"Vahiy geldi, rahibi öldürdüm"

Hatay'ın İskenderun ilçesinde bıçaklanarak öldürülen Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin katil zanlısı tutuklandı.

Hatay'ın Karaağaç beldesi Sahilyolu Sultanköy Mahallesi'ndeki yazlık evinde bıçaklanarak öldürülen Padovesi'nin katil zanlısı olan şoförü Murat Altun, cumhuriyet savcısı tarafından sorgulandı.

Murat Altun, tutuklanması istemiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Altun'un ilk ifadesinde " Vahiy geldi, rahibi öldürdüm" dediği öğrenildi...

Cenaze İskenderun'a götürüldü
Hatay'ın İskenderun ilçesinde bıçaklanarak öldürülen Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin cenazesi, yapılan otopsinin ardından Adana Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak, İskenderun'a götürüldü.

Karaağaç beldesi Sahilyolu Sultanköy Mahallesi'ndeki yazlık evinde dün bıçaklanarak öldürülen Padovese'nin Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemleri tamamlandı.
Cenaze, Adli Tıp Kurumu'na gelen eski Papalık Anadolu Temsilcisi ve halen İzmir Katolik Kilisesi Başpiskoposu olarak görevini sürdüren Ruggero Franceschini ile İskenderun Katolik Kilisesi görevlilerince teslim alındı.

İskenderun Belediyesine ait ambulansla cenazesi İskenderun'a götürülen Padovese için yarın Katolik Kilisesi'nde tören düzenleneceği, İtalya'ya ne zaman götürüleceğinin ise henüz kesinlik kazanmadığı kaydedildi.

Bu arada, öğleden önce de Adli Tıp Kurumu'na gelerek, otopsiye katılmak istediğini belirten, ancak daha sonra bu talebinden vazgeçerek kurumdan ayrılan Franceschini, cenazeyi teslim almak üzere geldiğinde gazetecilerin yönelttiği soruları yine cevapsız bıraktı.

Öte yandan, Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporda, Padovese'nin karın bölgesi ve boğazı da dahil olmak üzere vücudunun birçok yerinde bıçak darbesinin bulunduğunun kaydedildiği öğrenildi.

"Cinayet siyasi değil, münferit bir olaydır"
Karaağaç beldesi Sahilyolu Sultanköy Mahallesi'ndeki yazlık evinde dün bıçaklanarak öldürülen Padovese'nin katil zanlısı olarak gözaltına alınan ve bugün sevk edildiği Nöbetçi Mahkeme tarafından tutuklanan Murat Altun'un avukatı Cihan Önal, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Avukat Önal, müvekkilinin çeşitli ruhsal bozukluklar geçirdiğini, kullandığı ilaçların da ortada olduğunu belirterek, ''Kendisi, cinayetle ilgili her şeyi itiraf etmiştir'' dedi.
Müvekkilinin cinayeti tek başına işlediğini, hiç kimsenin etkisi ve yönlendirmesi altında kalmadığını, kimsenin de kendisine yardımcı olmadığını söylediğini anlatan Avukat Cihan Önal, şöyle devam etti:

''Ancak, anlatıldığı gibi cinayet siyasi değil, münferit bir olaydır. Müvekkilim çeşitli ruhsal sorunlar yaşıyor. Cinayeti de bu ruh haliyle işlenmiştir. Bizim de gördüğümüz kadarıyla müvekkilim ruhsal bozukluklar geçiriyor. Müvekkilim, 3-4 yıldan beri Padovese'nin yanında çalışmaktadır. Dosyada gizlilik kararı olduğu için aslında daha fazla bilgi alamıyoruz. Dava süresince Adli Tıp Kurumuna ve çeşitli sağlık kuruluşlarına başvurulacak, gerekli açıklamalar da dava aşamasında yapılacak.''

