İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
İki eşli bir adam
Resmi nikahlı biriyle
İmam nikahlı diğeriyle
İmam nikahlı kadının 9 çocuğu kendi ismiyle imam nikahlı eşinin üzerine kayıtlı.
Nasıl olur derseniz! Erbakan zamanında ikinci eşe onay verildiğinde 9 çocuğunu kendi üzerine kaydetmiş ve doğal olarak diğer çocuklarda resmi nikahlı eşinin üzerine.
Bu adam Bağ-kur emeklisi resmi nikahlı eşi ve üzerindeki bütün çocuklar yararlanıbiliyor bildiğimiz üzere erkekler 18 den sonra alamıyor bayanlar evlenene kadar.
Bu adamın bağ-kur sigortasından hiçbir şekilde yararlanamayan tek kişi imam nikahlı eşi...
İmam nikahlı eşi bu bağ-kur sigortasından ve ileriki zamanlarda adamın vefatı söz konusu oluduğunda emekli maaşından faydalanmak istiyor.
NE YAPILMASI GEREKİYOR? İZLENECEK YOL NEDİR?
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
Türk Medeni Hukuku tek eşli evliliği benimsediğinden, kişilerin birden fazla eşi olamaz. Şayet kişi dinsel, ahlaksal veya etnik sebeplerden dolayı bir başka kişiyle de birlikte yaşamaya başlarsa hukuk düzeni evliliğin üzerine olan ikinci birlikteliğe yönelik bir düzenleme yapmaz.
Ayrıca Erbakan zamanında 2. evliliğe bir icazet verme gibi durum da yok. Kişileri yanlış bilgilendirmeyelim.
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
5510 sayılı yasanın 32 ved. iligili yönetmeligin 64/a bendine göre..ölüm aylıgı /dul aylıgı alabilmek için ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağ olmalı demiştir..
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
Ayrıca Erbakan zamanında 2. evliliğe bir icazet verme gibi durum da yok. Kişileri yanlış bilgilendirmeyelim.
Peki resmi nikahlı eş olmasına rağmen ikinci bir eşin çocuklarını nasıl üzerine alabiliyor ve soyadını veriyor. Ve kimliklerine resmi eşi olmasına rağmen resmi nikahlı eşinin ismini yazdırıyor?
Ve bunların hepsi yapılırken resmi nikah var. Yani boşanma vs yok ilk eşten yapılan bu işlemlerin hepsinde birinci eşle resmi nikah var.
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
4720 Sayılı Medeni kanuna göre,kadın çocuğun doğduğu anda eğer bir evlilik birliğiyle bağlı değilse yani evlilik dışı çocuk ise nüfus kaydına kendisinin söylediği isim baba olarak kaydedilir.Yada daha sonradan baba evlenmeden soybağının yapay şekilde kurulma yollarıyla da -evlilik yapmadan- çocukları tanıyabilir ama evlilik yapmadığı için çocuklar üzerinde velayet hakkına sahip olmaz.Yani Sayın Ramazan Bey,evlilik dışı statüsündeki çocukların anneleriyle evlenmeden çocukların koca tarafında tanınması nüfus kütüğüne kaydedilmesi mümkündür.Başka bir deyişle,baba anne ile evlilik birliği gerçekleştirmeden sadece tanıma,babalık davası vb.(TMK.MD.295/302) yollarla çocukları tanıyabilir.
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
TMK 295 maddesine göre ölen çoçukları tanımıştır yanı babanın nüfüs memurluguna veya mahkemeye veya noter yahut vasiyetname ile çoçugun babası oldugu yönde tanıyabilir ilglil nüfüs memurluklarına bildirilir(296 madde) böylece kayıt altına alınır bunlar 5510 ve yönetmelige göre (32 ve 64madde) yasal çoçukları gözüktügünden yasada belkirtilen biçimde yetim maaşı alırlar..
