Mahkemeleri denetleyici başvuru yapaileceğim bir kurum var mıdır?
Bir gün evde yokken telefonuma mesaj geldi.Ağbi yandaki işletme senin bahçeden odun çalıyor.Arkasından bu defa arkadaşım aradı ve eve gittim.Kurumuş yerdeki odun niteliğindeki ağacın yarısı yoktu.155 polisi aradım.Polisi aradığımı gören işletme sahipleri odunun bir kısmını içeriden çıkartıp bahçe kenarına koydular.Polisteki ifadeden sonra ilk mahkeme oldu.
Mahkemeye ben ve arkadaşımın dışında karşı tarafı temsilen bir avukat katıldı.Hakime vekaleti hala almadığını mahkemeye sunacağını beyan etti.Üç ay sonraya gün verildi.Üç ay sonra bu defada başka bir avukat şahısların burda olmadığını vekalet sunacağını beyan ederek mahkemeye katıldı ve normal seyrine mahkeme devam etti.Yine Üç ay sonraya gün verildi.Mahkeme bu gündü bu günse olayın sorumlusu baba ile oğlu mahkemeye geldi.Gariplik diğer avukatlardan kimse bahsetmek istemedi ve bu konu kapatıldı.Bu defada baronun çocuğa atadığı avukat sabah mahkemeye mazeret bildirmiş öğleden sonra denildi öğleden sonra ise malesef avukat yine gelmedi sonuç üç ay sonraya gün.
Ortaokul menzunuyun avukat bu güne kadar tutmadım.Ayrıca kanun ve yasalarıda bilmem ama düşünebiliyorum nihayetinde bir insanım.Bu olay mala zarar vermek olarak açılan bir kamu davası.Mahkemedede söyledim fırının camını kırarsam bu mala zarar vermektir.Fırının vitrinindeki ekmeği alıp evime yada işyerime sokarsam bu hırsızlıktır.
1-Vekaleti olmadan birinci avukatın mahkemeye girip fikir beyan etmesi davaya müdahil olması yasalmıdır.
2-Vekaleti olmadan ikinci avukatın mahkemeye girip iki ayrı davayı tek dava olarak birleşmesine müdahil olması yasalmıdır.
3-Benim düşünceme göre bu olay normal ve yasal değil.Ceza kanununda bu olay suç teşkil ediyormu?Ayrıca mahkemeleri denetleyici başvuru yapaileceğim bir kurum varmıdır.
Cevap:Peki buna cevap verip yol gösterecek
ÇANKIRI SULH CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO:2011/842
DURUŞMA TARİHİ:22/12/2011
HÜKÜMLÜ:Orhan YILMAZ
MÜŞTEKİ xxxxxxxxxxxxxx
İTİRAZ EDEN:Orhan YILMAZ
KONU :Her Türk Vatandaşı gibi adil yargılanmadığım için 2011/842 dosya numaralı 1.celsede yapılan duruşmaya ve verilen karara itirazım ve nedenlerimden ibarettir..
AÇIKLAMALAR:
1-Ben Türkiye Cumhuriyetinin 36310166938 kimlik numaralı vatandaşıyım.Vatandaş olduğum için duruşma salonlarında yargılanmalıyım.Hakim bey kürsüsünde bense sanık sandelyesinde oturmalıyım.Hakim kürsüsü arkasında şanlı şerefli bayrağım dalgalanmalı,Mustafa Kemal Atatürk’ün ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR sözleri gözlerimden yüreğime akmalı.Ben duruşma salonları dolu gibi sözde bahanelerle Hakimin Makam odasında yapılan bu duruşmada kendimi huzursuz hissettim.Ne söylenileni kavrayabildim nede halimi anlatabildim.Mahkeme yapılırken kendimi çok ucuz ve basit algıladım.Bu tür bir uygulama teröristler için sınır kapısına kurulan bir mahkemede yaşanmıştı.Ben terörist değil TÜRKİYE CUMHURİYETİ vatandaşıyım her Türk vatandaşı gibi bir mahkeme salonunda yargılanmak benimde hakkım ayrıca sıra dışı durum ve bir afet yada savaş olmadığı sürece makam odalarının mahkeme salonu olmayacağı kanaatindeyim.
2-Pisikolojik bir rahatsızlığınız varmı? Bu cümlenin halk arasındaki telafuzu ‘’Delimisin lan sen’’ demektir.Aynı zamanda bu cümle kişinin yüzüne söylendiği için kişilik haklarına saldırı ve hakarettir.Bu cümleyi Mahkeme hakimi Xxxxx XXXXXX bana yönelterek hakaret etmiştir,iddiası ile Cumhuriyet başsavcılığına başvuru yaparsam dava açılırmı? Bu cümle üç sayfalık 2011/842 sayılı duruşma tutanağı içerisinde olduğu ve açıklayıcı bilgiler eşlik ettiğinden hakaret değildir.Elektronik mesajlara konu olan cümlelerde aynı bu şekilde metnin içerisinden çıkartılarak mahkemeye sunulmuştur.Bunlar mesaj değilidir.Bunlar deliller eşliğinde düşünce özgürlüğü kavramında,internet üzerinde benim hazırladığım sayfalarda tarihleriyle hala yer almaktadır.Bu sayfalarda başka hakaretler ve iddialarda bulunmaktadır.Mahkemenin bu iki sayfayı iceledikten sonra karar vermesi gerekmektedir.Bu cümleler ileride tekrar hakaret olarak algılanıp tekrar yargı makamlarına sunularak yeni gibi gösterme olanağı bulunmaktadır.Bu kavram aynı suçtan ikinci defa yargı yapılmasını ve ceza verilmesini sağlayacaktır.
