Öldürmeye teşebbüs

öncelikle selamlar
ben kardeşimin başından geçen ve sanki cezanın az kaldığı gibi bir durum içine düşen biriyim. Kardeşiim 18 yaşında ve 4 arkadaşıyla araça içinde gezerken kız arkadaşını korkutup caydırmaya niyetli olarak gelen 2 kişi tarafından küfredilerek tahrik ediliyor.Sonrasında ise bunlar araç içinden çıktıkları anda 2 kişi ellerinde bıçaklarla 5 kişiden 3 ünü bıçak darbeleriyle yere seriyor. Kardeşime 2 kişi birden 8 bıçak darbesi yapıyor. Bunalrdan biri göğse gelip kalbe 2cm kala duruğu doktor raporlarıyla sabit olup çıkarıldıkları ilk mahkemede biri 16 diğeri 17 yaşında olan bu iki kişi serbest bırakılıyor. Aile olarak bu giib olaylara çok yabancıyız bunun böyle mi olması gerekli? yani bu kişilerin salıverilmesi nasıl bir durum ve cezası ne olarak değerlendirilebilir? ayrıca bunlardan birinin önceden sabıkalı olması durumu değiştirmez mi? yada uygulamam gereken yön yada yöntem varmıdır?
yardımlarınız için teşekkürler

Malesef canı yanan hakimin savcının kendi evladı olmayınca böyle bol keseden serbest bırakma kararı çıkabiliyor. Olayda düpedüz öldürmeye teşebbüs veya en azından "ölürse ölsün" kastıyla hareket edilmiş bir yaralama vardır. Tutuklama bir tedbirdir mantığı ile ne kadar serseri psikopat varsa sokaklarda kol geziyor. Ayrıca rüşt yaşını 18 olarak belirleyen hukuk sistemi evlense çocuğu olacak genç psikopatlara elinden gelen yardımı da sağlıyor zaten.
Siz yine de bir avukat aracılığıyla hukuk sistemi içinde bu kişiliksizlere verilebilecek en ağır cezanın verilmesi yolunda uğraş verin derim.

teşekkür ederim ilginiz için

Sayın Oğuz'un hakim ya da savcıyı mesleklerinin gereklerine uygun davranmadıkları anlamına hamledilebilecek beyanlarını doğru bulmuyorum. Bu sitede, forum kurallarından anladığım kadarıyla hukuki anlamda görüş ve yorumların paylaşılması gerekmektedir. Kişilerin hukuki konularda temenni ya da subjektif görüşlerini ifade etmelerini forum kuralları ile bağdaştıramıyorum.

Soru sahibi üyenin her ne kadar salıverme kararını benimsemese de itiraz etme yetkisinin bulunmadığını , bu konuda salıverme kararına ancak soruşturmayı yürüten Başsavcılık makamının itirazda bulunabileceğini belirtmek isterim. Ayrıca, soruşturmaya yardımcı olmak amacıyla, soru sahibinin elinde bulunan delillerle savcılığa müracaat etmesini, olay ile ilgili görgüye dayalı bilgisi olan kişileri bildirmesini yerinde buluyorum, bununla birlikte topluma açık yerlerde mevcut olan mobese kamera kayıtları ile olay kaydedilmişse bu kamera kayıtlarının da savcılık tarafından soruşturma dosyasına celbedileceğini düşünüyorum.

Alıntı:

---

Ekrem Sencer rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Oğuz'un hakim ya da savcıyı mesleklerinin gereklerine uygun davranmadıkları anlamına hamledilebilecek beyanlarını doğru bulmuyorum. Bu sitede, forum kurallarından anladığım kadarıyla hukuki anlamda görüş ve yorumların paylaşılması gerekmektedir. Kişilerin hukuki konularda temenni ya da subjektif görüşlerini ifade etmelerini forum kuralları ile bağdaştıramıyorum.

---

Siz mağdur hakimin savcının oğlu olsaydı da serbest bırakma kararı verirdi deyin ben sözümü geri alıp özür dileyeceğim.
Bir kaç sene önce bir borçlum ödeme için gelecekti bekliyordum, gelmedi, telefonlarından da ulaşamadım. Yaklaşık altı ay sonra geldiğinde çok kızmıştım ama "dinle önce" dedi dinledim; bu borçlu bir anahtarcı, bir bayan içeride anahtarını unuttuğunu söylerek kapıyı açmasını istiyor ev sahibi olduğunu araştırıp emin olduktan sonra gidiyor kapıyı açtığı sırada içeriden bir adam fırlıyor ve bunu bıçaklayıp kaçıyor. Bıçaklayan kadının sorun yaşadığı birlikteliği olduğu kişiymiş neyse yakalanıyor anahtarcı hastaneye kaldırılıyor ve 6 ay süren bir tedavi ve iyileşme süreci geçiriyor bıçaklayan şahıs karakolda ifadesi alınıp savcıya çıkarılıyor ve serbest bırakılıyor.
Şimdi serbest bırakan hakimin savcının yakını olsa bu kararı vermez. Ben hakim veya savcı olsaydım kesinlikle vermezdim.

Sayın Oğuz, konumuzun, hukuki sahanın dışında hakim veya savcının kendi evlatları olmadığı için rahatlıkla salıverme kararı verdikleri yönündeki iddianızın tartışılması olmadığını düşünüyorum. Ayrıca, ben sizden mesajınızdaki eleştirdiğim bölüm ile ilgili sözünüzü geri alıp özür dilemenizi talep etmediğim gibi böyle bir beklenti içinde olmadığımı da vurgulamak istiyorum. İfadeleriniz, hakimlik ve savcılık mesleği mensuplarının tamamını kapsayacak şekilde genel bir değerlendirme vasfı taşıması nedeniyle fikrimce subjektif, hatalı ve haksızdır. Ülkemizde maalesef, bu şekilde karşılaşılan bir takım kötü hadiselerden dolayı bir topluluğun veya bir meslek grubunun yanlış ve îndi görüşlerle mahkum edildiği bilinmeyen bir şey değildir. Hukuki bilgi ve bakış açısı sahiplerinden, yanlış ve hata nerede ve ne şekilde ortaya çıkmışsa bizatihi hatalı ve yanlış olanı eleştirmeleri, meseleleri şahsileştirerek kişi ya da kurumların yıpratılmasına sebep olmamaları beklenir. Bu düşüncelerim, aynı şekilde bir avukatın mesleğinin gereklerine aykırı hareket etmesi durumunda bir başkasının ''zaten bu avukatlar hep böyledir, vs'' şeklinde söze başlayıp avukatlık mesleği müntesiplerini incitici, yaralayıcı, aşağılayıcı, genellik arzeden beyanlarda bulunmasını da vurgulamaya çalıştığım ölçüler içerisinde doğru bulmadığımı sözlerime eklemek isterim.

Görüşlerinize katılıyorum aslında benimki biraz mesleğin içinde olup vicdanları titreten kararlara demokratik eleştiri hakkımı kullanmak. Elbette genelleme yapamayız ama tabandan yargıya gelen seslere de kulak tıkayamayız.
Daha geçen hafta duruşma sıramı beklerken bir çocuğa tacizden yargılanan orta yaşlı bir sanığın salıverildiğine müvekkillerle şahit olunca orda da bir ağızdan veryansın edildi. Serbest bırakma kararı veren yargı mensubu da illaki mevzuata dayanıyor isteğimiz sadece biraz empatidir.