-
Kuru göze dikkat!
Kuru göze dikkat!
Son yıllarda ‘kuru göz hastalığı’ önemli oranda artış gösterdi.
BALIKESİR Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Hümeyra Yıldırım Can, uzun süre bilgisayar kullanımı, yüksek tansiyon, antidepresan ve antihistaminik ilaç kullanımının artmasına paralel son yıllarda ‘kuru göz hastalığı’nın önemli oranda artış gösterdiğine dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Can, gözlerinde kuruluk, yanma, batma hissedenlerin en kısa zamanda en yakın göz doktoruna başvurmalarını önerdi.
Gözün normal fonksiyonunu devam ettirmesi ve optik bütünlüğünü koruması için göz yüzeyini kaplayan sağlıklı bir gözyaşı tabakasına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yrd.Doç.Dr. Hümeyra Yıldırım Can, aşırı televizyon izlenmesinin, uzun süre bilgisayar kullanmanın, bazı insanlarda gözyaşı üretimini azalttığını ya da mevcut gözyaşı kalitesini bozduğunu, bu durumun ‘kuru göz’ denilen rahatsızlık ve yakınmalara yol açtığını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Hümeyra Yıldırım Can, bu hastalığın yaşam kalitesini etkilediğini ve bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirterek, “Gözyaşı, üst göz kapağının altındaki ana gözyaşı bezinden, alt ve üst göz kapaklarının iç kısmına ve kirpikli kenara yakın, yardımcı gözyaşı bezleri tarafından üretilir. Göz kırpma hareketi ile bir film tabakası şeklinde gözün yüzeyini kaplar, yine kırpma hareketiyle üst ve alt kapak kenarlarında yer alan küçük delikler vasıtasıyla burun içine iletilir. Gözyaşının bir kısmı da buharlaşma yoluyla gözden uzaklaşır” dedi.
Gözyaşı tabakasının üç katmandan oluştuğunu kaydeden Yrd.Doç.Dr. Can, şunları kaydetti:
“En altta mukus tabakası bulunur. Mukus tabakası gözün konjonktivasında bulunan özelleşmiş hücreler tarafından üretilir. Bu tabakanın görevi kornea yüzeyini pürüzsüz hale getirerek diğer tabakaların göz yüzeyine tutunmasını sağlamaktır. Ortada sulu (aköz) tabaka bulunur. Gözyaşı filminin en kalın tabakasıdır Antibakteriyel özellikler taşır ve kornea yüzeyine oksijen sağlar. En dışta yağ (Lipid) tabakası bulunur, gözyaşının hızlı buharlaşmasını önler. Yaşlanmaya, tansiyon hastalığına, aşırı antihistaminik ve antidepresan ilaçların alınmasına bağlı gözyaşı üretimi azalır. Sjögren hastalığı, sarkoidoz, hipertiroidi, göz kapağı bozuklukları, kimyasal yanıklar, keratorefraktif cerrahi kuru göz nedenleri arasındadır. Ayrıca anti-histaminik, anti-depresan, diüretik ve tansiyon düşürücü ilaçlar da kuru göze neden olabilir.”
Yrd.Doç.Dr. Hümeyra Yıldırım Can, göz kuruluğu hastalığına çok basit tanı konulacağını, hekimlerin özel boyalar ve gözyaşı miktarını belirleyen şeritler kullanılarak, gözyaşı kırılma zamanı, rose bengal, Schirmer gibi bazı basit testler ile kolaylıkla tanı koyabileceğini kaydetti. Kuru göz hastalığına neden olan nedenin ortaya çıkarılmasıyla tedavinin başlayacağını kaydeden Yrd.Doç.Dr. Can, şunları söyledi:
“Kuru, rüzgarlı, sıcak ortamlardan kaçınılmalı, yaşanılan ortam nemli tutulmalıdır. Okuma ve bilgisayar kullanımı sırasında sık göz kırpmak gibi önlemler şikayetleri azaltmak açısından önemlidir. Suni gözyaşı damla ve jelleri kuru göz hastalığında kullanılan en sık tedavi yöntemidir. Farklı kimyasal yapıdaki gözyaşı damla ve jellerinden göz doktorunun uygun gördüğü ilaçlar doktorun önerdiği şekilde gün içinde düzenli aralıklarla kullanılmalıdır. Koruyucu maddelere alerjisi olan hastalar için tek dozluk preparatlarda bulunmaktadır. Kuru gözde mevcut gözyaşını korumak amacıyla gözyaşı kanallarının küçük tıkaçlarla geçici yada kalıcı olarak kapatılması da bir diğer tedavi seçeneğidir. Kuru göz tedavisinde son zamanlarda immunsupresif bir ajan olan siklosporinde topikal damla olarak özellikle ağır vakalarda kullanılmaktadır. Belirttiğimiz şikayetleri olan hastalar bir göz hekimine başvurmalıdırlar. Çünkü dünyayı anlamak, ihtiyaçlarımızı gidermek ve daha kaliteli yaşam için gözümüze ‘gözümüz’ gibi bakmamız gerekmektedir.”
