Yönetmeliğin uygulanması hakkında

Merhabalar. Kamuda çalışıyorum. Bir evrakta müdürümle fikir ayrılığına düştük. Şöyleki; mükelleflerimimz firmalarındaki değişiklikleri 60 gün içirisinde bildirmek zorunda. Aksi takdirde cezai yaptırım var. Ancak 2009 önceki yönetmelikte konuyla ilgili herhangi bir uygulama yok. 2009'da yeni yönetmelikle birlikte yaptırım geldi.
İşlem için gelen mükellef değişikliği 2008 de yapmış ve yeni bildiriyor. Ben, yeni yönetmelikle birlikte gelen uygulamaya istinaden, yönetmeliğin çıktığı tarihten itibaren 60 günü geçirdiği için cezai işlemin yapılmasını istedim. Fakat müdürümde: 2008 de böyle bir yönetmelik maddesinin olmadığını ve bu sebeplede geçmişe dönük işlem yapılamayacağını söyledi. Mantıklı geldi ancak hala 2009 yeni yönetmelikten sonrakı 61. günde cezai işlem yapılması gerektiğinin düşünüyorum. Böyle bir durumda uygulama nasıldır.
Teşekkür ederim.

Yönetmelikte, belirttiğiniz mükellef durumunda olanlar için ne yapılacağını düzenleyen bir geçici madde olması ve belirli bir süre tanıması lazım... Yoksa, cezai işlem yapmamanız uygun olur... Cezanın, açık ve anlaşılır bir yasal dayanağı olmalı... Tabii ortaya çıkan çarpıklığın müsebbibi uygulayıcılar değil yasakoyucudur...

Konuyu biraz daha açayım.
11.06.2009 tarihli Karayolu Taşıma Yönetmeliği (43 15/b 22) maddesi:
(22) Yetki belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişiler; unvan, adres, vergi dairesi, ortaklık, hisse devri (halka açık sermaye şirketlerinde hamiline yazılı hisse devirleri hariç), sermaye miktarı, yönetici, acentelik sözleşmeleri ve taşıtlara ilişkin değişiklikleri, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 60 gün içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler.

İdari yaptırımlar kısmında (76 n)
n) 43 üncü maddesinin dördüncü, altıncı, dokuzuncu, onbirinci, onaltıncı, onyedinci, ondokuzuncu, yirmiikinci ve yirmiyedincı fıkralarına aykırı hareket edenlere her fıkra için 5 uyarma; beşinci ve onuncu fıkralarına aykırı hareket edenlere her fıkra için 2 uyarma; yedinci, yirminci, yirmibeşinci ve yirmialtıncı fıkralarına aykırı hareket edenlere her fıkra için 10 uyarma; onbeşinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine aykırı hareket edenlere her bent için 3 uyarma; yirmisekizinci fıkrasına aykırı hareket edenlere 3 uyarma, ……….
Bunların dışında ilgili konuyla ilgili herhangi bir hüküm yok. Ben bu maddelere istinaden (2008 de değişiklik yapmıştı) 11.06.2009 tarihinden itibaren 60 gün içinde bildirimde bulunmadığı için işlem yapılması fikrini savunuyorum.

"Ben diretiyorum" diye bir olgu kabul edilebilir değil... Kurumunuzun/Bakanlığınızın hukuk müşavirliği vardır ve tereddüde düşülen hukuki konularda onların fikrine başvurulur...

İdarenin vatandaşa ceza uygulayabilmesi için, mevzuatta açıkça yazılı bir hükme dayanması gerekir... Siz çıkarımda bulunarak, "buna yazılıyorsa buna da yazılmalı" şeklinde yaklaşıyorsunuz olaya... İdare adına yetki kullananların bu şekilde tutum alması doğru değil...

İdare hukuku genel prensiplerine göre kazanılmış hak kavramı geçmişte oluşan ve bütün hukuki sonuçlarını geçmişte doğurmuş olan durumların kişiye sağladığı hukuki güvenliği korumak amacıyla kullanılan bir ilkedir. Somut olayda değişikliği henüz bildirdiğinden herhangi bir kazanılmış hak doğmamıştır ve hukukun genel ilkelerinden usule ilişkin değişikliklerin derhal uygulanılırlığı ilkesinden yola çıkarak sizin görüşünüzün doğru olduğu kanaatindeyim.

Alıntı:

---

Kantaroncu rumuzlu üyeden alıntı

"Ben diretiyorum" diye bir olgu kabul edilebilir değil... Kurumunuzun/Bakanlığınızın hukuk müşavirliği vardır ve tereddüde düşülen hukuki konularda onların fikrine başvurulur...

İdarenin vatandaşa ceza uygulayabilmesi için, mevzuatta açıkça yazılı bir hükme dayanması gerekir... Siz çıkarımda bulunarak, "buna yazılıyorsa buna da yazılmalı" şeklinde yaklaşıyorsunuz olaya... İdare adına yetki kullananların bu şekilde tutum alması doğru değil...

---

Sayın Kantaroncu. Lafın gelişi "diretiyorum" dedim. (yanlış bir ifade oldu) Diğer yandan tabiki kurumumuzun hukuk müşavirliği var. Uygulamada yeni karşılaştığım ve öğrenmek istediğim bir durumu sordum. Sadece anlamaya, aklımdaki soruları gidermeye çalışıyorum. Ayrıca kurumun hukuk müşavirinin olması bir şey ifade etmiyor. İdari ceza kanunun maddesine istinaden yazılıyor. Orda herhangi bir ihtilaf yok zaten.

Sayın Av.Abdullah Murat Koruk ve Sayın Kantaroncu verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim.