Boşanma Konusunda Bir Soru

24 YILLIK BIR EVLILIGE ESIM YUZUNDEN ARTIK DAYANAMIYORUM VE BOSANMAK ISTIYORUM AMA ANLADIGIM KADARIYLA KENDISI BOSANMAYA YANASMAYACAK. EVDE SUREKLI KAVGA HAKARET VE AGIZA ALINMAYACAK LAFLAR DOLASMAKTA VE AYRICA KAFASINDA BENIM BIR KADINLA ILISKIM OLDUGUNU DUSUNUYOR VE BIR ERKEK NEDEN BOSANMAK ISTER DEYIP DURUYOR HATANIN KENDISINDE OLDUGUNUN FARKIDA OLMADIGINI YUZLERCE KEZ SOYLEDIM AMA ANLAMIYOR BANA EN KOLAY ANLAŞMALI BOSANMA HARICINDE BIR YOL GOSTERIRSENIZ SEVINIRIM ARTIK NE O EVE NEDE ESIME TAHAMMULUM KALMADI


NOT: Konu başlığındaki "Yardım" ibaresi başlıktan çıkarıldı.

Sayın Baymavi, size öncelikli önerim, her ne kadar güç olsa da sağduyunuzu korumanız. İçinde bulunduğunuz durumda, kendinize yapacağınız en büyük iyilik budur ve böylelikle daha sağlıklı kararlar verebilirsiniz. Eşinize suçun kendisinde olduğunu söylemektense, aslında kendisinin de bu evlilikten dolayı ne kadar mutsuz olduğunu farketmesini sağlamaya çalışmak daha doğru bir tutum olabilir. (Söylemesi kolay demeyin, şöyle düşünmeye çalışın, bu durumdaki ilk evli çift siz değilsiniz ve son da olmayacaksınız)
İşin hukuki boyutuna gelince, sizin için en doğru çözüm anlaşmalı boşanma olacaktır ama şu anda bunun imkansız olduğunu söylüyorsunuz. Bana kalırsa, evdeki havayı yumuşatarak bunu yeniden denemenizde fayda var. Çünkü boşanmak isteyen taraf sizsiniz ve sanıyorum sizin bu istediğiniz kanunda yer alan boşanma gerekçelerini taşımıyor. Kanunun düzenlemesine göre, davayı açan tarafın kusuru daha ağır ise, karşı tarafın bu davaya itiraz hakkı var. Ve ancak, bu itiraz kötü niyetli ise ve evliliğin devamında bir yarar yok ise boşanma kararı verilebilir ki, bu da hakimin takdirine bağlıdır. Bir başka deyişle, işi eşinizle inatlaşmaya götürürseniz, dava süreci sizin açınızdan son derece sıkıntılı olabilir.
evinizde sürekli kavga hakaret olduğundan bahsetmişsiniz, eğer kusur size değilse, davanızda bu konuda tanık dinletmeniz sizin lehinize olacaktır.
Sonuç olarak, gördüğünüz üzere, yapacağınız en iyi şey, yazımın başında anlatmaya çalıştığım üzere, sağduyulu davranmak, evdeki havayı yumuşatmak, eşinizin evliliğinizi yeniden gözden geçirmesini ve boşanma konusunda sizinle uzlaşmasını sağlamak için elinizden geleni yapmaktır. Bunlar en azından, boşanma sürecini daha az yara ile geçirmenizi sağlayacaktır.

Sevgili Esin K. öneriniz için çok teşekkür ederim ancak üzülerek söyliyeyim ki ben sizin bütün bu önerilerinizi yaptım, sağ duyulu davrandım, iyiniyetle yaklaştım, affettim, eşimi doktora götürdüm hatta kendim yardım aldım acaba ben mi bir yerde hata yapıyorum diye hatayı önce kendimde aradım, hatta eşimin yıllar önce yaşadığı platonik bir aşka bile sesimi çıkarmadım her ne kadar kendisi biz sadece arkadaştık desede neyin ne olduğunu görebiliyorum çocuğumun hatırına sineye çektiğim bu olay bile şimdi bana yöneltilmiş bir silah, benim bir erkek olup olmadığımı sorgulayabilecek en son kişi de eşim, ben kimsenin kişilik haklarına saldırmadım kimseninde artık daha fazla benim kişilik haklarıma saldırmasına izin vermiyeceğim, iyi niyet bile bir yere kadardır, bana hiç kimse sağ duyulu davranmadığımı söylememeli, bu saatten sonrası artık sağduyunun, saflığın ötesine geçer diye düşünüyorum yada en azından ben artık sizin kadar iyi niyetli olamayacağım, kanunların beni korumadığını anlamış bulunuyorum verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Her ne kadar zor dahi olsa kendimi bu çıkmazdan kurtaracağım çünkü imkansız değil zor ama imkansız değil, bunun için yıllarca çok ağır bedeller ödedim bundan sonra kurtulmak adına ödeyeceğim hiç bir bedelin özgürlüğümün yanında lafı bile olmayacaktır sevgiyle kalın

