Sözlü olarak 20 yıl kapıcılık yaptık. Şimdi işgalci diye bizi atmak istiyorlar.

Merhabalar.

Yaklaşık 20 yılı aşkın süredir, 20 daireli bir binada kapıcı dairesinde ikamet etmekteyiz. Buraya yerleştiğimizde bina kullanımdaydı ve kat maliklerinin sözlü izniyle kapıcı olarak binanın temizlik işlerini yaptık. Bunun dışında genel ısıtma sistemi olmadığı için ve bizden alışverişe çıkmamız istenmediği için; binanın genel temizliği dışında bir iş yapmadık.

Zamanla değişen kat malikleri bizi şimdi işgalci gösterip hiçbir iş yapmadığımızı soylerek dava açmışlar ve asılsız, yüz kızartıcı suçlamalarla bizden davacı olmuşlar.
Bu konuda ne yapmamız gerekir. Ayrıca maaş, ssk, izin, resmi tatil vb gibi haklarımızı talep edebilirmiyiz.

Şuan süren bir mahkememiz var.

Yaptığınız görev karşılığında, işveren durumundaki yönetim kurulu ile iş sözleşmesi yapmış olmanız, sigorta kaydı gibi resmi prosedürlerin tamamlanmış olması gerekir. Bahsettiğiniz şekilde yaptığınız bu görevin hukuki bir geçerliliği yok. Maalesef, ikamet ettiğiniz dairede işgalci durumundasınız.

Fakat bizi buraya yerleştiğimizde eski kat malikleri kabul etti. Ve binanında kayıt defteri yok bildiğim kadarıyla. Millet anasına babasına tahammül edemiyor. Bir görevimiz olmasaydı 20 seneden fazla durabilir miydik? Sanırsam başka maksatları var ve bu yüzden bu olaya giriştiler. Ayrıca zaten maddi sıkıntımız olmasaydı illa ki bir hak talebimiz olurdu. Bu onların yükümlülüğü değil mi?

iş sözleşmenizin sözlü olması önemli degil ancak yazılı olsa daha iyiydi,4857 sayılı iş 11 maddesi bir süreye baglı degilse belirsiz süreli sözleşme saymış,belirli süreli iş sözleşmesinin...... yazılı olması gerektigi 8/2 süresi 1 yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinde
yazılılık esas oldugu yazılı sözleşme yapılmıyan haallerde..işveren işçiye belge vermesi ve verecegi belgede bulunması gereken hususları yasa belirlemiş bu şekilde belge verilmemişse 99/b idarı yaptırım getirmiştir eger yapılan sözleşme belirli degilse yanı yazılılık yoksa belirsiz süreli sözleşme kabul edilmeli(1)diger ifade ile yasa belirli iş sözleşmesinde yazılılık kabul etmiştir ancak yazılı olmıyan bir iş sözleşmesinde iş sözleşmesinin varlıgını ispat önemlidir doktrın bu konuda farklı fikirler ileri sürmekte iş sözleşmesinin varlıgı tanık ve diger delillerle ispatlanabilir(2)özelliklede 20 yıllık bir çalışmanın yok sayılması hayatın olagan akışına aykırı oldugundan iş sözleşmesinin olmadıgını işveren ispatlamalıdır diger taraftan anladıgım kadar iş sözleşmesinin varlıgını kabul etmekteler ve işçinin haklarını ödememek için iş kanunun 25 maddesine dayanmışsa /haklı nedenlerle fesih gibi
hallerde tazminatsız 1475/14 maddesiene göre 25/2 ahlak ve iyiniyet kurallarına uymama halinde tazminat söz konusu olmaz bu hallri 2 bend a-ı olarak saymıştır bunun dışında tazminat hakkınız vardır burda ispat yükü işverene aittir yanı ahlak ve iyiniyet kullarına aykırlıkta(bakın 4857/25-11 bendine)
(1)HGK 1984/9-555-251 sayılı kararı İKİD 1987 sh 4903;diger kararlarıda bu yönde
(2)9hd 24.4.2001 1330/6710 www kazancı iç. mev. bil .ban);Özdemir E iş sözleşmesinden dogan uyuşmazlıklarda ispat yükü ve araçları 2006sh73,74,75

Birincisi bizi buraya koyan binanın müteahhidi de ifade vericek bizi buraya kapıcı olarak yerleştirdiğine dair. Ve mümkün mertebe binanın eski sakinlerindende tanıklık yapıcak birilerini bulmaya gayret edicez. Çünkü 20 senedir kimse kimseyi babasının hayrına oturtmaz. Öyle düşünüyorum. Zaten onların işgal davası mahkememiz devam ediyor. Bizde haklarımızı savunacağımız bir karşı dava açma niyetindeyiz. Ama hangi mahkemelere dava açılacağını araştırıyorum hala.

hangi mah. hangi nedene dayanarak açtılar ona göre cevaplayım durumunuzu bölge çalışma müd. şikayet dilekçesi ile bildirebilirsiniz sizin açaçagınız davalar sigortalı degilseniz hizmet tesbit ve iş hukukundan kaynaklanan diger davalar mutlaka av. yardımı alın