Türkiye ve 'Küresel Ekonomi'
Türkiye-ABD hükümeti ile özel sektörleri işbirliği içinde çalışacak
Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu (EOK)’da, heyetler, ticari işbirliğinin daha da geliştirilmesi adına engellerin kaldırılmasına yönelik yöntemler konusunda görüş ve fikir alışverişinde bulunarak, Türkiye ve ABD hükümeti ile iki ülke özel sektörlerinin işbirliği ruhu içinde çalışacağı hususunda görüş birliğine vardı.
Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu (EOK) beşinci dönem toplantıları, 7-8 Haziran 2010 tarihlerinde İstanbul ve Ankara’da yapıldı. Toplantılara, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İşlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hakkı Akil’in başkanlık ettiği Türk heyetinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, TÜBİTAK, Türk Patent Enstitüsü, KOSGEB, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Sermaye Piyasası Kurulu ile Türkiye Müteahhitler Birliği’nden yetkililer yer aldı. Toplantılara, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yetkilileri gözlemci olarak katıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi, Enerji ve Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jose Fernandez’in başkanlık ettiği ABD heyetinde ise ABD Dışişleri, Ticaret, Enerji ve Tarım Bakanlıkları ile ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi (USTR) ve Yurtdışı Özel Yatırım Şirketi (OPIC) yetkilileri de toplantılarda hazır bulundu.
Komisyon toplantılarının ardından yayınlanan ortak basın bildirisinde, EOK toplantıları resmi olarak TOBB’un 7 Haziran 2010 tarihinde Ankara’da ev sahipliğini yaptığı ve heyetlerin 2008 EOK Eylem Planı’nı gözden geçirmeleri imkanını bulduğu çalışma akşam yemeği ile başladığı hatırlatıldı. Bu çerçevede, Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması’nın mevcut durumu değerlendirildiği kaydedilen bildiride, "Türk Patent Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na ilişkin gelişmeler hakkında sunumlar yapılmıştır. Taraflar, Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması’nın hızla sonuçlandırılması ve anılan Anlaşma’da öngörüldüğü şekilde etkin bir biçimde yürürlüğe girmesini teminen bir ortak komisyon kurulması hususlarında mutabık kalmışlardır. Heyetler, Başkan Obama’nın Türkiye’yi ve sonrasında Başbakan Erdoğan’ın ABD’yi ziyaretleri sırasında tekrarlanan iki ülkenin siyasi liderlerinin ikili ekonomik ve ticari ilişkileri daha fazla geliştirme arzusunu vurgulamak suretiyle, ekonomik bağları geliştirmenin Türkiye ve ABD halkları arasındaki güçlü ve kalıcı dostluk ile model ortaklığın ayrılmaz bir parçasını teşkil ettiğini teyit etmişlerdir" denildi.
TÜRKİYE-ABD ORTAKLIĞI YENİ FIRSATLAR YARATIYOR
Bildiride, 8 Haziran 2010 tarihinde Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantı sırasında, heyetlerin Türkiye ile ABD arasındaki güçlü ortaklığın iki ülkenin ekonomik, ticari, bilimsel ve teknoloji alanlarındaki alış-veriş ve işbirliğini geliştirme yönünde yeni fırsatlar yarattığının altını çizdikleri belirtilerek, "Heyetler ayrıca, küresel ekonomideki eğilimler ile bunların ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimize yansımaları üzerinde durmuşlardır. Türk heyeti ülkemiz ekonomisinin mevcut durumu üzerinde kısa bir değerlendirmede bulunmuştur" denildi.
