Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
arkadaşlar insan emeğiyle ortaya çıkardığı şeyi sahiplenir emeksiz sahiplenme olmaz ama bizim emeğimizle varetmediğimiz bu toprakları nasıl sahipleniyoruz zira bu toprakları biz varetmedikki onu sahiplenelim bu nasıl mümkün oluyor bunu anlamış değilim.
bence bu toprakları hiç kimse sahiplenemez çünkü emeği yok dolayısıyla bu toprakların adil bir şekilde kullanılması gerekiyor buda ancak topraklara herkesin eşit hakkı olmasıyla mümkündür çünkü birilerinin daha fazla hakkı olması diğer insanlara haksızlık olacaktır bu yüzdende herkesin eşit hakkı olması gerekmektedir.
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Haydaaaaa!!! Makaram sarı bağlar,kız söyler gelin ağlar.Bu konuya sanırım bu sözler açıklık getirmiştir.:)
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Alıntı:
raif bostan rumuzlu üyeden alıntı
arkadaşlar insan emeğiyle ortaya çıkardığı şeyi sahiplenir emeksiz sahiplenme olmaz ama bizim emeğimizle varetmediğimiz bu toprakları nasıl sahipleniyoruz zira bu toprakları biz varetmedikki onu sahiplenelim bu nasıl mümkün oluyor bunu anlamış değilim.
bence bu toprakları hiç kimse sahiplenemez çünkü emeği yok dolayısıyla bu toprakların adil bir şekilde kullanılması gerekiyor buda ancak topraklara herkesin eşit hakkı olmasıyla mümkündür çünkü birilerinin daha fazla hakkı olması diğer insanlara haksızlık olacaktır bu yüzdende herkesin eşit hakkı olması gerekmektedir.
Cinselllikte eşitlik, malvarlığında eşitlik, eşitlikte eşitlik, çeşitlikte eşitlik:)
https://www.hukuki.net/showthread.php...stismar)/page8
https://www.hukuki.net/showthread.php...naz-kültürümüz
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Haydaaaaa!!! Makaram sarı bağlar,kız söyler gelin ağlar.Bu konuya sanırım bu sözler açıklık getirmiştir.:)
makaran sarı bağlıyor ama bu önemli bir mevzu bu makarana benzemez bu topraklar devletin hukukunda hangi gerekçelere dayanılarak sahipleniyor bilgisi olan cevap verirse sevinirim.
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
İnsanlar henüz yerleşik düzene geçmemişlerdi, komunal hayatta farklı uygulamalara sahip kabileler vardıysa da toplayıcılık ve avcılıktı uğraşları. Henüz toprağı ve bitkileri ıslah etmeyi akıl edememişlerdi.
Sonra kadınlar toprak işine girdi :) toprağın ve dolayısıyla bitkilerin ıslahıyla devamlı göç etme zorunluluğundan kurtardılar kabilelerini.
Ve ıslah ettikleri yerleri SAHİPlendiler.
Toprağı ıslah edenler kadınlardı ama sahiplenen erkekler oldu.
Mülkiyetçi, sahiplenme duygusu öyle boyutlara ulaştı ki sadece toprak değil, diğer canlıları da sahiplenerek ehlileştirdiler, çiftleştirdiler, türlerini değiştirdiler. En acısı ise kadınlar sahiplenildi. Kadınlar erkek mülkiyetine konu oldu. Bunu binyıllardır kimse sorgulamadı. Kadınlar da boyun eğdi. Kendilerini mülkiyete konu olabilecek bir mal olarak görenlere hiç ses etmedi.
Binyıllardır toprak ANAya sahip olunduğu gibi ANA'ya da sahip olundu,
medeni dünya toprak ana sahipliğine karşı çıkamadı (gerçi karşı çıkıp dağılanlar da oldu) ama kadına sahip olmak, kadını mülkiyete konu obje olarak kabul etme düşüncesine karşı çıkıldı.
Bazı coğrafyalarda kadının "mülk" olması fikrinden dönülebildi ama çoğunlukla ATA erkil sistemin gücüne boyun eğildi. Zira tüm bunlar zihinseldi. Zihinsel dönüşüm için ise nesiller gerekti.
Toprağı sahiplenmekten vazgeçmek için bir zaman makinasıyla ilk çağlara gidip kadının toprağı ıslahına engel olmamız gerekecek sanırım.
Bu devran kolay dönmez. :)
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
İnsanlar henüz yerleşik düzene geçmemişlerdi, komunal hayatta farklı uygulamalara sahip kabileler vardıysa da toplayıcılık ve avcılıktı uğraşları. Henüz toprağı ve bitkileri ıslah etmeyi akıl edememişlerdi.
Sonra kadınlar toprak işine girdi :) toprağın ve dolayısıyla bitkilerin ıslahıyla devamlı göç etme zorunluluğundan kurtardılar kabilelerini.
Ve ıslah ettikleri yerleri SAHİPlendiler.
Toprağı ıslah edenler kadınlardı ama sahiplenen erkekler oldu.
Mülkiyetçi, sahiplenme duygusu öyle boyutlara ulaştı ki sadece toprak değil, diğer canlıları da sahiplenerek ehlileştirdiler, çiftleştirdiler, türlerini değiştirdiler. En acısı ise kadınlar sahiplenildi. Kadınlar erkek mülkiyetine konu oldu. Bunu binyıllardır kimse sorgulamadı. Kadınlar da boyun eğdi. Kendilerini mülkiyete konu olabilecek bir mal olarak görenlere hiç ses etmedi.
