Avukatlık Mesleğine İade-i İtibar!

Avukatlık Mesleğine İade-i İtibar!
1-İstanbul Barosu, meslek sorunlarını çözmek, avukatlara rahat imkanlar ve çalışma koşulları yaratmak yerine, kısır siyasi çekişmelerle kamuoyundaki itibarını kaybetti, tarafsızlığını yitirmiş olarak adlandırıldı.
2-Çok değil, birkaç yıl evvel “çocuğumuz avukat oldu” diye göğsünü gere gere dolaşan anne-babalar, şimdi ise “çocuğumuzun kaderi de böyleymiş” der hale geldi.
3-Oysa avukatlık, adalet sisteminin doğru ve sağlıklı işlemesini sağlayan; birey, kurum, kuruluş ve devletin haklarını savunan ulvi bir meslektir.
4-Mesleğin kamuoyu nezdinde eskiden sahip olduğu itibarı, hep birlikte gerçekleştireceğimiz ilkeli, tarafsız ve yenilikçi uygulamalarla yeniden tahsis edeceğiz.
5-Saygınlığımızın, hiçbir zümrenin tekelinde yitip gitmesine izin vermeyeceğiz.

Katılıyorum umarım başarılı olursunuz. Mesleğin ve meslektaşların ilerlemesinden başka her işe müdahil olan baro anlayışından hiç hayır görmedik. Üyelerinden bulamadığı itibarı dışarda arayıp halk nezdinde de itibarı eriyen bir barodan hem üyelerinin hem halkın nezdinde yücelen bir baroya inşallah bir gün kavuşacağız. Kendi içinde güçlü olan bir meslek kuruluşunun en hafif sözü bile kamuoyunda büyük ses getirir. Bas bas bağıran kuruluşun sesini kimseye duyuramaması enteresan haddi zatında.
Mesleğin itibarını ve gelişimini daha hukuk fakültesi bazında ele alacak bir yönetim lazım. Yağmur gibi üye yağan bir kurumda sorunların hızı kesilmez.
Bu mesleğin itibarı etkili olan ve rahatça görev yapabilen bu sayede de iyi bir gelire sahip olup ileriyi düşünebilen meslek adamlarına bağlıdır. Karnı tok, gelecek kaygısı taşımayan hiç bir mekanizmadan korkmayan bastığı yeri titreten meslek adamlarına. Bir sonraki ayın kirasını, faturalarını, vergisini hatta sigorta pirimini düşünen ve tüm hesaplarını günlük aylık yapan hukuk adamı hukuka ve mesleğe bir şey kazandırmaz, çok şey kaybettirebileceği de malumdur.
Baronun üyeleri için istihdam alanlarını olanaklarını açmak ve çoğaltmak için mutlak azami gayret sarf etmesi lazımdır. Bence baronun evvelemir görevi ve gayreti bu olmalıdır. Mesleğe mecburen itilmiş, atıl kalmış, kazanamayan üretemeyen çaresiz kalan insanların mesleğe yağması durdurulması gerekir. Sorun deryasına her yıl binlerce insanın dalmasına çözüm çare üretici bir baro lazımdır. Bizi bizden başka düşünen anlayan olmaz. Siyasi saikleri biraz geriye atıp ekonomik saikleri ön plana çıkarmak lazımdır.
Halk nezdinde hala tam olarak tükenmemiş "zengin avukat" imajına mümkün mertebe daha fazla meslektaşın dahil edilmesi gerekir.
İşi tıkırında meslektaşların sorunu siyasi gündem olabilir kahir çoğunluk meslektaşın gündemi hayatta kalabilmektir.
Allah gerçekten hizmet etmek için yönetime talip olanlara yardımcı olsun. Saygılar.

Destekleriniz beni ve ekibimi mutlu kıldığı kadar, daha fazla dik duruş sergilememize vesiledir.

Sizi aramızda görmek onur verecektir.

BURAYI TIKLAYARAK PLATFORM WEB SİTEMİZE ULAŞABİLİRSİNİZ

Saygıdeğer Meslektaşlarımız;

Avukatlık mesleğimizin itibarını kurtarma adına, kısır çekişmelerle zaman kaybetmek yerine, çalışmak ve mesleğimize lazık bir baro özlemiyle İstanbul Barosu Yönetimi'ne adaylığımızı ve Baro Başkan Adayımız olarak Av. Satılmış Şahin Bey'i açıklamıştık.

Baro seçimlerimize sayılı günler kala, siz değerli meslektaşlarımızdan ricamız, web sitemiz olan http://www.hukukunustunluguplatformu.org adresimizi ziyaret ederek, mesleğimize dair düşüncelerimizi, sorunlarımıza karşı çözüm önerilerimizi gözden geçirmeniz.

Saygılarımızı sunarız…
Hukukun Üstünlüğü Platformu

Bir çok avukatı hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrımı konuları ilgilendirmiyor. Çünkü zaten bu kavramlar tüm hukukçular tarafından çoktan kabul görmüş kavramlar. Avukatlar gerçekten kendileri için çalışan barolar istiyor. Baro aidatları, haksız rekabet, avukatlara sağlanan haklar ve öncelikli olarak avukatın zarar görmeyeceği mevzuat çalışmaları istiyorlar. Baro odalarında cübbe ücreti ödemek istemiyoruz. Baro pulu da ödemek istemiyoruz. Ya aidat kalkmalı ya da bu ek resimler kalkmalı. Barolarda çalışanlara da ücret ödenmesi gerek. Herkes işini gücünü bırakıp, meslektaşları için çalışacak, kendi düzenini bozacak ondan sonra da ondan hayır beklenecek. Bu devirde olmaz.