KOBİLER İÇİN ABD BANKALARI İLE ÇALIŞMA
Bildiride, toplantı gündeminde yer alan tarım, eczacılık, yenilenebilir enerji ve mali sektör gibi konuları ele almak üzere çalışma grupları oluşturulduğu ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Heyetler, ikili ticaret ve doğrudan yatırımların, bu alanlardaki mevcut potansiyelin çok gerisinde kaldığına işaret etmişlerdir. Söz konusu potansiyelin bir kısmının, iki ülkenin hızla büyüyen pazarlarının sunduğu fırsatlar hakkında özel sektörlerin daha fazla bilinçlendirilmesiyle kullanılabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Heyetler ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticari bağların geliştirilmesi için özel bir fırsat sunduğunu teyit etmişlerdir. OPIC, KOBİ’lere kullandırılması amacıyla Türk bankalarına kredi temin edilmesi hususunda bazı ABD bankalarıyla çalışmalar yapmıştır. OPIC, son olarak, Türkiye’deki küçük ölçekli işletmelere kullandırılmak üzere, Garanti Bankası’na 100 milyon ABD Doları tutarında kredi temini konusunda, Garanti Bankası ve ABD’li ortağı GE Capital ile işbirliği yapmıştır."
Heyetlerin Türkiye ve ABD’nin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında işbirliğini geliştirmeye yönelik isteklerini ortaya koyduklarına işaret edilen bildiride, Türk heyetinin yeni Yenilebilir Enerji Teşvik Kanunu hakkında bir sunum gerçekleştirdiği ifade edildi ve heyetlerin, Türkiye ve ABD arasında yenilikçi enerji alanında araştırma ve bilgi teatisi hususlarında yeni fırsatlar yaratılması imkânlarını ele aldıkları açıklandı.
İSTANBUL FİNANS MERKEZİNİN KURULMASINA ABD DESTEĞİ
Heyetlerin ayrıca "İstanbul Uluslararası Finans Merkezi için Strateji ve Eylem Planı" üzerinde durduklarına dikkat çekilen bildiride şöyle devam edildi:
"Devlet Planlama Teşkilatı’nın İstanbul Finans Merkezi’nin kurulması yönündeki çabalarını desteklemek amacıyla, ABD Hükümeti tarafından teknik yardım ve uzmanlık sağlanmasına ilişkin imkânlar üzerinde görüş alış-verişinde bulunmuşlardır.
Heyetler, ticari işbirliğinin daha da geliştirilmesi adına engellerin kaldırılmasına yönelik yöntemler konusunda görüş ve fikir teatisi yapmışlardır. Bu çerçevede, heyetler, Türkiye ve ABD hükümeti ile iki ülke özel sektörlerinin işbirliği ruhu içinde çalışacağı hususunda görüş birliğine varmışlardır.
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
Bildiride heyetlerin Türk ve Amerikan iş çevrelerince üçüncü ülkelerde ticari işbirliğine yönelik imkânların mevcudiyetine dikkat çektikleri vurgulanarak, "Küresel ekonomik güvenlik ve istikrarın teşvik edilmesi için bölgesel işbirliğinin önemini vurgulamışlardır. Türkiye ve ABD somut girişimler konusunda işbirliğinde bulunmayı Nitelikli Sanayi Bölgeleri gibi bölgesel ticareti artırıcı özel programlar konusunda fırsatları ele almayı taahhüt etmişlerdir. Türkiye’nin Afganistan ve Irak’ın yeniden yapılandırılması ve rehabilitasyonu çabalarına devam eden katkılarına dikkat çekilmiştir" denildi.
HER İKİ ÜLKE DE TURİZM ALANINDA KARŞILIKLI TANITILACAK
Dışişleri Bakanlığı, Ekonomik İşlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Akil ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliği yaptığı çalışma öğle yemeği sırasında, önemli bir konu olan turizm ele alındığı ifade edilen bildiride şöyle denildi:
"Türk tarafı Türkiye’yi ziyaret eden Amerikan turist sayısındaki artışa dikkat çekmiştir. Heyetler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk özel sektörü tarafından Nisan ayında İstanbul’da düzenlenen Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği Konferansı’nın başarısına ve bu gibi etkinliklerin turizmin gelişmesindeki rolünü not etmişlerdir. Turizm hareketlerinde karşılıklı bir artışın halklar arasındaki anlayışın geliştirilmesine katkı sağlayacağına dikkat çekmek suretiyle her iki ülkenin turizm alanında karşılıklı şekilde tercih edilen ülke olarak tanıtılması doğrultusundaki çabaların desteklenmesi hususunda fikir birliğine varmışlardır."
