İdari soruşturmada savunma hakkım kısıtlanıyor mu?
Merhabalar,
Daha önce açtığım konuda bir trafik kazası geçirdiğimden bahsetmiştim. Şimdi de madalyonun diğer yüzünü gösterip sizlerin değerli fikirlerinden faydalanmak istiyorum.
Ben 8 temmuz günü trafik kazası geçirmiştim, trafik kazası geçirmiş olduğum yer ikamet ettiğim ilin sınırları dışında olduğu için hakkımda "izinsiz olarak ilin hudutlarını terketmek" suçundan idari soruşturma başlatıldı. buraya kadar herşey olması gereken gibi.
Ancak ben trafik kazası sonucu çok ağır yaralandım ve hastanede yatarak ve yatalak olarak tedavi altına alındım. Kalça kemiğim diz kapağım kaburgalarım kırıktı. Kalçam aynı zamanda çıkmıştı. bu nedenle bırakın ayağa kalkmam oturmam bile mümkün değildi.
Dizimin olduğu yerden femur denilen kemiği delerek bir demir taktılar ve ucuna beş kiloluk yük bağladılar bu kemik kalçama baskı yapmasın diye. ve ben bu 5 kiloluk yükü tam 33 gün ayağımda taşıdım. bu arada kalkmıyor, oturmuyor hatta ayağımı kıpırdatamıyordum bile, bu tedavinin yan etkisi olarak bu bacağımda kas küçülmesi ve zayıflama meydana geldi. neticede 35 inci gün ben hastaneden yine yatmak ve kalkmamak şartıyla taburcu oldum ve ayağa kalkmayacağım ve 30 gün yatak istirahati ve 30 gün sonra tekrar hastaneye başvurmam ve bu süre içinde ayağımı yere hiç basmamam tavsiyeleriyle bana rapor verildi.
bana soruşturma başlatan disiplin amirim, ben hastanede daha tedavi görürken 27 temmuz günü bana savunmamı 7 gün içinde yapmam için bir ihbar gönderdi ve benden savunma istedi. ben de bunun üzerine şu anda savunmamı yapacak durumda olmadığımı hakkımda bir ceza verilse bile buna itiraz hakkımı kendim kullanamayacağımı vekil tutmaya mecbur bırakıldığımı, Anayasa'nın , devlet memurları kanunun ve yönetmeliğin bana tanıdığı savunma hakkımı tam ve eksiksiz kullanabilmek için vazifeye başlayıncaya kadar savunmamı vermek istemediğimi ve süre talep ettiğimi 3 ağustosta bir yazı ile muhakkikime bildirdim, bugün itibariyle bana herhangi bir cevabi yazı gelmedi,
ancak aldığım bilgilere göre süre talebim reddedilip savunma hakkımı kullanmadığım yönünde takdir kullanılarak ceza verilmesi düşünülmüş, üst disiplin amirime konu danışılmış, (ki bu bile peşin hüküm vermek veya ihsası rey sayılır bence) üst disiplin amirim " savunmasını tespit etmeniz şart" yönünde bir fikir beyan etmiş.
bunun üzerine bugün telefon edilerek bana " cuma günü senin savunmanı almaya disiplin amirin ile muhakkikin evine gelecek" şeklinde bilgi verildi.
amirim bunu yaparken " devlet memurları kanunu değişecek ve bu madde disiplin suçu olmaktan çıkacak, bu olmadan onun soruşturmasını bitirelim, o soruşturmayı sürüncemede bırakıyor" şeklinde söylemlerde bulunarak kaygılarını dile getirmiş.
kendisine ilk karşıllaşmamızda "ben hakkında soruşturma yapılan birisi olarak lehine bir kanunun çıkmasını bekliyor olabilirim ve bu benim için yüz karası bir durum değildir, ancak siz her ne sebepten bu soruşturmayı 2 yıl süre ile zaman aşımı olmasına rağmen bir an önce bitirmeye çalışıyorsunuz" diye soracağım. vereceği cevabı gerçekten çok merak ediyorum.
sizlere sormak istediğim şudur
bir idari soruşturma kapsamında evime gelip bana herhangi bir bildirim yaptırmadan savunma alma girişimleri ne derece hukuka uygundur.
benim sağlık raporum savunma için süre istemememe yeterli sebep değil midir? bugün izlediğim kadarıyla internet andıcı soruşturmasında bile bir adli soruşturma olmasına rağmen şupheliler rapor ibraz ediyorlar.
benim kusurumun yasada öngörülen cezası "aylıktan kesme cezasıdır" ve idari yargı yolu açıktır.
daha önceden disiplin cezası almamış olmam ve son sicil notumun pekiyi olması ile belki bir alt cceza olan "kınama" verilebilir.
dilekçeme herhangi bir cevap verilmemiş olması durumunu nasıl kulllanabilirim, şu aşamada ne yapmam gerekir.
lütfen yardım edin, kesinlikle bana verilecek olası bir cezadan yüksünmüyorum, benim için zul olan, aynı mesaiyi paylaştığım insanların bu dönemde bana olan bu fırsatçı yaklaşımlarıdır.
hepinize saygılar.
