Cevap: Kapı nasıl kapatılır ?
VIII - KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ:
Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden istiyebilirler.
(Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./12.mad.) Bu gibi bir kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin hükme en yakın tarihteki değeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diğer kat maliklerine, arsa payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlıdır. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açar ve hâkim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesaba yatırılması ve makbuzunun ibrazı için davacılara resen belirleyeceği uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hâkim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verir.
Aşağıdaki durumlarda, birinci fıkrada yazılı çekilmezlik, her halde mevcut farz edilir
a) Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması;
b) Anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33 üncü madde gereğince verilen emre rağmen, bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi;
c) Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması.
(Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./12.mad.) Bu maddedeki dava hakkı, devir konusunda kat maliklerince alınan dava açma kararının öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa veya dava sebebi ortadan kalkmışsa düşer.
Cevap: Kapı nasıl kapatılır ?
ARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E:2003/6121
K:2003/6852
T:25.09.2003
Davacı Mehmet Tuygar ile davalı Ramazan Palancı ve davaya katılan Bülent Özcan aralarındaki "rahatsız edici gürültünün önlenmesi ve tahliye" davasında Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 1.10.2002 günlü ve 2002/219-971 sayılı kararın onanmasına ilişkin Dairenin 5.5.2003 günlü ve 2003/3107-3708 sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı dava dilekçesinde, davalı kiracının davaya katılan kat malikinden kiraladığı bağımsız bölümü kahvehane olarak kullanmasından dolayı çıkan aşırı gürültüden diğer bağımsız bölümlerde oturanların rahatsız olduklarını ileri sürerek, kahvehanenin kapatılmasını ve davalının burayı boşaltmasını ( tahliye etmesini ) istemiştir.
Mahkemece, yerinde yapılan inceleme sonunda tapu kütüğünde dükkan ( işyeri ) olup, kahvehane olarak kullanılan dava konusu bağımsız bölümden çevreye yayılan ses ve gürültünün diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici boyutlarda olduğu saptanarak, bu bölümün tavan taban ve duvarlarının -bilirkişi raporunda öngörüldüğü biçimde- kaplanıp tecrit edilerek rahatsız edici gürültünün giderilmesine, belirlenen önlemlerin alınması için davalı yana iki ay süre tanınmasına, aksi takdirde ( gereği yerine getirilmediğinde ) davalı kiracının bağımsız bölümünden tahliyesine karar verilmiştir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler. Anılan Yasa maddesi, kat maliklerinin borçlarına ilişkin olan bu genel kuralın bağımsız bölümlerdeki kiracılara da uygulanacağını öngormüş ve bu borçları yerine getirmeyen kat maliklerini kiracıları ile birlikte müteselsilen sorumlu tutmuştur. Aynı Yasanın 33. maddesinde ise, bu yasa uyarınca borc ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında, diger kat maliklerine hakimin mudahalesini isteme hakkı tanınmıs; hakimin, ilgililerı dinlendikten -ve kanıtları topladıktan- sonra, kat maliklerine rahatsızlık veren, haklarının çiğnenmesine yol açan durumların giderilmesi için alınması gereken önlemleri saptayıp, belirleyeceği kısa bir süre içinde bunların yerine getirilmesi gerektiğinin ilgilisine tefhim ve tebliğine karar vermesi hükme bağlanmıştır. Bundan ayrı, belirlenen süre içinde hakimin kararının yerine getirilmemesi durumunda ve bu yolda bir başvuru söz konusu olduğunda ise, maddenin son fıkrasında yazılı olan cezai yaptırım uygulanacaktır. Özetle, Kat Mülkiyeti Yasasının 18. ve 33. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; rahatsız edici durumlar nedeniyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin öngörülmediği, bu hususun ancak 24. maddede düzenlenen yasak işler için geçerli olduğu anlaşılacaktır. Rahatsız edici kullanımın önlenmesi için hakimin verdiği kararın süresinde yerine getirilmemiş olması durumunda ise, 33. maddenin son fıkrasındaki yaptırım ya da koşulları gerceklestiğinde 25. maddeye göre bagımsız bölüm mulkiyetinin devri soz konusu olacaktır ki; ıncelenmekte olan dava bu nitelikte olmadığı gibi, yanlar arasındaki uyuşmazlık henüz bu aşamaya da gelmiş değildir.
Hukuki nitelendirme ile buna uygun yasa hükümlerinin uygulanmasının doğrudan hakimin işi olduğu gözetilerek mahkemece, dava konusu bağımsız bölümde rahatsızlık veren kullanımın giderilmesi için bilirkişi raporunda saptanan önlemlerin alınmasına, bunların belirlenen süre içinde davalı tarafça yerine getirilmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bağımsız bölüm maliki ile kiracısı arasındaki kira bağıtını sona erdiren sonuç doğuracak nitelikte ve yasal dayanağı olmayan biçimde -karar gereği yerine getirilmediği takdirde- davalı kiracının bağımsız bölümden tahliyesine de karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle yerinde olan karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 5.5.2003 gün ve 2003/3107-3708 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda değinilen nedenle BOZULMASINA, temyiz onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine,25.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.