Bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
iş mahkemesinde süren davamda gelen bilirkişi raporunda ciddi yanlışlar var
örnek vermek gerekirse davacı tanıklarından biri davacıyı gece vakti işyerimden iş çıkışında almak üzere geldiğini işyerimin karşısındaki işyerinde kardeşinin çalıştığını her ikisinide iş çıkışı alarak evlerine bıraktığını söylemiştir.Ancak işyerimin karşısında herhangi bir ticari işletmenin olmadığını beyan etmiş olmama rağmen takdir bu yöndedir.Gerçek şu ki işyerimin karşısında boş bir dükkan vardır faaliyet dışıdır ve çalışanda yoktur dolayısı ile davacı tanığının kardeşinin öyle bir yerde çalışması mümkün değildir.Bu durumun tespiti için yeni bilirkişi raporu istemek haricinde ne yapmam gerekir.
Bir sorumda ve bence önemlisi olanı bilirkişi raporu resmi kurumlarca tutulan tutanaklardan dahamı fazla takdir görür.Davacının imzasının bulunduğu ve işe başlangıç tarihinin bu kurum müfettişlerince düzenlenen tutanaklarda benim iddia ettiğim tarihle uyuşmaktadır.
Ancak bilirkişi hayatın olağan akışında işverenden korkmuş olabileceği için bu imzayı atmış olabileceğini öne sürerek davacı avukatı gibi kanaat bildirmiştir fakat davacı bu raporlara hiç itiraz etmemiştir.Ssk ve maliye tutanakları benim iddia ettiğim tarihle uyuşmasına rağmen davacı hiçbir yasal delil ortaya koymamıştır.Sadece tanık ifadesi ve (bordro şahidi ve komşu işyeri çalışanı değiller) bilirkişi raporuyla davayı kazanabilirlermi ve bu hususta emsal yargıtay kararı varmıdır.Benim bildiğim kadarıyla “506 sayılı yasanın 130. maddesi hükmünce alınan tutanak, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.”
yardım ve görüşleriniz için teşekkür ederim
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
İş mahkemelerindeki yargılama süreci sözlü olduğu için bilirkişi raporuna davanın her aşamasında itiraz edebilirsiniz.HUMK .md 283 te yer alan -7- günlük itiraz süresine ancak raporda belirttiğiniz gibi kısmi değişikliker açısından uygulama alanı bulur.Basit yargılama sülüne göre süreç işlemekte olduğu için kısmi itiraz dışındaki rapora karşı itirazlarınızı oturum başlayana kadar ileri sürebilirsiniz. Dediğim gibi eğer gerçekten iş mahkemesine intikal ettirilen bilirkişi raporunun kolektif açıdan yanlış bilgiler içerdiğini iddia ediyorsanız elinizdeki resmi kurumlara ait senet ve olgularla talebinizi ilk oturuma kadar mahkeme başlayana kadar ileri süreblirsiniz.Ancak raporda kısmi itibariyle nüans yanlışlıkları olduğunu düşünüyorsanız elinizdeki resmi nitelikteki belgelerle size tebliğğinden itibaren - 7- gün içinde itiraz edin.Unutmayın gerçek bulgulara ulaşana kadar bilirkişi raporunda itiraz hakkınız vardır.Ayrıca tabii olduğunuz sosyla güvenlik kurumları vb. belgeleri iş mahkemesindeki yargısal karar sürecinde resmi olgular olarak ileri sürebilirsiniz.Bu muhtevi bilgiler resmi bir kurumun güvencesi ve sorumluluğu altında ibraz ve tetkik edildiği için hakim açısında b ilirkişi raporuna yaptığınız itirazda delil teşkil edcek güçtedirler.Bu iddialarınızı haklı vemeşru kılacak resmi senet ve olguları yargısal süreçte ileri sürmekten çekinmeyin lehinize çok fayda getirirler.Kolay Gelsin...
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim
işyerimin karşısında bir işletme olmadığının ve davacı şahit yakınının orada çalışmadığının ispatı için ne yapmam gerekir.Karşı taraftan bunun ispatını isteyerek belgelendirmesini istesem hakim bu talebimi uygun görürmü.Çünkü bu hem yalan beyan hemde bu yalan beyandan benim maddi zarar görme olasılığım var
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
Sayın budurya,bence iş mahkemesinde işleyen basit yargılama usülünde hakimin takdir yetkisini lehinize çevirmeniz için hakimden Mal Müdürlüğü vb.çalışmaya ilişkin kamu kuruluşlarından böyle bir dükkanın ve bu dükkanda ikamet eden bir çalışanın olmadığının tespit edilmesini ve mahkemeye kurumca iletilmesini isteyebilirsiniz.Tahminimce bu bilgiler spesifik değer taşıdığı için sizin öznel talebiniz doğrultusunda verilmeyebilir.Yada siz Maliye veya Mal Müdürlüğü memurlarına durumunuzu bir anlatın ve size bu tip bir belgeyi hukuka uygun olarak davanız için temin edip edemeyeceklerini sorun.Eğer bu şekilde temin ederseniz mahkeme sürecide aksamadan kısa sürede sonuçlanır.İyi Günler...