Cevap: İdari soruşturmada savunma hakkım kısıtlanıyor mu?
Hangi kurumda çalışıyorsunuz?başbakanlık bu konu ile ilgili genelge yayınlamış.il içinde bulunması zaruri olmayan devlet memurlarının(örneğin öğretmen gibi)il dışına çıkışlarında kolaylık sağlanması ve bununla ilgili düzenleme yapılması istenmiş,aslında başbakanlık genelgesinde izinsiz şehir dışına çıkan memura ceza vermenin artık günün gerekleri ile bağdaşmadığına da vurguda bulunarak bu uygulamanın düzenlenmesini istemişti kurumlardan...YİNE SAVUNMA ile ilgili genelge yayınlanmış burada süre istenirse süre konusunda müsamaha edilmesi konusunda kurumlar uyarılmıştı,tabi size bu süreçler de herhangi bir kolaylık uygulanmadığı açık,dolayısı ile silsile yolu ile başlayıp bu durumu valilik ve bakanlığa kadar yazın...başbakanlıığın genelgesinin hiç dikkate alınmaması yenilir yutulur bir iş değil,etkinlikleri ortadan kalkan ,70 lerin kfası ile idarecilik yapan bu arkadaşlara karşı genelgeleri de kendinize dayanak yaparak mücadelenizi sürdürün derim..
Cevap: İdari soruşturmada savunma hakkım kısıtlanıyor mu?
8-9 AY önce yayınlanmış olan başbakanlık genelgesinde savunma ile ilgili bölüm aşağıdaki gibi inceleyin..
l Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler hakkında Başbakanlık Genelgesi
30 Ocak 2010 09:29
30 Ocak 2010 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27478
8- Devlet Memurları Kanununun 130 uncu maddesinde disiplin soruşturmalarında tanınan savunma süresinin 7 günden az olmayacağı öngörülmüş olup, bu sürenin asgari süre olduğu hususu ile disiplin soruşturmasının konusu ve kapsamı da göz önüne alınarak, hakkında disiplin soruşturması yürütülen personele savunma hakkının kullanımına imkan verecek bir savunma süresi tanınacak; savunma süresi içinde ilgilinin talebi halinde idarece uygun görülecek ilave savunma süresi de ilgililere tanınabilecektir.
Cevap: İdari soruşturmada savunma hakkım kısıtlanıyor mu?
yine sizin konunuz ile ilgili aynı genelgeden sizinle ilgili bir madde daha..şunu da eklemek istiyorum,memrun izinsiz il hudutuna terketmesinden dolayı ceza verilmesi günümüzde kaldı mı?bu nasıl anlayıştır,nasıl idareciliktir,madem öyle idareciniz bu kadar bu kanunu uygulamakta hassas( başabakanın genelgesine rağmen)o zaman hiç durmasın hemen bu kanıunu da uygulasın:
''Madde 1 - Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve hususiye ve mahalliyeye ve bilümum müessesata mensup memurin ve müstahdemin Türk milletinin iktisa etmiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedir.Türkiye halkının da umumi serpuşu şapka olup buna münafi bir itiyadın devamını hükümet meneder''
5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 222(1) 25.11.1925 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanunla, 1.11.1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenlere iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir''
madem bu kadar statükocular bu kanunu da uygulasınlar...bürokratik cumhuriyet bu olsa gerek!
genelgenin ilgili maddesi;
9 - İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve ulaşım kolaylıkları göz önüne alınarak hizmetine ihtiyaç duyularak kendisine bildirilenler dışında kalan memurların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 20 nci maddesi uygulaması açısından, hafta sonu ve resmi tatil günlerinde ikamet etmekte oldukları il hudutlarını terk edebilmeleri konusunda gerekli uygulama kolaylıkları sağlanacaktır'' sorun bakalım bu güzide idarecilerimiz hangi uygulama kolaylıklarını sağlamışlar!!!
''