Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Merhaba sayın hukukçılarımız.
KPSS ile ilgili bir sorum olacak. Ben KPSS'de şu anda inceleme başlatılan 3200 kişiden 100 kadarının muhakkak suçlu bulunacağı öngörüsünü yaparak bir dava açmayı planlıyorum bu sınavın iptaline ilişkin;
Son 3 yılda kpss'deki yüksek puanların dağılımı:
2007 kpss
-------------------------
117 net: 1 aday
115 net: 6 aday
114 net: 5 aday
113 net: 32 aday
112 net: 59 aday
111 net: 220 aday
2008 kpss
-------------------------
105 net: 1 aday
102 net: 1 aday
101 net: 3 aday
100 net: 4 aday
99 net : 4 aday
98 net : 8 aday
2010 kpss
-------------------------
120 net: 350 aday
119 net: 450 aday
118 net: 700 aday
117 net: 800 aday
116 net: 950 aday
115 net: 1100 aday
Ve gariptir 105 net civarından sonra gereken standart dağılım sağlanmıyor. Yani bu şu manaya geliyor. Yani 15 yanlıştan sonra dramatik olarak aday sayısının artması beklenir ama dramatik artık "İLK DEFA" gerçekleşmiyor ve artış limitif süreklilikte kalıyor. Ancak her sınavda fulden 10 net sonrasında aday sayısı dramatik olarak artar. Dünya sınavlar tarihinde de KPSS 2010 bir ilktir bir matematikçi olarak söyleyebilirim bunu. Özellikle hesapladım oturdum bu standart sapmanın gerçekleşmesi için 27 bin kişinin hile yapmış olması lazım.
Bu bilgileri de yarın DDK'ya fakslayacağım.
Benim meselem iptal davasını Danıştay'da nasıl açarız? Yerel mahkeme böyle cesur karar veremez. Danıştay 8. Dairesi verebilecektir bunu. Ama Danıştay'a doğrudan dava açılmıyor diye biliyorum ama bunun aksine şeyler de var.
	 
	
	
	
		Cevap: Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Danıştay'ın bu konuda cesurca karar vereceğini düşünüyorum eğer bi 50-60 kişinin kopyası su yüzüne çıkarsa. Ki çıkacak gibi gözüküyor. 
Daha önce hiç full yapılmamış bir sınavda 350 kişi full yapıyor. Asıl komik olan ise sorulardan 2 tanesi yanlış  ve iptal edildi :) Bu insafsız 800 kişi onları bile doğru yapmış. Yalandan yere 5-6 hata yapanları saymıyoruz bile. O durumda sayı benim hesaplayarak bulduğum 26 bine yakınsıyor.
	 
	
	
	
		Cevap: Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Danıştay idari yargılama alanında iilk derece mahkemelerinin vergi ve idare mahkemelerinde kurul halinde verilen kararlara karşı temyiz makamıdır.Dolayısıyla bu anlmada Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görev yaptığı birtakım idari uyuşmazlıklar veya imtiyaz sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar vardır ve bunlar kurumsal normu olan Danıştay kanununda belirtilmiştir.Dolayısıyla bu tip bir yol izleyemezsiniz.Ancak açacağınız davanın bir idare mahkemesi tarafından hüküm verildikten ve bu karara temyiz yoluna gidebilirsiniz.Yani önce idari yargılama alanında iç hukuk alt yollarını tüketmek zorundasınız.
	 
	
	
	
		Cevap: Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Peki katsayı ile ilgili olayda yerel mahkemeye bakılmaksızın Danıştay'da dava nasıl açıldı?
	 
	
	
	
		Cevap: Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Merhaba,
Yerel Mahkemeler de Danıştay kadar cesurdur! Yerel mahkemelerde genelde bireysel işlemlere karşı dava açılırken, yurdun bütününü ilgilendiren kararların( Yönetmelik, genelge, vb.)  iptali için Danıştay'da dava  açılır. Eğer KPSS sınavından mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, KPSS sonuçlarının iptalini için açacağınız davanın yeri Danıştay'dır ve davalı idare ÖSYM'dir. Eğer davanızı yerel mahkemelerde açarsanız, yerel mahkeme yetkisizlik kararı verip, dosyayı Danıştay'a gönderecektir. Bu da davanının gecikmesine neden olacaktır.
Bence biraz bekleyin. ÖSYM sınavı iptal etmeyip, bazı adayların sınavını iptal edebilir. Yine de mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, bu sefer tüm sınavın iptalı için dava açabilirsiniz. Zaten bildiğim kadarıyla hem sınavın iptali hem de MEB'in öğretmenlik atamaları için davalar açıldı. 
Kolay Gelsin,
Ozhan
	 
	
	
	
		Cevap: Danıştay'a Doğrudan Dava Nasıl Ne Durumda Açılabilir?
	
	
		Sayın filhakika,meslek liselerine ilişkin katsayı farklılığı için açılan dava İstanbul Barosu tarafından idare mahkemesinde açılmış ve daha sonra bir veli tarafından temyize gidilmiştir.Gerçi An.md. 135 te düzenlenen ve diğer kamusal meslek kuruluşlarından hiyerarşi olarak baroların hiçbir üstünlüğü olmamasına rağmen bir dava açma ehliyeti olmasını da tam anlamış değilim.Yani bu davada dayanılan kanuni unsurlardan ziyade bence dava ehliyeti konusunda bir şeffaflık yok...Bir kamu meslek kuruluşu olarak baroları diğer kuruluşlardan üstün kılan ne olabilir diye düşünüyordum ki sonradan  2004 yılında avukatlık kanununda yapılan değişikliğe dayanarak böyle bir dava açtığını düşündüm.Yani İstanbul Barosu avukatlık kanununda baroların hukuki fonksiyonlar arasına hukukun üstünlüğü ve adaletin gerçekleşmesini sağlamak şeklinde getirilen hükme dayanarak sanki bu misyon sadece barolara tahsis edilmiş gibi dava ehliyeti olduğunu düşündüler...Oysa ki zaten hukukçuluk mesleğini yapan hee gerçek ve tüzel kişinin temel misyonu budur...Hala da anlamlandıramıyorum...