Yagıtay'ın zina kriterini belirleyen dava

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, evli bir kadının aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşmesinin, mesaj göndermesinin ve bu kişinin arabasına binmiş olmasının "zina" olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

Davacı koca eşinin, aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüştüğü, eşinin telefonunda başka erkeklere gönderilmiş olan çeşitli içerikli mesajların bulunduğu ve eşinin başka erkeklerin arabasına bindiği gerekçesiyle dava açtı.

Dava dilekçesinde, Türk Medeni Kanunu’nun, 161. maddesinde yer alan "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur" hükmü de anımsatıldı.

Davacı koca ayrıca eşinden yoksulluk nafakası, tazminat, ziynet ve evliliklerinde kullandıkları çehiz eşyalarını da istedi.

Davayı görüşen yerel mahkeme, davalı kadının davranışlarının "zina" olarak yorumlanabileceğini ifade ederek çiftin boşanmasına karar verdi. Y

erel mahkeme ayrıca, tazminat ve diğer isteklerin de davalı eşten alınıp kocaya verilmesine hükmetti.

Bunun üzerine, kadın yerel mahkeme kararını temyiz etti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, söz konusu olayda davalı kadının "zina" yaptığına ilişkin yeterli kanıtın bulunmadığını ifade etti.

Daire, kadının aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşmesinin, mesaj göndermesinin ve bu kişinin arabasına binmiş olmasının, "zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde olmadığını ve bu nedenle zinanın sübut bulmadığını" kaydetti.

Daire, "zina" sebebine dayanan boşanma davasının reddi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, ayrıca kadının ziynet eşyalarına ilişkin itirazlarını ise yersiz buldu.

Daire ayrıca, dava konusu yapılan buzdolabı, çamaşır makinesi ve fırınlı ocağın kadın tarafından çehiz olarak getirildiğini ve bu eşyaların kadına ait olduğunun belirlendiğini kaydederek, eşyaların davacı kocaya verilmesinin de doğru olmadığına hükmetti.

Daire, eşyaların davalı kadında kalması gerektiğine karar verdi.

AA

sevgili hemşerim,doktrinde kabul edilen görüşe göre eşlerden birinin evlilik devam ettiği sürece kendi isteğiyle başka bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesi zina olarak adlandırılmaktadır.Ancak Yargıtay ın istikrar bulan kararlarında da eşlerden birine zina suçunun isnat edilebilmesi için söz konusu eşin 3.kişiyle olan arkadaşlığı veya flört ilişkisi zinaya karine teşkil etmektedir.Çünkü zina hususunda ağır suçüstü durumu mümkün olmadığı için bu tür bir yakın ilişki zina şeklinde değerlendirilmektedir.Dolayısıyla bir kadının bir adamın arabasına binmesi ve mesajlaşması başlı başına flört gibi ilişkilere ciddi emare teşkil etmemektedir,bu yüzden Yargıtay tarafından yerel mahkemenin bu bulgulardan hareketle verdiği zina hükmünün verilmesine temel teşkil edecek karine niteliğinde olgular yer almadığı için bozma kararı bence de olumludur.Paylaşım İçin tşk

o zaman insanlar başkalarının karılarıyla diledikleri gibi telefonla görüşebilir, mesajlaşabilir ve onları arabalarıyla gezdirebilir. insanın aklına kötü bişey gelmemeli ne var yani arabasına binmişse ıssız bir yere gitmişse değilmi........

Yargıtay;hastanenin özel odasında yatan erkek hastanın bayan ilgilenenle çektirdiği uygunsuz fotoğraflar,kadının gece evde bir erkekle yalnız olması bir kimsenin sevgilisiyle tenha bir yerde arabada yalnız olması, bayan eşin yatakta yarı çıplak başka bir erkekle yakalanmasını zina kararı olarak almış. 'başkalarının karılarıyla diledikleri gibi telefonla görüşebilir, mesajlaşabilir ve onları arabalarıyla gezdirebilir. insanın aklına kötü bişey gelmemeli ne var yani arabasına binmişse ıssız bir yere gitmişse' bunun için boşanma hükmü zina ile kararlaştırılmasada. onur kırıcı davranış veya başka bir sebebe dayandırılabilir.

Yargıtay'ın bozma kararına karşı çıkan üyelerimizi görünce mesleğim icabı başkalarının kocasıyla (ki bence sadece müvekkiller) yaptığım telefon görüşmelerini, yine başkalarının kocasının arabasıyla (ki yine benim için sadece müvekkillerime ait araçlar) yaptığım seyahatleri şöyle bir gözden geçirdim de...

Komik yahu.. :DD

sanırım olayın tarafı avukat değil görüştüğü kadında müvekkili değil ayrıca avukatlar müvekkilleriyle mesajlaşmazlar öyle değilmi