Bildiriden ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"İki taraf, fikri mülkiyetin korunmasına ve uygulanmasına olanak sağlayan girişim ortamının yatırımlar ve sürekli büyüme için önemli olduğu hususunda mutabık kalmışlardır. Her iki taraf Türkiye’nin, fikri mülkiyet ve telif hakları rejiminin yenilenmesine ilişkin devam eden süreçte varılan aşamayı ele almışlardır.
Heyetler, Sayın Başbakan Erdoğan’ın 2009 yılı Aralık ayında Vaşington’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında başlatılan "Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi" (ETSİÇ) bünyesinde bir İş Forumu kurulması yönünde son dönemde atılan adımlardan duyulan memnuniyeti ifade etmişlerdir. Her iki heyet ayrıca, 2010 yılı sonbaharında bu çerçevede yapılacak ilk Bakanlar toplantısının gerçekleştirilmesi suretiyle bu yeni mekanizmanın faaliyete geçmesinin önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri daha da güçlendireceğini kaydetmişlerdir. Heyetler, ETSİÇ’in ilk Bakanlar toplantısına sunulacak bir belgeyi birlikte hazırlamak hususunda anlaşmışlardır."
Öte yandan heyetler, 2011 yılı içinde ABD’de yeniden bir araya gelinmesi üzerinde mutabık kaldılar.
http://www.milliyet.com.tr/turkiye-a...m?ref=haberici
http://adtext.adnet.com.tr/counthigh...6024,101040%29
Cevap: Türkiye ve 'Küresel Ekonomi'
Papa'dan küresel ekonomik kriz yorumu
Papa Roma Katolik Kilisesi’nin lideri Papa 16. Benediktus, Avrupalı bankacılık ve kalkınma yetkililerinden, mali sermayeyi değil, insan sermayesini korumasını istedi.
Benediktus, Vatikan’da, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası yetkililerine yaptığı konuşmada, Avrupa’daki krize değindi.
Hiçbir ekonomik ve mali değerin insandan önemli olmadığının altını çizen Papa, bu nedenle mali kurtarma planlarının önceliğinin insan sermayesi olması gerektiğini kaydetti.
Papa, Avrupa ekonomisini şekillendirenlerin, aile odaklı planlama yapmalarını da istedi.
http://www.milliyet.com.tr/papa-dan-...m?ref=haberici
Cevap: Türkiye ve 'Küresel Ekonomi'
Krizden kurtuluşun tek yolu
Ege ve Akdeniz Bölgeleri Genç İş Adamları Dernekleri Federasyonu (EGAFED) Yönetim Kurulu 67. Toplantısı, Uşak Genç İş Adamları Derneği'nin (UGİAD) ev sahipliğinde yapıldı.
Uşak Üniversitesi’ne ait Sosyal Tesislerdeki toplantıya Federasyonda yer alan Antalya, Aydın, Didim, Eskişehir, Gazipaşa, Isparta, Kuşadası, Uşak, Muğla, Söke, Kütahya ve Simav Genç İşadamları Derneklerinin yönetim kurulu başkanları ve bazı üyeleri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan UGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Belçika asıllı Christophe Vanderbauwhede, ülkede yaşanan siyasi kavga ortamının sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Vanderbauwhede, dernek olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek seramik sektöründe Uşak’a yatırım yapacak ciddi bir firma ile görüşmeler yaptıklarını ifade etti. Uşak’ın geri dönüşüm konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve hükümetin geri dönüşüm sektörüne teşvik vermesini istediklerini de anlatan Vanderbauwhede, bu taleplerini Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’a da Uşak’a ziyareti sırasında ilettiklerini ifade etti.