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
Ayrıca 29.04.2006 tarihli Nüfus Hizmetleri Kanununa göre,eskiden tanıma babalık davası vb. hukuki yollarla çocuk ile arasında soybağı kuran işlemlere rağmen çocuklar babanın soyadını alamıyorlardı.Ancak 2006 tarihli bu özel kanun Mk.daki bu genel hükmü ilga etmiştir ve artık çocuğun babanın soyadını alması için anne ile baba nın evlenme zorunluluğunu kaldırmıştır.Ve geçici 5.md ile birlikte bu hükmün kanunun çıkmasında önceki çocuklar içinde uygulanabileceği öngörülmüştür.Mk.her ne kadar evlilik dışı çocuğun babanın soyadını alabilmesi için evlilik şartı koysa da sonradan çıkan özel kanun niteliğindeki NH kanunu bu hükmü zımnen ilga ederek evlenme olmadan soybağı kıurma yollarında birinin gerçekleştirilmesiyle evlilik olmadan çocuk onu tanıyan babanın soyadını alır.İyi Günler...
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
Hukukumuzda "imam nikahı" diye bir müessese mevcut değildir.
Söz konusu çocuklar evlilik dışı doğan çocuklardır.
Söz konusu 2. kadın ise erkeğin METRESİDİR.
"İmam nikahı" devlet organları önünde olduğu gibi, bir hukuk sitesinde ve bir hukukçu için de HİÇBİR ŞEY ifade etmeyen bir terimdir.
Kadınlar toplum önünde namuslu görünebilmek için - ki NAMUS bence İzafiyet teorisini bile izafiyette sollayacak bir kavramdır- kendilerine hukuken meşru bir zemin oluşturamadıklarından EN YALIN HALİYLE METRES OLDUKLARI GERÇEĞİNİ İMAM NİKAHI adı arkasına saklamaktadırlar ki, gereksiz ve onların metres oldukları gerçeğini değiştirmeyen bir çabadır bu.
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Hukukumuzda "imam nikahı" diye bir müessese mevcut değildir.
Söz konusu çocuklar evlilik dışı doğan çocuklardır.
Söz konusu 2. kadın ise erkeğin METRESİDİR.
"İmam nikahı" devlet organları önünde olduğu gibi, bir hukuk sitesinde ve bir hukukçu için de HİÇBİR ŞEY ifade etmeyen bir terimdir.
Kadınlar toplum önünde namuslu görünebilmek için - ki NAMUS bence İzafiyet teorisini bile izafiyette sollayacak bir kavramdır- kendilerine hukuken meşru bir zemin oluşturamadıklarından EN YALIN HALİYLE METRES OLDUKLARI GERÇEĞİNİ İMAM NİKAHI adı arkasına saklamaktadırlar ki, gereksiz ve onların metres oldukları gerçeğini değiştirmeyen bir çabadır bu.
Yanıldığınız noktalar var.
Öncelikle İmam nikahıyla yaşayan bir eş metres değildir. Bunu ne katılımcının ne de benim kabul etmem mevzu bahis değildir.
Ayrıca hangi hukuktan bahsediyorsunuz? 751 yılından 1927 yılına kadar uygulanan Türk hukukunda 2. eşe müsaade edildi. 1200 yıllık bir hukuk sisteminden bahsediyoruz. 1200 yıldır izin verilen bir şeyin aniden yasaklanması 1200 yıllık adetlerin tak diye değişeceği anlamına gelmez. Sadece 80 yıldır uygulanan hukukun 1200 yıllık bir geçmişi olan hukuku bir kalemde silip atacağını sanmak, yanlıştır. Bu sebepten dolayı da ülkemiz daha bazı sancıları aşamamıştır.
Gel gelelim işin teknik boyutuna. 1200 yıldır 2. eşe müsaade edildi mi? Edildi. Demek ki bir erkek birden fazla kadınla nikahlanabiliyor muydu? Evet. Bu daha sonra değiştirildi mi? Evet. Demek ki hukuk kuralları değişikliğe uğramış. Yani hiçbir zaman olmamış bir müessese değilmiş, 2 eşlilik. İmam nikahı Hukuk tarihini bilmeyen bir hukukçu için bir şey ifade etmiyor olabilir ama bir hukukçu dedelerinin tabii olduğunu hukuku da bilmelidir.
Ve insanların neyi ne şekilde isimlendirecekleri onlara kalmış bir mevzudur. Liberal demokratik bir hukuk devletinde bu hiçbir hukukçunun ödevi ve görevi değildir.