Binyıllardır toprak ANAya sahip olunduğu gibi ANA'ya da sahip olundu,
medeni dünya toprak ana sahipliğine karşı çıkamadı (gerçi karşı çıkıp dağılanlar da oldu) ama kadına sahip olmak, kadını mülkiyete konu obje olarak kabul etme düşüncesine karşı çıkıldı.
Bazı coğrafyalarda kadının "mülk" olması fikrinden dönülebildi ama çoğunlukla ATA erkil sistemin gücüne boyun eğildi. Zira tüm bunlar zihinseldi. Zihinsel dönüşüm için ise nesiller gerekti.
Toprağı sahiplenmekten vazgeçmek için bir zaman makinasıyla ilk çağlara gidip kadının toprağı ıslahına engel olmamız gerekecek sanırım.
Bu devran kolay dönmez. :)
ıslah ettiği toprakları sahiplenmek bir nebze olsun toprağı işlediği için sahiplenme hakkına sahip gözüksede aslında toprağı kendisi meydana getirmediği için toprağı yine sahiplenemez ama topraktan çıkacak mahsulü sahiplenebilir ama toprağı yine sahiplenemz çünkü toprağı oluşturan o değildir sadece toprağı işleyerek ondan mahsul elde etmiştir.
günümüzde işledikleri topraklar şöyle dursun işlenmemiş topraklara bile milletler sahip çıkmaktadır ama toprağı işlesen bile aslında toprağı sen yapmadığı için yine ona sahip çıkamazsın.
bence toprak adil bir şekilde olması için herkesin eşit hakkı olmalı ve ortak kullanılmalı ve hep birlikte karar alnırak kullanılmalı yani demokrasiyle.
ama benim anlamadığım nokta günümüzde mal sahipliği hangi gerekçeye dayaylı oluyor nasıl bir kişi bir malın yada toprağın sahibi oluyor onu nasıl hakediyor.
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Alıntı:
raif bostan rumuzlu üyeden alıntı
ama benim anlamadığım nokta günümüzde mal sahipliği hangi gerekçeye dayaylı oluyor nasıl bir kişi bir malın yada toprağın sahibi oluyor onu nasıl hakediyor.
Şincik şöyle oluyo parasını veren mülkiyeti alıyor yahut parasını-karşılığını vermiş atalarından miras yolu ile intikal ediyor. Mülkiyet en temel ve en korunaklı haktır. Tabi gayrı yasal bir şekilde hazineye veya özel kişi veya kuruluşlara ait toprakları-gayrimenkulleri işgal yolu ile zaman aşımını doldurmak sureti ile iktisap edenler de çok ama bu ap açık bir gasptır yasalar da bu gaspı yasallığa kavuşturabiliyor.
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
E hadi toprağın eşit şekilde tüm insanlara dağıtıldığını düşünelim.
Dünya nüfusu 7 milyarın üzerinde(ymiş)
Dünyanın %29'u yani 148.939.062 km²'si kara(ymış).
148.939.062.000 m² / 7.000.000.000 = 21,28 = metrekareye düşen insan sayısı
1 metre kareye 21,28 insan düşüyorsa
kaç metre kareye 1 insan düşer
içler dışlar çarpımı :)
1/21,28 = 0,05
metre kareyi santimetrekareye çevirsek
0,05 x 100= 5 cm2
Dünyadaki her kişiye 5 cantimetre kare toprak verilse... adil bir bölüşüm olacak...
dağları, çölleri, verimsiz toprakları v.s. çıkarsak...
Bir yerde hesap hatası mı yaptım acaba... yoksa gökdelen sayısı mı fazla :)
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Şimdi gideceğim köyüme,toprak sahiplerinede diyeceğim ki;Sizmi var ettinizde sahip çıktınız bu topraklara.Verin benim payımı,üçbeşkuruşta biz kazanalım.Aslında şaka bir yana,benimde düşünmediğim bir konu değil ha.
Ben var etmemekten değilde,mesela aynı bölgede kimi insanlar toprak ağası olurken bazıları avuçlarını yalamışlar.
Nasıl olmuş bu dağıtım,neye göre olmuş anlamış değilim.Yaşlı dedem,rahmetli sadece şunu derdi,
"Oğlum güçlü olan aldı" Bunu çözemedim bir türlü.
Cevap: Emeğimizle varetmediğimiz Allah'ın topraklarını nasıl sahipleniyoruz?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Şincik şöyle oluyo parasını veren mülkiyeti alıyor yahut parasını-karşılığını vermiş atalarından miras yolu ile intikal ediyor. Mülkiyet en temel ve en korunaklı haktır. Tabi gayrı yasal bir şekilde hazineye veya özel kişi veya kuruluşlara ait toprakları-gayrimenkulleri işgal yolu ile zaman aşımını doldurmak sureti ile iktisap edenler de çok ama bu ap açık bir gasptır yasalar da bu gaspı yasallığa kavuşturabiliyor.
parasını vererek diyorsun onu bende biliyorum ama diyelim bir toprak alıyorsun o toprağın ilk sahibi orayı sahiplenmiş oluyor yani allahın toprağını benimdir diyor ve sende gidip o adama para veriyorsun ve satın alıyorsun işte haksız kazanç burda orayı ilk sahiplenen kişi orayı sahiplenemez çünkü bu toprağı sen yapmadınki sahiplenesin işte burdada haksızlık var.