3-Gönderdiğim tüm elektronik iletileri kayıt altında tutuyorum.Mahkemede bana yöneltilen ‘’bu gün düşündüğümde ülkedeki fahişeler ve orospular 210 gün uğraşsa bizim işletme müdür ve sizin genel müdür gibi iki çocuk yapabilirlermi’’ sorusuna mahkemeye hayır bunu ben göndermedim dedim.Evet ben böyle bir mesaj yollamadım.Hazırladığım sayfamda ‘’Ülkedeki tüm fahişeleri toplasaydım 267 günde BEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ ve ÇANKIRI İŞLETME MÜDÜRÜ gibi iki çocuk yapabilirler miydi? Yapamazlardı orospu çocukları insana zarar vermezler insana bunlar gibi şerefsiz kapı köpekleri zarar verir’’Şeklinde yazdığından buda benim hakaretim olduğundan bu cümleye de ceza verilmelidir.
4-Bir sabıkam olduğunu o gün mahkemede öğrendim.Sabıkalı ve hükmü geri bırakılan bir suçlu olduğumdan verilen cezanın hükmünün geri bırakılmasını da adil bulmuyorum hüküm açıklanmalıdır.Ayrıca mahkemenizde başka hakaret dosyamda bulunmaktadır.Bu suçu bu şartlarda altında yaşadığımdan bir daha işlememek gibi bir lüksüm bulunmamaktadır.Ek süre ve avukat istemedim.İstememe gerek yoktu.Beni bu hakaretleri yapmaya bu davayı açan Cumhuriyet Savcısı teşvik etti.Açtığı bu dava ile neden sorularını başka bir boyuta sürükleyerek adaletin rotasını değiştirdi.Metinlerin tamamı okunduğunda o kadar çok neden sorusu ortaya çıkıyor.Bu tür hakaretler ve daha fazlası internet sayfalarında bulunmaktadır.Hakarete uğrayansa terörist başı Abdullah Öcalan dır.Bölücü başı olduğundan binlerce internet sayfasında şahsına bu türde hakaret içeren cümleler kullanılmıştır ve hiç biri için Türkiye Cumhuriyetinde hakaret davası açılmamış ve kabul görmemiştir.XXXXX Holding tarafından bende Müslüman olmadığım için bölündüm.Bu şehirde yaşayan 69600 kişiden biri değilim.Bu dava İstanbul’da bir Ermeni,Mardin’de bir Süryani,Tekirdağ’da bir Romen,Diyarbakır’da bir Kürt,Tunceli’de bir alevi içinde önemlidir.Yarınlarda bu insanlarında karanlıklarda bırakılmayacağının garantisi yoktur.Dışlanarak eleştirdiklerinde toplumsal mesajlar verdiklerinde hep hakaret davaları açılacaktır.Neden hakaret ettiğinin gerçeği mahkemelerde geçersiz olacaktır.
5-Farkına vardığım testis kanserini erken teşhisle tedavi ederek insanca bir yaşam sürecektim.Elektriğim kesildiğinde serumları çöpe attım.Bu günse kanser hücreleri hızla yayılıyor.O günlerde net sitelerinde çalışarak belirli bir gelir elde ediyordum.Bu gelirle kimseye muhtaç olmadan yaşıyordum.Bu günse Valilikten yarım kilo çay ve bir kilo şeker istedim 15 günlüğüne emanet.Artık her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşırken ekmeğimi çöpten buluyorum.Bunun sorumluluğunu anayasayı yok sayan Cumhuriyet Savcısı XXXXXX XXXXX’mu,Müdür XXXX XXXX mi,XXXX Müdürmü yoksa XXX XXXXXı’mı kabullenecek.Bana ceza verirken beni ölüme mahkûm edenlerinde ortaya çıkartılacağı tek merci mahkemenizdir.Yeniden yargılama yapılarak bu hatanın giderilmesi gerekmektedir.
6-Hazırladığım internet üzerindeki sayfalardaki yaptığım hakaretler bir kişi ile sınırlı değildir.Bu hakaretler dünyanın en güçlü kadınlarından XXXX XXXXXX’YA, bir genel müdüre,işletme müdürüne ve kamu malı dağıtan bir firmaya yapılmıştır.Bu yüzden cezamın artırılması gerekmektedir,ayrıca adalet sistemine benim yaptığım başvurularda hiç bir zaman maddi zararım göz önüne alınmamıştır.Bende olmayan bir maddenin (paranın) cezasıda olmayacağı kanaati içerisindeyim.Cezamın para cezasına çevrilmesini istemiyorum.Hapis cezasıyla cezalandırılmak insan gibi yaşamamı sağlayacaktır.
SONUÇ VE İSTEM: 22.12.2011 tarihli 2011/842 dosya numaralı mahkemenin doruşma salonunda tekrarını,sabıkam ve başka davalarım olduğundan hükmün açıklanmasını,açıkladığım gerekçelerin kabulünü ve gereğini arz ederim.
28.12.2011
Orhan YILMAZ
Bu son yaşadığım ve işleyen süreç.Zincirin ikinci halkası üç neresi olmalıdır siz hukukçularca.