Ülkemizde 2. bir kişiyle evliliğe 1200 yıllık hukuk sisteminin aksine son 80 yıldır müsaade edilmiyor. Ülkemizde şu an metres hayatı yaşamanın bir müeyyidesi yok. Ama evlilik olmadan Dini nikah yaptırmak suçtur. Bir suçun oluşabilmesi içinde hukuka aykırı olan bir durumun varlığı gerekir. Şayet metres hayatı (zina) yasak olsaydı ki sadece 7 yıl öncesine kadar o da yasaktı, ceza kanunu bunu tazmin etmek zorundaydı. İmam nikahı şu an yasaktır amacı da çok eşliliğin önüne geçmektir. Demek ki hukuk sistemi dini nikah altında birlikte yaşan eşler ile metres hayatı tutanları ayırt etmiş, nikahı seçenlere müeyyide diğerlerine bir yaptırım öngörmemiş.
Bir hukukçunun da bileceği üzere, hukukçular kanun koyucunun koyduğu kurallar çerçevesinde hukuku yürüten kişilerdir. Ve kanun koyucumuz burada imam nikahlı kişileri metres hayatından ayrı tutmuş. Metres hayatı yaşayan kişiler arasındaki borçlar bile doğal-eksik borçtur. Halbuki İmam nikahında böyle bir durum yoktur.
Yani hatanızı düzeltecek olursam:
Söz konusu çocuklar evlilik dışı doğan çocuklardır.
Söz konusu 2. kadın ise erkeğin İslami Nikahlı eşidir.
Hukukumuz insanların medeni haklarını kötüye kullanmasına müsaade etmediği için, 1200 yıllık eski hukukumuzdan çok eşlilik müessesini korumamaktadır.
Buradan çıkartılması gereken sonuç, 2. ilişkinin metres hayatı olduğu değil, Türk hukuku tarafından tanınmayan bir akit benzeri oluşudur.
Ayrıca Hollanda'da insanlar homoseksüel ilişki yaşayıp ve evlilik yapabiliyorlar. Bir hukukçu olarak bu kişilerin evliliğine bakış açınız da bunun sapkınlık veya aykırılık olduğu mu? Yoksa 21. yüzyılda yaşamanın gereği olarak farklı hukuk sistemindeki düzenlemelere saygı duymak mı?
Cevap: İkinci eş ( gayri resmi ) kocasının Bağ-Kur'undan yararlanmak isterse?
İnsan haklarının ihlal edildiği hiçbir hukuk sistemine saygı duymamı hukukçu olarak benden herhalde beklemiyorsunuzdur.
"1200 yıllık hukuk sistemimiz" tabirinizde ise takıldığım iki nokta oldu?
1- 1200 rakamı. Sanırım bu rakam Türklerin İslam oluşuna tekabül ettiriliyor. Dikkat çektiğiniz hukuk Türk atalarımızın hukuku değil de İsam Hukuku anlaşılan.
2- "Hukuk sistemimiz" bizim?
Siz hangi hukuk sisteminden bahsediyorsunuz açıkça anlaşılıyor da benim bahsettiğim sistem sanırım hiç anlaşılmamış.
Sayın Raşit Tavus,
ben TÜRKİYE CUMHURİYETİ Hukukundan bahsediyorum. Siz başka bir hukuka mı tabisiniz yoksa?
Bir erkeğin resmi nikahlı eşi varken, cinsel ilişkiye girdiği diğer kadınlara biz "metres" diyoruz. Bu kadınlardan olan çocuklar da evlilik dışı doğan çocuklardır.
Bir kadının resmi nikahlı eşi varken, cinsel ilişkiye girdiği diğer erkeklere "imamlı nikahlı eşi" diyebileceksek, üstteki söylemimden vazgeçerim. Sanırım ADALET bunu gerektirir.
Bu arada, 1200 yıl öteye değil de 1400 yıl öteye gitmiş olsaydınız, Arabistan'da İslamiyet doğarken ve putperest Arap erkeklerinin meşru çok eşliliği daha bir meşruiyet kazanırken Şaman Türklerdeki tek eşliliği dile getirseydiniz, belki daha da ADİL olurdu.