Sayin baymavi,

Tıpkı sizinkine benzer durumlar yaşamiş biri olarak şunları söyleyebilirim:
(1) Kanunlar malesef kadının yanında. Bunu bilmelisiniz. Bu bakımdan SOMUT DELİLLER toplamanız gerekiyor.
(2) Eşinizin size yönelttiği hakaretlere ve küfürlere başkalarının da şahit olmasını sağlamalısınız. Bununla da kalmıyor. O şahitleri duruşmaya getirmeyi başarmak zorundasınız. Bunları teype değil, video'ya kaydedin mutlaka.
(3) Eğer bunu yapamazsanız, yani şiddetli geçimsizliği SİZ ispat edemezseniz, o durumda davanız reddedilir ve o ret kararından sonra üç yıl boyunca boşanamazsınız.
(4) Bu arada siz de eğer normal bir erkek iseniz başka ilişkiniz olacaktır. Boşanmaya yanaşmayan eşiniz bir de bunu tespit edip mahkemeye sunarsa, (ki o da bunu yapmaya çalışacaktır) yüksek tazminatlara, nafaka ödemeye ve çocuğunuzu ancak iki haftada bir görmeye mahkum olacaksınız.
Ben tüm bunları yaşamış ve halen de yaşamakta olan biriyim. 15 ay önce dava açtım. Mahkeme 1 yıl sürdü. Şanslıydım, çünkü eşim de karşı dava açarak boşanmak istiyorum dedi. Buna rağmen hala kurtulabilmiş değilim. Kendi evime giremiyorum, çocuğumu göremiyorum, Eşim 3,000 YTL maaşlı olduğu halde "yoksulluk nafakası" bağlandı, 45,000YTL tazminat ödemeye mahkum oldum. Mahkeme süresince bana isnat etmediği çirkinlik, küfür ve sapıklık kalmadı. Mahkeme bunların hiç birine ses çıkarıp bir işlem yapmadı. Tüm bu kararları bozdurmak için Yargıtay'a başvurdum ve hala bekliyorum.
Özetle size söylemek istediğim; eşinizin kusurlarını şahitlerle, video kayıtlarıyla MUTLAKA tespit edin. Eşinizin maddi bakımdan size bağımlı kalması için her şeyi ama her şeyi yapın ki pazarlık gücünüz olsun. Aksi takdirde "işiniz zor" diyemeyeceğim; "durumunuz umutsuz" daha doğru bir ifade olur. Çünkü kanunlar erkek olduğumuz için bizim aleyhimize düzenlenmiş. Malesef bu böyle. (Bkz. 21 Aralık'taki yazılarım. İki yazıyı 100 kişiye yakın okuyan olmuş, cevap yazan sayısı SIFIR!) Allah kolaylık versin size.

Sayın baymavi, evliliğinizi ve sizin tutumunuzu sorgulamak hakkında sahip olmadığımız gibi yazımı daha serinkanlı okursanız sizi sağduyulu olmakla asla suçlamadığımı da göreceksiniz. benim ifade etmek istediğim şey şuydu, sizin durumunuzdaki bir çift için en uygun hukuki yol anlaşma yolu ile boşanmaktır ve yazılarınızdan anlaşıldığı kadarıyla, eşinizin ikna edilebilmesinin tek yolu sizin tavır değişikliği içine girmeniz olabilirdi. "HATANIN KENDISINDE OLDUGUNUN FARKIDA OLMADIGINI YUZLERCE KEZ SOYLEDIM" şeklinde ifadenizden yola çıkarak, bu şekilde sorunu çözemiyorsanı, tam ters bir yöntem izleyin ve bu yaklaşımın aksine, hatalarda hiç söz etmeyerek, aslında eşinizin bu evlilikten dolayı ne kadar mutsuz olduğunu anlamasını sağlayın ki boşanma konusunda sizinle fikir birliğine varsın demek istedim.
ama verdiğiniz yanıt gösteriyor ki, bu yolu da denemiş ve başarılı olamamışsınız.
Kanunların sizi korumadığı şeklinde bir yanılgıya ve umutsuzluğa kapılmayın. Ve kararlıysanız elbette ki boşanma davası açın. Evliliğinizin yolunda gitmediği ve bu konuda eşinizin kusurlu olduğu yönünde ifade verebilecek tanıklarınızın olmasında fayda var. Açacağınız davaya karşı eşinizin vereceği cevaplar davanın seyrini etkileyecektir. Duruma göre burada yazdıklarınızı -eşinizi dr.a götürdüğünüzü, kendinizin de doktora başvurduğunu, evliliği devam ettirmek için elinizden geleni yaptığınızı da-cevaba cevap dilekçenizde belirtirsiniz. size önerim, dava dilekçenizde detalara girmemeniz eşinizin cevabına göre tutum almanızdır. Ayrıca, dava devam ederken eşlerin tutum değişikliğine giderek anlaşma yoluna gittikleri de çok karşılaşılan bir durumdur. Çünkü siz de yaşarken göreceksiniz, boşanma davası süreci çok sıkıntılı ve hassastır. eşlerin birbirlerine karşı nefret duymalarına sebep olabileceği gibi, eşlerin yeniden denemelerini veya dost olarak ayrılmalarını da sağlayabilir ki ben sizin için en azından ılımlı bir ayrılık dönemi diliyorum.