Ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle açılan dava

Davacı eşimin 2002'de,kusurlu bulunup rededilen davasından sonra ortak hayat 2003'te tekrar kuruldu.Eşim beni ve iki çocuğumu ve arkadaşlarımı da ikna ederek ailesinden ve iş yerinden eve döndüğünü gizledi.Güya duyurulursa emekli ederlermiş.İnandık.2004 te emekli oldu.2005 te hiç bir şey yokken annesine gitti,orada kaldı.Annesine bakacakmış.Çocuklarım arkadaşlarım ve ben annesine gittik hasta zannederek,evde parti vardı,kalabalık vardı.Bir kadın ev sahipliği yapıyordu.Biz gidince hepsi dağıldı.okadında bana görünmeden kaçtı.Kızım,arkadaşımın kızı kadınla konuştu bizden önce eve girdikler için.Emekli olduğunda yüksek kıdem tazminatı almıştı.Bu kadınada araba almış.Kapıda o araba vardı.Beraber yaşadığımız evde duruyordu.Ben bile binmiştim.Ruhsat kadının üzerineydi.Biz eve döndük,bende yakında geleceğim dedi.Geldi ama boşanma davası açmış.Ortak hayat kurulmamış,evde ayrı yerde yatmış.Ama şahitlerle ve kanıtlarla ispat ettim.Boşanmayı nafaka ve tazminat vermesi şartıyla kabul etmiştim.Vermedi.Tam kusurlu bulunarak dava reddedildi.Şimdi 3 sene dolduğu için dava açtı.Onun hep avukatları oldu,ben davalarıma yalnız girdim.Emekli maaşım yeterli olmadığı için avukat tutamıyorum.Benim öğrenmek istediğim bir husus var!Eşim 2.ci davayı hile ile açtı,reddedileceğini bile bile.Kesinleştirdikten sonra bu davayı açmağa hak kazandı.Bu hakkaniyet ilkelerine uyarmı?Burada eşimin kötü niyeti yokmu?Hukuk yalan dolan yapanın yanında mıdır?Bu durumda beni kim koruyacak!Bu durumda bu dava rededilmezmi?Çünki eşim tazminat ve nafaka vermemek için borçlandı,evime bile haciz getirdi.Bu dava sonucunda 2.ci mahkemede otomatik olarak mahkeme beni boşayacak diye mesaj göndermişti,mahkemeye sunmuştum.Ortak hayat kurulamasa bile bu dava önceki davanın hile ve yalanla açıldğı belli olduğuna göre reddedilemez mi.Şimdiden cevaplara teşekkürler.

Eşinizin önceki red edilen davası kesinleştikten sonra 3 yıl dolunca yeni bir dava açarak boşanmayı isteyebilir. Otomatik boşanma diye bir şey söz konusu değildir. Sizde bu davaya 10 günlük süre içinde cevap verip yada ayrıca bir dava açarak nafaka-maddi/manevi tazminat isteyebilirsiniz. Evliliğinizde uğradığınız haksızlığı ancak bu şekilde telaffi edebilirsiniz. Ayrı yaşayarak sonsuza kadar evli kalmanız imkansız. Bir avukat tutmanız menfaatinize olur hiç kuşkusuz. Bütün bu süreç içinde olanları ana başlıkları ile not alarak tanıklarınızla beraber avukatınıza/mahkemeye sunarsanız en az zararla atlatabilirsiniz sanırım. Hukuk elbetteki haklının yanındadır. Sadece bunun için mücadele etmeniz gerekiyor.

Geçmiş olsun.

Merhabalar..

