ben de farkındayım ki geç bi zamanda konuyu açtım burda çünkü 1 ay önce bilir kişi gündeme geldi ve duruşma haftaya yani karar çoktan verilmiştir.ve ben de sizin belirtiğiniz gibi bir dilekçe yazmadım. keşke yazmış olsaydım.peki şu an itibariyle ben perşembe duruşma var eğer aleyhime olursa aldatmaya yönelik hasarı konusunu direk duruşmada beyan etsem olur mu sözlü olarak?
Siz yine de duruşmsa öncesi dilekçenizi verin. Mümkünse hemen.Duruşmada konuşma fırsatı bulamaıyabilir, heyecandan meramınızı tam ifade edemiyebilirsiniz.Mahkeme kalemine bilirkişi raporunun gelip gelmediğini sorun ,bilirkişi raporu gelmemiş se bilirkişinin telefonunu edinmeye çelışın ya da kaleme aracılık etmersini rica edin...Peşinen de sadece durumu izah amacında olduğunuzu bellirttin.
Kolay gelsin,Saygılarımla...
Sayın, Bilirkişi hakkında görüş belirten Hukuki Net, in duyarlı okurları.
Toplumu bilinçlendiren görüşlerinizin değerini takdir edenlerdenim.
Bilinçli topluma ulaşabilmek, hepimizin gayreti ile olabilir.
Bizlerinde cevabını alamadığımız bir sorunu aydınlatanlara şimdiden teşekkür ederim.
Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden davamızda, 1. Bilirkişi raporu LEHİMİZE,
2. Bilirkişi raporu, ALEYHİMİZE görüş bildirdiğine göre, 3. defa bilirkişi ihtiyacı doğmazmı.?
Mahkeme talebimizi dikkate almadan, kararını verebilirmi.?
Temyiz yolu açık olarak davamızı kayıp ettik.
Yargıtay davayı bozdu, yeniden görüşülmeye başlanan davamızda, bilirkişi talebimiz
dikkate alınırmı.?
Ayrıca bilirkişi sınırlaması varmı.?
Görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla. Mustafa Tatlıcı.
Alıntı:
Kimyaci Ahmet rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Mustafa Tatlıcı,
Ben hukukçu değilim ama,tecruba araştırma ve mantıka dayalı olarak zaman zaman yanıt ve görüş sunuyorum.Ben canı yananlardanım.PEUGEOT 2 defa bana AYIPLI OTOMOBİL sattı.İLK ayıplı otomabili 2yıllık bir hukuk mücadelesi sonucu değiştirttim.Ancak değiştirilen ikinci otomobil de Ayıplı çıktı,Üstelik daha büyük bir fabrikasyon arızasıyla.Düz yolda Aks kesti nerdeyse canımdan oluyordum ve de çevredekilerin canına ve malına mal olacaktı.Bu nedenle de"Türk tüketicisi Tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı? " konu başlıklı forumu açtım 1200 üzerinde izleyen\okuyan oldu ama.... ?
Gelelim sorunuzla ilgili görüşüme:Aykırı iki bilirkiş raporun varsa, mantıken 3. bilirkişi tayini gerekir.Ancak Takdir yetkisi olan hakimler 2. raporu yetarli bulmuş ve kanaat getirecek düzeyde görürse karar verebilir. Zaten yüksek mahkeme bozmuş.Bence yeniden görüşülen davada daTemyiz gerekçesi sizin bozma nedeni olarak gösterdiğiniz sebeblerse (özellikle bozma nedeni aykırı iki rapora rağmen 3. bilirkişi raporuna başvurulmaması ise) çok büyük bir olasalıkla yeniden bilirkişi atanır .Ama keyfiyet ve takdir yetkisi Yerel mahkemeye aittir.
Saygılarımla..
İki rapor birbiriyle çelişiyor ise ki çelişiyor görünüyor mantık olarak üçüncü defa bilirkişi atanması ve kararının değerlendirilmesi gerekebilir kanısındayım.Fakat mahkeme başkanı gerekli görmez ise atama yapmaz.Alıntı:
mustafatatlici rumuzlu üyeden alıntı
VerebilirAlıntı:
mustafatatlici rumuzlu üyeden alıntı
Sınırlama mahkeme takdiri ile belirlenir.Yani mahkeme gerek görür ise atama yapar.Alıntı:
mustafatatlici rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıca Bilirkişinin oy ve görüşü yargıcı bağlamaz (HUMK.m.286)..
2 bilirkişi raporunun çelişmesi durumunda hukuk yargılaması uygulamaları açısından hakim 3.bir bilirkişi heyeti tayin eder.Ve 2 heyetin çekişkiye düştüğü hususlarda vicdanende aynı yönde kanaat getiriyorsa 3.heyetin kararını dikkate alabilir.Ancak belirtmeliyim ki uygulanan hukukta genellikle hakimler iş yükü veya sair sebeplerden dolayı herkonyu bilirkişilere intikal ettirmekte ve görüşlerine de genellikle uydukları ve yargılamayı bu yönde sonuçlandırdıklarıda bir gerçektir.Bu yüzden bazı davalarda asli karar vericinin bilirkişi olması gibi zımni ve trajikomik vakalarla karşılaştığımı belirtmek isterim.Ülkemizde gitgide bir çıkar kurumu olmaya başladı bilirkişilik...
Kanun koyucu belli kurallar çerçevesinde takdir hakkını yargıçlara verdiğinden yargılamanın nasıl sonuçlanacağı yada yargıcın dikkate alacağı hususlar konusu ilgili yargıç haricinde ona yetkiyi veren kanun koyucunun yapacağı düzenleme ile ilgili kanısındayım...Alıntı:
kaosteorisi rumuzlu üyeden alıntı
Elbette bir çıkar sağlanacak bu durumdan.Fakat önemli olan sağlanan çıkarın yasadışı olmaması değil mi ?Alıntı:
kaosteorisi rumuzlu üyeden alıntı
Avukat bilgisini satmıyor mu ? Doktor bilgisini satmıyor mu ? Öğretmen bilgisini satmıyor mu?
Hangi avukat bedava dava bakıyor ? Hangi doktor bedava hasta bakıyor ? Hangi öğretmen bedava derse giriyor ?
Bende bilgimi satıyorum.Aynı şey farkı yok.
Kanımca çıkar kurumu tabirinden ziyade,adaletin sağlanması amacıyla tamamlayıcı unsur olarak değerlendirilen bu kurumun daha ciddi ele alınması olabilir gibi...
İnsan faktörünün olduğu,yaşamı idame ettirmenin gerekliliğinin varolduğu düşünülürse ve zengin olma hırsı insanlık varolduğu günden bu yana süregelen bir amaç ise çıkar olmadan kimkime ne yapıyor ?