http://saglik.milliyet.com.tr/kuru-g...liyet_anasayfa
-
Cevap: Kuru göze dikkat!
'Kırmızı göz' hastalığı
Hastalığın çaresi: Hijyen
Son günlerde yayılan 'kırmızı göz' hastalığıyla ilgili uzmanlar uyarılarına devam ediyor. Hastalığın salgın halinde büyük bir soruna dönüşebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, "Bunu engellemenin en önemli yolu; hijyendir." görüşünü dile getiriyor.
Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi'nden, Op. Dr. Mustafa Temel, pek çok hastalıkta ortaya çıkabilen ama özellikle yaz aylarında gözde enfeksiyonlara neden olan bakteri ve virüslerle kendini gösteren 'kırmızı göz' hakkında bilgi verdi. Temel, hastalığın belirtilerinin; kanlanma, yanma ve kaşıntı olduğunu ifade etti. Temel, "Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan alerji ve enfeksiyonlar, gözlerde kanlanma ve yanma gibi şikayetlere neden olmaktadır. "Kırmızı göz" olarak adlandırılan hastalığa çoğu zaman virüsler veya bakteriler neden olmaktadır. Aşırı sıcaklar nedeniyle de, bu mikroplar hastalığın bir salgın haline dönüşmesine zemin hazırlamaktadır." dedi.
HAVUZ SUYU, GÖZDE ENFEKSİYONA NEDEN OLUYOR
Vücut direncinin düşük olduğu kansızlık, diyabet, ileri zayıflık, zayıf hijyen şartları gibi durumların enfeksiyona yakalanma olasılığını artırdığını kaydeden Temel, "Enfeksiyon da, gözde kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtiler ile 'kırmızı göz'e zemin hazırlamaktadır. Aşırı sıcakların yaşandığı bu dönemde, hastalarda enfeksiyonun bütün belirtileri artmaktadır. Sulanma, kızarıklık, çapaklanma, kapaklarda şişlik, yanma, batma, kaşıntı, ışıktan rahatsızlık, en çok görülen belirtilerdir. Hastalığın ortaya çıkmasında deniz-havuz teması, ortak malzeme kullanımı, yakın temas önemli yer tutmaktadır. Lens kullanımı dahastalıkriskini artırır. Özellikle renkli lensler ya da lenslerin uyurken çıkarılmaması, kontakt lens kullanımı da risk faktörleri arasında yer almaktadır." diye konuştu.
ENFEKSİYON RİSKİNE KARŞI: HİJYEN
Op. Dr. Temel, hastalığa karşı alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: "Enfeksiyon söz konusu olduğunda başkalarına bulaşmayı önlemek açısından temizliğe dikkat etmek, elleri sık sık yıkamak, ortak malzeme kullanmamak çok önemlidir. Ortak kullanım alanlarında hijyene dikkat etmek gerekir. Tedavide duruma göre antibiyotikli damlalar ve merhemler, suni gözyaşı damlaları, antialerjik damlalar, gerekli durumlarda kortizonlu damlalar, bazen sistemik ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bilinçsizilaçkullanımından kaynaklanan sorunlar kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Gerekli olmayan bir durumda kortizon kullanımı, hastalığı tedavi etmeyeceği gibi artmasına neden olarak, görme kaybı gibi sonuçlara da yol açabilir."(Samanyolu haber)
-
Cevap: Kuru göze dikkat!