EGAFED Başkanı Efkan Ceylan ise ekonomideki iç talebin canlandırılması gerektiğini dile getirdi. Türkiye ekonomisinin toplam cirosunun 1,3 trilyon dolar olduğunu ihracatın ise 130 milyar dolar seviyelerinde olduğunu anlatan Efkan Ceylan, Türkiye’nin küresel ekonomik krizden iç talebi arttırarak çıkabileceğini ifade etti.
Efkan Ceylan konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Sanayi Bakanlığı’nın son yaptığı Girişimci Bilgi Sistemi sonuçlarına göre ülkemiz ekonomisinin toplam cirosu 1.3 trilyon dolar. İhracat ciromuz ise 130 milyar dolar. İhracat ciromuz toplam ciromuzun yüzde 10’u kadar. Bu rakamlara göre ülkemizdeki iş ve aşın yüzde 90’ı iç talep sonucu oluşuyor. Dolayısıyla kendi kontrolümüzdeki iç taleple ilgili alacağımız önlemler sayesinde ihracat pazarındaki daralmanın ülkemiz ekonomisine etkisi azaltılmış olacaktır. Tüm dünyada etkisi hissedilen küresel ekonomik krizden Türkiye’nin iç talebi arttırarak ve girişimcilerin önünü açarak çıkabileceğini düşünüyoruz. Uluslar arası piyasada paranın bollaşarak faizlerin çok düşmesi, hammadde ve emtia fiyatlarının düşerek enflasyon tehlikesinin azalması, ülkemizdeki imalat sanayinin gelişmiş olması, AB ülkelerinde emeğin pahalı olması, petrol ihraç eden komşu ülkelerde imalat sanayinin bulunmaması krizde ülkemizi şanslı konuma getirmektedir. Burada kilit nokta iç talebi arttıracak kaynak yapısını ortaya koymaktır. Türkiye’nin ekonomi politikalarına yön veren Hazine, Maliye ve Merkez Bankası gibi aktörler makro iktisadi düzenlemelerini bu bakışla yapmalıdır. Biz genç işadamları olarak daha fazla üretmek, ürettiğini satabilecek istikrarlı pazarlar bulabilmek istihdama katkı sunmak arayışında olan girişimcileriz”
Efkan Ceylan; Uşak’ın deri, battaniye, iplik ve seramik sektörlerinde ciddi bir potansiyele sahip olduğunu da ifade ederek kentte çalışan yaklaşık 50 bin sigortalı işçinin büyük bir kısmının bu sektörlerde istihdam edildiğini dolayısıyla bu sektörlerin desteklenmesi gerektiğini de dile getirdi. İsrail’in yardım gemilerine baskın düzenlemesi ile bu ülke ile yaşanan gerginliklerin ülke ekonomisine etki etmeyeceğini düşündüklerini de sözlerine ekleyen EGAFED Başkanı Ceylan, İsrail’in yardım gemilerine baskın düzenlemesinin insani olarak kabul edilemeyeceğini ve bu baskını kınadıklarını belirtti. Yapılan baskının sadece Türkiye’ye değil gemide vatandaşı bulunan 32 ülkeyi de ilgilendirdiğini ifade eden Efkan Ceylan, Türkiye’nin Ortadoğu’daki son gelişmeleri iyi analiz etmesi halinde karlı çıkabileceğini söyledi.
http://www.internethaber.com/usak/kr...lu-260652h.htm
Cevap: Türkiye ve 'Küresel Ekonomi'
Türk-Fransız Ticaret Forumu
Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, Fransa'nın G20 başkanlığını üstleneceği 2011 yılında Türkiye'nin işbirliğine büyük önem verdiklerini bildirdi.
Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türk-Fransız İş Konseyi, Fransa Dış Ticareti Geliştirme Ajansı (UBIFRANCE) işbirliğinde düzenlenen Türk-Fransız Ticaret Forumu'na görüntülü mesaj gönderdi. Lagarde mesajında, iki ülke arasındaki derin ilişkilerin, Fransa'daki Türkiye mevsimi ile kültürel ve sosyal değişimlerde de kendini gösterdiğini belirtti. Ekonomik alanda ise Türkiye'de faaliyette bulunan Fransız firmaların sayısının 1985'te 15 iken bugün 300'e yükseldiğine işaret eden Lagarde, ekonomik ilişkilerde 2009'daki kriz nedeniyle bir gerileme yaşansa da, bunun diğer ülkelerle kıyaslandığında görece olarak daha az olduğunu vurguladı.
Lagarde, ''Ekonomik ilişkilerde 2009'da dünyanın geri kalanından daha az bir düşüş, 2010'un ilk çeyreğinde ise artış... Bu, ilişkilerimizin kalitesini ve derinliğini gösteriyor. Bir yandan ciddi yatırımlar ve yüksek ticaret hacmimiz var. Bu trendin devam edeceğini umuyoruz'' diye konuştu. Fransa'nın, Türkiye ile iş ilişkilerini geliştirme konusunda kararlı olduğunun altını çizen Lagarde, ''Bugün 'Invest in France' İstanbul'da bir ofis açıyor. Bu ofis, Türk yatırımcıları işadamlarını ve işkadınlarını, Fransa'nın yatırım için cazip olduğuna ikna etmek ve Fransız yatırımcıları Türkiye'de yatırım yapmaya teşvik etmek için çalışacak'' dedi. İki ülkenin birbirini tamamlayacak know-how ve uzmanlık alanlarına sahip olduğunu kaydeden Lagarde, Türk ve Fransız firmaların başarılı ortaklıklarından örnekler verdi. Lagarde, Fransa'nın G20 başkanlığını üstleneceği 2011 yılında Türkiye'nin işbirliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak, Türkiye'nin bankacılık ve reformlar konularındaki başarıları, uzmanlık alanları ile bir örnek oluşturabileceğini söyledi.
'AB sürecine elimizden geldiğince destek olacağız'
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie de, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek daha da iyileştiğini belirtti. Emie, ''Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelerinin nereye varacağı konusunda hemfikir olmasak da bu sürece elimizden geldiğince destek olacağız. Müzakere süreci, varması istenen nokta kadar önemli'' dedi. Fransa ve Türkiye'nin BM güvenlik konseyinde de birlikte olduklarını ve bütün büyük uluslararası kuruluşlarda birlikte çalışmayı istediklerini belirten Emie, yıl sonuna kadar Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'yi ziyaret etmesini amaçladıklarını bildirdi. Fransız işadamlarına Türkiye'de iş yaparken desteklenecekleri mesajını veren Emie, büyük kalkınma projelerinin üzerinde durulması, KOBİ'lerde de mevcudiyet oluşturulması, Anadolu'nun her yerine gidilmesi gerektiğini söyledi. Emie, Türkiye'den de Fransa'ya yatırım çekmek ve üçüncü ülkelerle işbirliğini daha iyi hale getirmek istediklerini kaydetti.
15 milyar Avroluk ticaret hacmi
UBIFRANCE Başkanı Alain Cousin, Fransa ve Türkiye'nin, işbirliğinin baş oyuncuları olduğunu ifade etti. Türkiye ile Fransa'nın amacının 15 milyar avroluk ticaret hacmine ulaşmak olduğunu bildiren Cousin, ticaret forumuna katılan Türk ve Fransız şirketlerin tüm meydan okumalara karşılık verebileceğini söyledi.
