Eşler arası hırsızlık suç mudur?

Merhaba 5 yıllık evliyim ve iki çocuğumuz var.Eşimle aramızda sevgi anlamında hiç bir problem yokken eşim son 2 senedir sürekli benim şahsi ziynet eşyalarımı alıp satmak , kredi kartlarımı alıp nakit çekmek ,cüzdanımdan paraları almak suretiyle bir nevi hırsızlık yapmaktadır ve bunların hepsi benim rızam ve bilgim dışındadır.Kendisini uyarmama ve defalarca affetmeme rağmen bu huyundan vazgeçmemektedir.Sadece bu sebepleri öne sürerek boşanma davası açabilirmiyim çünkü sitede daha önce okuduğum bir yorumda eşler arası hırsızlık olmaz diye bir ifade okudum....ve benim maaşım eşimden yüksek 3 yaşında olan çocuklarımın velayetini hakimin bana vermeme gibi bir olasılığı olabilirmi?son olarak aylık geliri 1000 tl bulan eşimden çocuklarıma tahmini ne kadar iştirak nafakası bağlanır.

Tck.167 ye göre evlilik birliği açısından aralarında ayrılık kararı verilmemiş eşler arasında nitelikli yağma ve yağma hariç(TCK 148/149) eşlerden biri zararına gerçekleştirilne hırsızlık neticesinde cezaya hükmedilmemektedir.Kanunkoyucu yakın hısımlık bağları neticesinde eşler arasında duygusal birlikteliğin zedelenmemesi için diğer eşin zarraına hırsızlığı cezalanadırmamayı ceza siyaseti açısından gerekli görmüştür.

Ya bakın buna benzer bir konu açmıştım ben nafakayla ilgili.Bey efendinin yaptığı birkere çok ayıp herşeyden önce.Ben şu iştirak nafakasına taktım.Neden erkeklere nafaka verilmiyor demiştim.Bayan durumum daha iyi diyor ama yinede iştirak nafakasının peşine düşmüş.Tekrar diyorum,boşanmalarda bayanın aklı en fazla nafakaya çalışıyor.Tabiki burada sayın Hazal520'nin yaşadıkları hoş şeyler değil,tamamen haklı.Eşler arasında hırsızlık olup olmadığınıda bilmiyorum.Ancak iş nafakaya gelince değişiyor.Hukuk bilir diyelim.

Velayet hakkının tayin edilmesinde hakimi bağlayan tek unsur çocuğun menfaatidir.Ancak yerleşik içithatlara göre yaşı itibariyle 11 yaşlarına kadar çocukların anne şefkatine olan ihtiyacı nedeniyle velayet hakkı anneye verilmektedir.Ancak velayet hakkı yargısal karar sürecinde eşlerden hangisi çocuğun öaddi/manevi gelişimini en iyi karşılayacak düzeyde ise ona verimektedir hakimi bağlayan tek unsur çocuğun menfaatidir.Ancak gelir düzeyi velayet hakkı davalarında asli bir unsur teşkil etmez.Hakim son kertede eşlerin sosyo-ekonomik durumlarını gözönüne alarak hangisinin çocuğun maddi/manevi gelişimin sağlayacağına bakarak tespit ederek karar verir.Ancak genellikle ülkemizde yaşı küçük olan çocuğun eğer annede çocuğun gelişimini etkileyecek bir hastalık yoksa gelir durumu aşağıda olsa anneye verilmektedir.Çocuğun yaşı da velayet hakkı tayininde önem teşkil eder.

İştirak nafakası;velayet hakkı son bulan eşin velayet hakkına sahip eşe çocuğun maddi masrafları için yaptığı maddi katkı payı anlamına gelmektedir.İştirak nafakasının miktarını belirleme yetkisi hakimdedir ve hakim tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını gözönünde bulundurarark eşlerin yapacakları katkı oranlarını belirlemektedir.

