Fransız,İngiliz,Alman,Türk,Kürt

Klasik bir uçak macerası... Ama bu sefer bir Fransız, bir İngiliz , bir Alman, bir Türk ve bir Kürt var.Küçük bir uçak bu... Uçağımızın başına bir haller geliyor.Zaten küçük olan uçak artık içindeki bu yükü kaldıramayacak hale geliyor ve biçare aşağı inmeye başlıyor.Düşecek! Uçağın ağırlığının azaltılması gerek...

Tabi bu durumu bir tek İngiliz anlıyor.Fransız'ın kulağında mp3 player, Alman yaşlı zaten ayakta zor duruyor, Türk manitayla mesajlaşıyor,

Kürt'de uyumuş. İngiliz ayağa kalkıyor ve ilk olarak Fransız'a gidiyor."Fransız kardeş sen centilmensin, sen mükemmelsin senden daha beceriklisi yok, bi tanesin, aslanım benim , kesseler acımaz."tarzı sözlerle kandırıyor ve onu uçaktan atlasa ölmeyeceğine inandırıyor.

Fransız atlıyor. Daha sonra Alman'a gidiyor "Alman kardeş senin ırkın güçlü ırk dünyada tek, siz mükemmelsiniz, herkesten ulusunuz."sözleriyle Alman'ı da uçaktan atlasa ölmeyeceğine inandırıyor.O da Hakk'ın rahmetine kavuşuyor.

Sıra Türk'e geliyor, İngiliz Türk'ün yanına gidiyor, "Hey Türk!!! Sen bu uçaktan atlayamazsın! Neeerde sende o yürek! Peehh" deyip omuzlarını silkiyor. Gözünü kaldırdığında Türk yerinde yok!!

Atlamış o da. Son olarak Kürt'e geliyor sıra,

İngiliz:

-Bu uçaktan Kürtlerin atlaması YASAKTIR!!!

Kürt:

- Ben bu yasağı ÇİĞNERİM!!! Özgürlükler sınırlanamaz!!!

Kürt'de atlıyor.[8D]

Böylece İngiliz, Amerikan yapımı uçaktaki Amerikan pilotla beraber yolculuğuna devam ediyor.Ama uçağa bu ağırlık da fazla geliyor.1 kişinin daha atlaması gerekiyor.Nereye kadar gideceklerini de kimse bilmiyor.......[?]

idam cezasına çarptırılan fransız öte dünya için yanına kitap ve şarap almış,alman işkolik olduğundan iş aletlerini,japon pda sını ve pc yi almış.
türk e sormuşlar sen ne aldın diye;
-iki vesikalık fotoğraf,bir ikametgah ilmuhaberi bir de nüfus cüzdanı sureti!!!

:D

Ah şu mizahta olmasa nasıl anlatacaz biz bunları dimi:)

Cok sağol, harikaydı.

Paylaşım için teşekkür ederim ellerine sağlık :)

Hakikatten şu mizah da olmasa halimiz kötü:)

Doktor çok zengin ve cimir hastasına yakında öleceğini söylemiş.Bunun üstüne hasta nasıl olurda bu mallarımı öbür tarafa götürürüm diye düşünmeye başalmış ve sonunda tüm malvarlığını nakte çevirmiş.Bu parayı öldükten sonra mezarına koymaları için parayı avukatına,doktoruna ve muhasebecise paylaştırmış ve onlardan söz almış.Adam öldükten 1 gün sonra 3ü mezar başında toplanmış.doktor ve muhasebeci istemeyerekte olsa parayı mezara gömmüşler ve sonrada avukata dönüm sorgular bi şekilde bakmışlar.Avukat da 'Rahmetlinin parasını vermez miyim,ona bir çek yazdım bozdurur harcar' demiş

Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş , son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ;

- uy cözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu .....?

Ceza Hakimi tanık dinlerken, tanığa çıkışır:
-Doğruyu söyle lan!
Tanık hiç istifini bozmadan;
-"Hakim bey yalan söyleyenin de, inanmayanın da ....." devam edip sonunu getireyim mi deyince,
Hakim;
"Yok ben inandım da, savcı bey biraz şüphede kaldı gibi, onun için ısrar ediyorum" . der.

Evlenme hazırlıgı icinde olan bir çift trafik kazasinda ölüp cennete
giderler. Damat adayi durumu gorevli melege anlatarak evlenip
evlenemeyeceklerini sorar. "Bir bakayim" der gorevli melek. Aradan 3 ay
gectikten sonra gorevli melek magdur cifte sevincli haberi vermek için
"Hersey ayarlandi. sizi evlendirebiliriz" der. "Sey... Biz dusundukde,
acaba evliligimiz yurumezse bizi bosayabilirmisiniz ?" deye sorar damat adayi.
Gorevli melek son derece kizgin bir sekilde; "Siz
manyak mısınız ??? Cennette bir imam bulabilmek icin 3 ayımı verdim.
Avukat bulmak ne kadar surer biliyor musun...

(kızmayacağınızı umarak ekliyorum,sadece fıkra)

Avukat yazıhanesinde telefon çalar, sekreter cevap verir:
- Alo Avukat Refik bey oradalar mı?
- Avukat Refik Bey maalesef vefat etti beyefendi.
-Ah öyle mi peki teşekkür ederim.
Aradan 2 gün geçer aynı kişi yeniden arar:
- Avukat Refik bey oradalar mı?
- Beyefendi Avukat Refik Bey vefat etti.
- Peki, teşekkürler..
3 gün sonra aynı kişi yeniden arar:
- "Avukat Refik Beyle görüşebilir miyim?"
- Beyefendi size 2 defa Refik bey vefat etti dedim, niçin hala arayıp aynı soruyu soruyorsunuz?
- Özür dilerim hanımefendi, verdiğiniz cevabı ne zaman duysam tarifsiz şekilde mutlu oluyorum da ondan!

Paylaşımın için teşekkürler :)