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
sayın kaosteorisi
sgk ve maliye tutanakları lehime görünmekte ve bu tutanaklar 506 sayılı yasa 130. madde gereği aksi sabit oluncaya kadar muteber tutanaklardır. bu konuda emsal yargıtay kararları mevcuttur. itirazımda bu konuyu dile getirdim. ancak bu emsal kararlara rağmen aleyhime karar verilme olasılığı varmıdır. teşekkürler...
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki iş mahkemesinde taraf olduğunuz yargısal süreçte hakim ileri sürdüğünüz emsal kararla bağlı değildir.Çünkü mahkemeler açısından bağlayıcılık gücü asli olan kararlar kendi derecelerindeki değil temyiz makamı veya içtihadıı birleştirme kurulu gibi üst derece kurulların kararlarıdır.Bir ilk derece mahkemesi kendi derecesinde bir mahkemenin kararıyla bağlı değildir ancak bu bir değerlendirme açısından kaynak olabilir.Çünkü sizin taraf olduğunuz uyuşmazlığın somut koşulları farklı olabilir ve emsal karara uyarak bir karar süreci yaratmak hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilir.Somut uyuşmazlığın koşullarını mahkeme inceleyecek ve kanuni unsurları itibariyle hüküm verecektir.Unutmayın emsal kararlar hakimi bağlamaz ancak karar sürecinde esas ölçü değil yardımçı ölçü işlevi görür.O yüzden uyuşmazlığınız şartları ve ileri sürdüğünüz resmi senet ve olgular gözönüne alnırak bir karara hükmedilecek ancak elinizde iddialarınızı ispatlayacak resmi belge varsa korkmayın..Ayrıca aleyhinizde böyle bir karar verilse bile temyize gidersiniz..Dediğinizi gibi mahkemede aksi ispat edilinceye kadar resmi olgular asli işlev görürler..
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
SGK'nın, maliyenin kayıtları ile müfettişlerin raporlarının içeriği nedir?
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
Sayın Temel, anladığım kadarıyla mağdurun bahsettiği SGK ve müfettiş raporu yargısal süreçte ileri sürdüğü olgunun ispatlanmasına ilişkin görünüyor.Raporların içeriğinde davada bahsi geçen işyerinin maliye kayıtlarında yer almadığı vb iddialarına ilişkin ileri sürdüğü resmi belgeler şeklinde gibi görünüyor.
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
Ben bu belgelerden biraz şüphe ettim sayın kaosteorisi,
Hizmet tespiti davalarında işverenin SGK'ya bildirdiği bir işe giriş tarihi vardır, işe giriş bildirgesinde bu tarih yazar ve kayıtlara bu tarih geçer.
Ama işçi asıl işe giriş tarihinin daha önceki bir tarih olduğunu iddia ediyor. Yani resmi belgenin geçersizliğini ispatlamaya çalışıyor. Davanın açılış amacı budur, o resmi belgenin gerçeğe aykırı olduğunu ispatlamak. Bu olguyu ispatlamak için şahit dinletmek Yargıtay'ın da kabul ettiği bir çözüm.
İşçinin dinlettiği şahitlerin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını bu şahitlerin çürütmeye çalıştığı belgelerle ispatlamak kısır bir mantık olur.
Ancak, üyemiz faal olmayan karşı dükkandan bahsetmiş. Belki bir keşifle tanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ispatlayabilir. Ancak yapılacak olan keşifte bile, bahsedilen zamanda orada faal olmayan bir dükkan olduğu ispatlanmış olmaz, yine başkaca tanıklara ihtiyaç duyulacaktır.
Bence soru sahibi tez vakitte kendisini avukatla temsil ettirmeli.
Bilirkişi raporunun da hakim için kesin değil, takdiri delil olduğunu, dosyadaki delilleri asıl değerlendirecek olanan bilirkişi değil, hakim olduğunu unutmamalı.
Cevap: bilirkişi raporunun ciddiyetsizliği
sayın Temel,
bu raporlar işyerinde yapılan yerinde denetimlerde tutulan tutanaklardır.Ve bu tutanaklarda davacının işe giriş tarihinin savunmamda olduğu tarih yazılıdır. ve bu tutanakta bu tarihin davacının (işçinin) beyanı doğrultusunda hazırlandığı yazılıdır. ve yargı sürecinde davacı bu raporlara itirazda bulunmamıştır.Ayrıca davacının tanıkları bordro tanığı veya kayıtlı komşu işyeri çalışanı değildir.Davalı olarak sunduğum tanıklardan biri bordro tanığı diğeri kayıtlı civar işyeri çalışanıdır.