-
Akıl ve Beyin
Bana göre;
Akıl, beynin düşünebilme kapasitesi* ile çevrilidir. Ayrıca ve buna bağlı olarak beyin, aklın kontrol mekanizmasıdır.
Düşünme kapasitesi ne kadar arttırılırsa arttırılsın yine de beynin etki alanından kaçılamaz. Akıl beyne hapsolmuş bir haldedir; bir başka deyişle akıl, beynin egemenliği altındadır. Beyinden kaçmaya çalışılabilir ama tam anlamıyla beyinden bağımsız bir akli ortama varılamaz-tam delilik, eğer mümkün ve beyinden bağımsızlığı temsil ediyor ise, bu argümanın dışındadır.
Beyinden bağımsız bir akıl sahibi olmak mümkün ise tamamen delirmek bunun için iyi bir yöntem olabilir-nasıl ölüm ile etsel varlık son buluyorsa, tamamen delirildiği zaman da akli varlık bitebilir. Böyle olabilir diyorum çünkü olası bir tam delilik sürecindeki akıl, yine de [bilin(e)meyen] bir şekilde beynin etkisi altında olabilir.
Bazı insanlar kimyasal maddeler kullanarak verilmiş beyninden firar etmeye çalışır. Bazıları intihar eder. Bazısı meditasyon, büyü, ve/veya paranormal yöntemler kullanır. Bazıları hepsini kombine ederek kaçmaya çalışır ama sonuç değişmez: her akıl, kullanılan metodun izin verdiği kadar ilerleyip durmak zorundadır**.
* Beyin doğru veya yanlış düşünce üretir; önemli olan düşünce kapasitesinin sınırsız olmasıdır.
** Beyinden firar etmek, fiziki bir üniteden firar etmeye benzemez. Sebep: Fiziki bir üniteden fiziki bir şekilde firar ederken, varılabilecek olan fiziki bir yer vardır. Fiziken hapsolunan yerden çıkılıp, hapsolunmayan fiziki bir yere gidilebilir. Bu işlem tamamlandığı takdirde fiziki firar işlemi de tamamlanmış olur. Aklın beyinden firar etmesi ise soyut ve sonsuz bir kaçış alanını kapsar. Akıl nereye kadar gidebilirse gitsin yine de tamamen kaçamaz. Sebep: Beynin düşünebilme kapasitesinin sonu yoktur; dolayısıyla firarda varılan her akli nokta yine beynin egemenliği altında olacaktır. İntihar metodu, sonuçsal açıdan bilinemediğinden, bu dipnotun dışındadır.
-
Cevap: Akıl ve Beyin
Beyin kasırgası!..
İngiliz uzmanlar, bir insanın beyninin sol lobu gelişmişse solcu veya liberal, sağ lobu gelişmişse muhafazakâr olduğunu kanıtlamış.
Ya ikisi de gelişmemişse.. O takdirde ne sağcı ne solcu sadece futbolcu olunuyor. Seçimlerde sürekli yanlış ata oynanıyor.. vb...
Neyse... Siyaseti kesip, madem söz beyinden açıldı, biraz beynimizin özelliklerinden söz edelim..
. Uzmanlar diyor ki...
- Beyni yoran en önemli şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz beyninizi o kadar neşelendirirsiniz...
- Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
- Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler beyninizi geliştirmez. Sürekli TV izlemek beyni yavaşlatır.
- Beynin en tehlikeli yanı ters çaba kuralına göre işlediği anlardır. Başınıza gelmesinden çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız beyin sizi o yöne çeker, korktuğunuzu başınıza getirir. Topluluk önünde konuşurken heyecanlanacak mıyım diye sorarsanız heyecanlanırsınız...
- Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazan telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer elinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin...
- Her gün güzel bir resme, manzaraya ya da fotoğrafa bakmaya çalışın.
- Her gün sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Klasik müziğin zekâya 7 puan eklediği öne sürülmektedir.
- Yabancı dil öğrenmek beyni geliştiriyor. Her gün birkaç yabancı sözcük öğrenin...
- Kişi açık havada ve ayaktayken beyin yüzde on daha fazla çalışır, diye tahmin edilmektedir. Yürürken kolları sallamak da beynin çalışmasını etkiler.
http://gundem.milliyet.com.tr/zulumn...99/default.htm
Bunlara dikkat edin...
-
Cevap: Akıl ve Beyin
Düşünceme göre, aklı sadece beynin bir faaliyeti olarak görmek eksik bir değerlendirmedir. Aklın görevlerini yerine getirmesinde kalbin de payı olmalıdır. Nitekim; ''Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalbleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalbler kör olur.'' manasına gelen Hac suresinin 46. ayetinde özellikle ''akledecek kalblere'' dikkat çekiliyor. Pekiyi, kalbin akletmesi ne demektir ? Fikrimce kalbin aklın yolunu aydınlatması; doğruyu, hakikati keşfetme macerası içinde kalbin aklın elinden tutup hem nefsin hem de görünen dünya manzaralarının serâpa benzer sahte gerçekliklerinden aklı koruması, aklın yalnızlaşması tehlikesinin önüne geçmesi kalbin akletmesi içinde değerlendirilebilir. Gerçekten de kalbe nazarlarımızı çevirmeden sade aklı mühimsemek, maddi âlem ve beynin cidarlarına sıkışmak anlamına gelecektir. Osmanlıca ifadesi ile ''muakalâvi düşünce'' veya Batılıların tabiri ile ''spekülatif düşünce'' yoluyla, gerçeği arama ciddiyet ve samimiyeti ile düşünme, fikir sancısı çekme, ''gerçeği bulma'' biricik maksadı yolunda cehd etme, tam da kalbin akletmesinin emmâreleridir. Aksi halde, bir üstünlük sağlama, bir iddiayı kazanma sâiki ile veya alkışlanmak, takdir görmek amacıyla aklın çalıştırılması sonucu varılan sonuçta her zaman isabet kaydedilemeyebilir, yanlış hükümler denizinde pişmanlıklar yaşanabilir. Hakikati aklı ve kalbiyle arayan adam, hata ettiğinde hatasından rahatlıkla döner; hatasının ortaya konulmasına ise sevinir. Kalbin, aklın yolunu aydınlatan feneri ne derece parlak ise hakikat işçisinin aklı o derece hürdür; çalışması da o nisbette semerelidir.
-
Cevap: Akıl ve Beyin
Beyin aklın motorudur. Bu nasıl ayrım, akıl ve beyin.