Abiminde buna benzer bir davası var..Ağustos ayında mahkemesi var.2005 de şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan dava 2007 de red oldu. 3 yıllık fiili ayrılık doldu,3 senedir telefonda bile yengemle konuşmuyorlar ve ayrı şehirlerde yaşıyorlar.Abimde ayrı şehirde hayatında başka biriyle devam ediyor..Abimin ağustostaki davası için karşı taraf yalancı şahit tutup ara sıra görüştüklerini idda edecekmiş..ayrıca asgari ücretle çalışıyor abim üzerine kayıtlı kayıtsız hiç bir şekilde malvarlığı yok..karşı taraf çok abartılı bir rakamla nafaka,yaklaşık 100,000 tl gibi bir rakamda tazminat istemekte..Benim size soramak istediklerim ;

1-Mahkemede yalan beyan da bulunacak olan yalancı şahitler hakkında dava açabilirmiyiz..nasıl yapacağız?
2-Bukadar abartılı rakamların kabul edilme şansı nedir?
3-Ortak hayatın kurulamaması sebebiyle açılan davalar kaç celsede biter.?
4-Ne yapmak lazım genel olarak ?

Çok teşekkür ederim vereceğiniz cevaplar için şimdiden..

1- Yalancı şahitler için siz dava açamazsınız, şikayet edersiniz savcı gerek görürse dava açar (Bknz benzer forumlar)
2- Abinizin kusuru ıspatlanır ve geliri / mal varlığıda var ise hakim karar verir buna.
3- Benzer bir davam 6 yıl sürdü (temyiz hariç)
4- Bekleyip görmek lazım.:)

Not: Yengeniz abinizin başka şehirde başka bir kadınla yaşadığını ıspat ederse abiniz ve metresi ayrı ayrı tazminat ödemek zorunda kalabilir. Çünki abiniz ayrı bile olsa fiilen evlidir ve beraberliği zina kapsamında değerlendirilir.

Abim 6 yıldır ayrı yaşıyor..Kendine yeni bir hayat kurması için sanırım bi 10 sene mahkemeyi beklemesi gerçekten çok adaletsiz olurdu değilmi.?Her iki taraf içinde geçerli bu..Bu konuda hukukun,yasaların adaletli olduğunu düşünmüyorum..6 yıl sürdü demişsiniz, peki Ortak hayatın kurulamaması sebebiyle açılan davalar için neden boşanma kararı hemen çıkar derler acaba..sadece red davasından sonra 3 yıl ayrı yaşamak şartı yeterli derler?

Avukat arkadaşlar ricam lütfen siz yol gösterirmisiniz..

Bu konuda Yol gösterebilecek öneride bulunacak kimse yokmu acaba?

Cevabınız için teşekkür ederim.Hayırlı işler.

Sayın Hanımefendi,TMK 166/F.4 e göre herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasınıj reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren eşler tarafından ortak hayat 3 yıl yeniden kurulamazsa eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Öncelikli esasa ilişkin hukuki şart 3 yıl zaman koşuludur,öncelikle buna dikkat etmeliyiz.Eğer ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle açılacak boşanma davalarında nafaka/maddi manevi tazminat taleplerinin ileri sürülebilmesi için buradada sorumluluk hukukuna tabi olmanın temel koşulu olan kusur ve hukuka aykırı fiil şart söz konusudur.Eşler tarafından ileri sürülen tazminat taleplerine ilişkin tarafların kusurlarının saptanmasında REDDİNE KARAR VERİLEN önceden açılmış boşanma davasında ki kusur durumunda bakılır.Yani tazminat taleplerinin nkabul görmesi için tazminat alacaklısı olan eş red edilen boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu olduğunu(MK.m 174) ispat edilmiştir zaten önceden bu kusur durumu hakim tarafından göz önünde tutulur ve ayrıca şu anda abinizin flört derecesindeki ilişkisi de bu kusur durumunun tayininde tespit açısından bir emare teşkil eder.Ayrıca dava dilekçesinde ve celsede hakim öncelikle tazminat talep edenin ne miktarda istediğini sorar ancak hakim buna hükmetmek zorunda değildir.Tazminat/nafaka alacağının tespitinde hakim tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurmak zorundadır.

Alıntı:

---

yarenank rumuzlu üyeden alıntı

Merhabalar..