Couisin, iki ekibin kendi arasında paslaşmaya devam edeceğini ve golleri kaleye atacağını dile getirerek, forumdan somut sonuçlar elde edileceğini ifade etti. Türkiye'deki Fransız Ticaret Derneği Başkanı Olivier Guillaume da yatırımları geliştirmek için burada bulunduklarını belirterek, forumun da genel anlayışının bu olduğunu söyledi. Yeni ortaklıklar kurmak için Türkiye'nin çok büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Guillaume, yeni meydan okumalara birlikte cevap vermek istediklerini ifade etti.
Invest in France ofisi açıldı
Invest in France Başkanı Geraldine Philippi, Fransa'da faaliyet gösteren Türk şirket sayısının 20-30 olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin çekim gücü çok büyük. Türk şirketlerin yabancı pazarlarda artan hızla yatırım yaptığını görüyoruz. Bizler henüz bunun kalbinde değiliz. Türk şirketlerin radarında ön planda değiliz. Fransa, Türk dostlarını bekliyor'' diye konuştu. Konuşmaların ardından Invest in France'ın İstanbul'daki ofisinin açılışı gerçekleştirildi.
Cumhuriyet
Cevap: Türkiye ve 'Küresel Ekonomi'
Türkiye'ye not müjdesi
Türkiye'nin, “Ba2” olan kredi notuna ilişkin görünümünü “durağan”dan, “pozitif”e yükselten Moody's, bu yıl ve gelecek yıl için büyüme tahminlerini de yukarı yönlü revize etti.
LONDRA - Moody's'in kıdemli analisti ve Başkan Yardımcısı Sarah Carlson, yaptığı açıklamada, kuruluşun, Türkiye'nin “Ba2” olan kredi notuna ilişkin görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdiğini, “Türkiye'nin ekonomisinin beklenmedik biçimde güçlü olduğunu kanıtladığını ve kriz öncesi seviyelere toparlandığını” bildirdi.
Kuruluşun Türkiye'nin not görünümündeki değişiklik kararına Türkiye'nin ekonomik ve mali esnekliğindeki düzelmelerin sebep olması gösterildi. Moody's ayrıca Türkiye'nin “Ba1” olan devlet tahvili tavanı görünümü ile “Ba3” olan döviz cinsinden mevduat tavanı görünümünü de “durağan”dan, “pozitif”e çevirdi.
Carlson, Moody's Türkiye'nin GSYH büyüme tahminini de bu yıl için yüzde 6,5'e ve gelecek yıl için yüzde 5'e yükselttiklerini kaydetti. Türkiye'nin bütçe açığı ve borç seviyelerinin, hükümetin 2010-2012 Orta Vadeli Programı'nda belirlediği hedeflerin ötesinde düzeldiği belirtildi.
“Türkiye'nin bir kez daha yüksek faiz dışı fazla vermesi ve dış şoklara karşı direncini daha fazla artırmak amacıyla borç seviyelerini azaltmaya devam etmesi gerektiğine” işaret eden Carlson, Türkiye'nin “Ba2” olan kredi notunun “Ba1”e potansiyel yükseltilmesinin, Türkiye'nin mali temellerinin, özellikle ülkenin yüksek cari açığı gibi önemli dış kırılganlıklar ışığında daha fazla güçlenmesine ve cari açığa kaynak sağlamak amacıyla yabancı doğrudan yatırım yerine portföy yatırım akışına güvenine bağlı olduğunu vurguladı.
Moody's, Ocak ayında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kredi notunu bir kademe yükselterek “Ba3”ten, “Ba2”ye çıkarırken, nota bağlı görünümü de “pozitif”ten “durağan”a çevirmişti.
Kredi notunun yükseltilmesine neden olarak, “Türkiye'nin mali şokları emebilme kapasitesine olan güvenin artmasını” gösteren Moody's ayrıca, bankaların döviz cinsinden mevduat notu tavanını, “Ba3”ten, “B1”e, lira cinsinden mevduat notu tavanını da, “A3”ten, “A2”ye çıkarmıştı. (aa)
Radikal
Kendimizi tebrik ederim :ok