Site Yazarlarına Toplu Hakaret(?)
İyi akşamlar,
Bugün, bir gazetenin köşe yazarı, benim de dahil olduğum onbinlerce yazarı bünyesinde barındıran sözlük formatındaki bir sitenin yazarları hakkında aynen şu ifadeyi kullandı:
"Ne kendisinin, ne anasının, ne de babasının adı belli olmayan kompleksli "maskeli yaratıkların", ne bana, ne de başkalarına hakaret etmeye, hayattaki ezikliklerinin komplekslerini kusmaya hakkı var. Hesaplaşacağız "maskeli zavallılarla", o "nick name"lerin arkasına saklanamayacaksınız, ettiğiniz her hakaretin, yazdığınız her iftiranın hesabını vereceksiniz; yargı önünde. Maskeler düşmüş olarak."
Şimdi..
1. Şu altı çizili şekilde yazdığım ifadelerde suç unsuru var mıdır?
2. Şayet varsa, bunun kapsayıcılığı nedir?
3. Benim veya herhangi bir yazarın, bu sitenin yazarlarından biri olarak, bu ifadeye karşı dava açma hakkım(ız) var mıdır? Yoksa bu hak, sadece sitenin sahibi/yetkililerine mi ait?
4. Şayet dava açma hakkım varsa, bu ifadelerin sahibi hakkında olumlu/olumsuz bir girinin olması ya da olmaması, durumu değiştirir mi?
5. Ayrıca şunu da dipnot olarak belirtmeliyim ki; bu bahsedilen sitenin halihazırda hukukçulardan oluşan bir ekibi var; yazılan her şey denetime tabi ve suç unsuru bulunduran içeriğe izin verilmiyor. Ama yine de herhangi bir şeyin gözden kaçması veya yanlış değerlendirilmesi ihtimaline karşı, karşı tarafın dava açma hakkı saklı ve site, yazarların kişisel bilgilerini vermekle mükellef, ve daha 2 gün önce aynı kişi, aynı site hakkında söylediklerinden dolayı köşesinde tekzip metni yayınlamak zorunda kaldı.
Durum böyle, takdirinize bırakıyorum.
Not: Tarafların ismini yazmaya gerek görmedim. Mevzubahis köşe yazarı ve siteyi bilenler, hatta bu mevzuya taraf olanlar da olabilir aramızda. Bu detaylar, konuyu değerlendirebilmeniz için yeterlilik taşımıyorsa ve bu olay istisnai bi durum oluşturuyorsa, bu bilgileri de ekleyebilirim.
İlginize, teşekkürler...
Cevap: Site Yazarlarına Toplu Hakaret(?)
Cevap: Site Yazarlarına Toplu Hakaret(?)
Altı çizili sözcüklerin yanısıra cümle tamamıyla hakaret unsurunu barındırmaktadır. Ekşisözlük yazarlarından herbirinin ayrı ayrı dava açmaya hak ve ehliyeti vardır. Siteye ilişkin davayı Başak Bey'in açacağını düşünüyorum.
5187 sayılı Basın Kanunu
Düzeltme ve cevap:
MADDE 14 - Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.
Düzeltme ve cevapta, buna neden olan eser belirtilir. Düzeltme ve cevap, ilgili yazıdan uzun olamaz. Düzeltme ve cevaba neden olan eserin yirmi satırdan az yazı veya resim veya karikatür olması hallerinde düzeltme ve cevap otuz satırı geçemez.
Süreli yayının birden fazla yerde basılması halinde, düzeltme ve cevap yazısı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılmasına sebebiyet veren eserin yayımlandığı bütün baskılarda yayımlanır.
Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hakiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hakimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar.
Sulh ceza hakiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir.
Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hakim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hakiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlar.
Düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin ölmesi halinde bu hak, mirasçılardan biri tarafından kullanılabilir. Bu durumda, birinci fıkradaki iki aylık düzeltme ve cevap hakkı süresine bir ay ilave edilir.
T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2007/13588
Karar: 2008/1297
Karar Tarihi: 13.02.2008
ÖZET: Somut olayda gazetenin sorumlu müdürüne hitaben düzenlenen, cevap ve düzeltme metnini içeren ihtarnamenin tebliğ edildiği, Basın Yasası uyarınca yayımlanması gereken süre içinde yayımlanmaması üzerine, cevap ve düzeltme isteyen vekili tarafından 15 günlük süre içerisinde <Büyükçekmece Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Şişli Sulh Ceza Mahkemesine> yasada öngörülen sürede başvuruda bulunulduğundan yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddi gerekir.
(5187 S. K. m. 14) (5271 S. K. m. 309)
Dava: 04.11.2006 tarihli Tercüman Gazetesinde <Meclis'teki Adnan Hocacılar> başlığı ile yayımlanan yazı nedeniyle ilgilisi Tarkan Yavaş vekilinin cevap ve düzeltme isteminin kabulü ile düzeltme ve cevap yazısının yayınlanmasına dair, Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.03.2007 tarihli ve 2007/464 müteferrik sayılı kararına vukubulan itirazın reddine ilişkin, Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2007 tarihli ve 2007/61-61 müteferrik sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 27.8.2007 gün ve 43966 sayılı Kanun Yararına Bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 24.9.2007 gün ve K.Y.B. 2007-179649 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Karar: Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre cevap ve düzeltme metninin 5187 sayılı Kanun'un 14/1. maddesinde öngörülen sürede yayımlanmaması halinde aynı Kanun'un 14/4. maddesi uyarınca 15 gün içerisinde sulh ceza mahkemesine müracaat edilebileceğinin belirtilmesi karşısında, cevap ve düzeltme metninin 04.01.2007 tarihinde muhatap gazetenin sorumlu müdürüne tebliğini müteakip yayınlanmaması üzerine kanuni itiraz süresinden sonra 14.03.2007 tarihinde itiraz edildiği nazara alınmaksızın, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
Sonuç: Dosya kapsamından, gazetenin sorumlu müdürüne hitaben düzenlenen, cevap ve düzeltme metnini içeren 4.1.2007 tarihli ihtarnamenin 8.1.2007 tarihinde tebliğ edildiği, 5187 sayılı Basın Yasası'nın 14. maddesi uyarınca yayımlanması gereken süre içinde yayımlanmaması üzerine, cevap ve düzeltme isteyen vekili tarafından anılan maddenin 4. fıkrasında belirtilen 15 günlük süre içerisinde 26.1.2007 tarihinde <Büyükçekmece Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Şişli Sulh Ceza Mahkemesine> yasada öngörülen sürede başvuruda bulunulduğundan yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 13.02.2008 günü oybirliği ile karar verildi.