Abiminde buna benzer bir davası var..Ağustos ayında mahkemesi var.2005 de şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan dava 2007 de red oldu. 3 yıllık fiili ayrılık doldu,3 senedir telefonda bile yengemle konuşmuyorlar ve ayrı şehirlerde yaşıyorlar.Abimde ayrı şehirde hayatında başka biriyle devam ediyor..Abimin ağustostaki davası için karşı taraf yalancı şahit tutup ara sıra görüştüklerini idda edecekmiş..ayrıca asgari ücretle çalışıyor abim üzerine kayıtlı kayıtsız hiç bir şekilde malvarlığı yok..karşı taraf çok abartılı bir rakamla nafaka,yaklaşık 100,000 tl gibi bir rakamda tazminat istemekte..Benim size soramak istediklerim ;

1-Mahkemede yalan beyan da bulunacak olan yalancı şahitler hakkında dava açabilirmiyiz..nasıl yapacağız?
2-Bukadar abartılı rakamların kabul edilme şansı nedir?
3-Ortak hayatın kurulamaması sebebiyle açılan davalar kaç celsede biter.?
4-Ne yapmak lazım genel olarak ?

Çok teşekkür ederim vereceğiniz cevaplar için şimdiden..

---

Abiniz ile yengeniz ayrı ayrı şehirlerde yaşıyorlar ve yengeniz abinizin başka birisi ile beraber yaşadığından haberi yok diyorsunuz. Eğer haberi olursa yeni açılan davada abinizi ağır kusurlu gösterme ve yüksek miktarda tazminat kararı ile karşı karşıya kalmak zorunda kalabilir. Öncelikle bunu önemle hatırlatmak isterim.

Gelelim sorularınıza.
1-) Mahkemede yalan beyanda bulunanlar hakkında öncelikle şikayetçi olabilmek için, öncelikle o kişilerin mahkemede yalan beyanda bulunup bunların dava tutanağına geçmesi gerekli. Dava tutanağına geçtikten sonra da savcılığa suç duyurusunda bulunur abiniz. Savcı dava açılıp açılmayacağına karar verir.

Yukarıdaki yazınızda yengenizin yalancı şahit tutup arasıra görüştüklerini iddia edecekmiş diye yazdığınızı gördüm. Bunu size kim söyledi? Yengeniz mi? Kim?

2-) Abiniz ağır kusurlu bulunacak olursa yengeniz lehine hakim, maddi ve manevi tazminat kararı verecektir. Ama bu karar abinizin ekonomik düzeyine göre olacaktır. Asgari ücretli çalışan ve hiçbir malı mülkü olmayana 100.000 TL'lik tazminat ödeme kararı vereceğini sanmıyorum. Çünkü bu sebepsiz zenginleşme olur. Kanun buna müsade etmiyor öncelikle. Yengenizin abinizin ekonomik durumuna göre 100.000 TL tazminat istemesi hem hakkaniyete uygun değil hemde ne koparsam kar anlayışı güden bir rakam. Hakimler bunu bilirler.

Benim bir tanıdığımın oğlu boşanmıştı. Daha önceki yazılarımda da hep örnek vermişimdir. Kendisi kimi zaman asgari ücretli çalışan biri. Mahkemeye hiç şahit sunmamış ve hakim bu adamı kusurlu bulup 17.000 TL tazminat ödemeye hükmetmiş. Bunu baz alabilirsiniz. Ama 100.000 TL asgari ücretli çalışan biri için çok abartılı bir tazminat ödeme rakamı olur.

3-) 3 yıllık fiili ayrılık sebebi ile açılan dava kısa sürer diye bir kaide yok. Sunulan delillerin ve şahitlerin çokluğuna göre celse celse uzaması mümkün. Uzamaması için abiniz tek celsede şahitlerini dinletmesini öneririrm. Yani 2 ayrı celsede tanıkları dinletmesin. Tek celsede şahitlerini dinletsin hakime. Bulunduğunuz ilin mahkeme yoğunluğuna göre celseler arası uzayabilir. Ortalama 5-6 celsede biter.

4-) Abinizin başka birisiyle yaşadığını yengenizin öğrenmemesi gerekir. Aksi takdirde hakim abinizi ağır kusurlu bulur. Hem yoksulluk nafakasına hemde maddi-manevi tazminata karar verir. Ayrıca abiniz şahitlerini de iyi seçmeli. Ayrı şehirlerde yaşıyorlar demişsiniz. Şahitleriniz hem akraba hemde arkadaş olabilir.