İştirak nafakası çocukların bakımına harcanacak paranın eşlerin payına düşendir. Cüz'i miktarda bile olsa iki tarafında bu nafakaya iştirak etmesini yararlı buluyorum ben. Eşler arasında teknik olarak da hırsızlık veya nitelikli yağma suçunun oluşturmuyor bana göre, bu tür eylemler için güvenin kötüye kullanılması tanımı daha uygun geliyor sanki. Eşlerin mal varlığı karşılıklı güven dairesinde kilitsiz kapaksız kolayca erişilebilecek yerde durur genelde. Aşırılacak değer de birbirine bakma gözetme sorumluluğu altında olan kimselerce harcandığından güveni kötüye kullanma olarak değerlendirilip cezai müeyyideye bağlanması tasvip edilemeyecek eylemlerin karşılıksız kalmaması ve önlenebilmesi açısından daha mantıklı bir çözüm kanaatimce.

Sayın Oğuz,bu konuda zaten yasakoyucunun temel amacı suç teşkil eden eylemler nedeniyle evlilik birliğinin ve ortak yaşam süresince önem teşkil eden çocukların bu durumdan zarar görmelerini engellemektektir.Başka bir deyişel kanunkoyucu Tck.md.167 de aile bütünlüğü ve saygınlığını kamu düzenine tercih etmiştir.Dolayısıyla bu açıdan kanunkoyucu ceza siyaseti açısından eşler veya kanunda belirtilen hısımlık dereceleriyle birbirine bağlı olnalar arasında suçlar için cezalanadırmanın bir yararı olmadığını kabul etmiştir.Kanımca bu tür kriminal eylemlerin sujelerine göre bu tip bir tasnife gitmek hernekadar eşitlik ilkesi açısından tartışılır olsa da birtakım sosyla olguların varlığı için veya toplumun en küçük birimi olan ailenin bütünlüğü saygınlığı için bu tip yasal yaklaşımlar kabul edilebilir.İyi Akşamlar...

Eşinin güvenini kötüye kullanan, parasını ve ziynet eşyasını hırsızlayan bir ebeveynin çocuklarına da kötü örnek teşkil edeceği, kronik hale gelen bu eylemler nedeniyle kadın ve çocukların madden de manevi olarak da zarar göreceği mağdur olacakları kesindir. Bu eylem için sözünü ettiğim suça ek bir madde ile dengeyi koruyacak bir düzenleme getirilmelidir diye düşünüyorum.
Hiç bir suç cezasız kalmamalı hele ki aile bireylerine karşı işlenen bu tür suçlar. Tabi ailenin dirliğini bütünlüğünü darmadağın edecek bir cezadan söz etmiyorum.

Kim ne derse desin bu benim için hırsızlığın daniskasıdır.Eşine ait olan bir kredi kartını ondan habersiz alan eş,hırsızdır benim gözümde.Doğrudur kanunda farklı tarif edilmiş olabilir.Yeri belli diye,ulaşılması kolay diye,ev hali eşler ortak paylaşım alanı diyede habersiz olmaz ki.İsterseniz sizin eşinize hediye etmiş olduğunuz altın bile olsa,habersiz aldığınızda ve kullandığınızda,hırsızlık olur benim gözümde.Yok zaten ben almıştım ona diye düşünülerek kurtulunmamalı.En azından vicdanen.Tüm bunları tabiki sayın Hazal520'nin yazdıklarının doğru olduğunu kabul ederek söylüyorum.Ve buna benzer yaşanmış olaylar varsa.

sayın feyyar, benim maddi durumum eşiminkinden daha iyi ancak boşandıktan sonra çalışan bir anne olarak iki çocuğa tek başıma bakacak kadar iyi değil ben çocuklarımın menfaatini gözetmek suretiyle sadece çocuklarım için iştirak nafakası bağlanmasını talep edebilirim.Kendim için böyle bir nafaka talebim zaten olmaz.Özetle anladığım kadarıyla ben hırsızlık suçunu delil ile ispat etsem ve hakim boşanmaya karar verse dahi eşime hırsızlık suçundan kamu davası açılmayacak değil mi? Çünkü iki çocuğumun babası olarak böyle birşeyi asla istemem benim amacım sadece boşanmak çocuklarımı bu durumdan uzak tutmak.