Müvekkilinin, cinayeti bıçakla işlediğini itiraf ettiğini vurgulayan Cihan, ''Cinayeti neden işlediği konusunda da net bir şey söylemiyor. Aslında çelişkili ifadeler de veriyor. Biraz önce de söylediğim gibi müvekkilim ruhsal sorunlar yaşıyor'' diye konuştu.

"Vahiy geldi" iddiası
Avukat Önal, bir gazetecinin, Murat Altun'un, ''Vahiy geldi öldürdüm'' şeklinde ifade verdiğinin hatırlatılması üzerine, ''Müvekkilimin psikolojisi bozuktu, sorunları vardı, tedavi görüyordu. İfadesinde vahiy geldiğini söylemiş ama psikolojik sorunları var, böyle bir ifade kullanmış'' diye konuştu.

Önal, bugün öğle saatlerinde Murat Altun'un ailesi ile basın toplantısı düzenleyeceklerini söyledi.

Murat Altun'un, din değiştirdiği yönündeki iddiaların da doğru olmadığını belirten avukat Cihan Önal, müvekkilinin Müslüman olduğunu söylediğini kaydetti.

"Oğlumun cezaevine girmesi değil, piskoposun ölümü beni üzdü"
Hatay'ın İskenderun ilçesinde bıçaklanarak öldürülen Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin katil zanlısı Murat Altun'un (26) annesi Sultan Altun, ''Oğlumun cezaevine girmesi değil, piskoposun ölümü beni üzdü'' dedi.

Karaağaç beldesi Sahilyolu Sultanköy Mahallesi'ndeki yazlık evinde dün bıçaklanarak öldürülen Padovese'nin katil zanlısı olarak tutuklanan şoförü Murat Altun'un avukatı Cihan Önal, İskenderun'daki bürosunda, zanlının annesi Sultan, kardeşi İbrahim Altun, eniştesi ve aynı zamanda akrabası olan Kubbettin Altun ile basın toplantısı düzenledi.

Avukat Önal, toplantıdaki konuşmasında, daha önce de açıkladığı gibi olayın arkasında siyasi ya da başka bir neden aranmaması gerektiğini belirterek, ''Cinayet siyasi değil, münferit bir olaydır. Müvekkilim çeşitli ruhsal sorunlar yaşıyor. Cinayetin arkasında başka nedenler aramak hem ailesini hem de Katolik Kilisesini üzer'' dedi.

Müvekkilinin kendi halinde, sessiz, sakin, insanlarla ilişkileri son derece iyi, anlayışlı ve güler yüzlü kişiliğiyle tanındığını ifade eden Avukat Cihan Önal, ''Ancak, son dönemlerde yaşadığı ruhsal sorunlar herkesçe biliniyor. Bu nedenle cinayeti işlediğini düşünüyoruz. Müvekkilimin bu durumu doktor raporlarıyla da ispat edilmektedir'' diye konuştu.

Avukat Önal, müvekkilinin ''Müslüman olduğunu, hiçbir zaman din değiştirmediğini, ayrıca, kesinlikle sabıkasının bulunmadığını, adli sicil kayıtlarında da bunun görülebileceğini, bugüne kadar ilk kez karakola düştüğünü'' kaydetti.

Zanlı Murat Altun'un annesi Sultan Altun ise basın toplantısında gözyaşlarıyla yaptığı konuşmada, oğlunun piskoposu çok sevdiğini, ne zaman telefonla arasa 'buyurun', 'peki monsenyör, 'hemen monsenyör', 'tamam monsenyör' diyerek tüm talimatlarını yerine getirdiğini, her zaman da saygı duyduğunu söyledi.

Piskopos ile oğlunun baba oğul gibi olduklarını ifade eden Sultan Altun, ancak oğlunun psikolojik sorunlar yaşadığını da doğrulayarak, özellikle son 2 aydır bunu yoğun olarak gözlemlediklerini belirtti.

''Oğlumun cezaevine girmesi değil, piskoposun ölümü beni üzdü'' diyen anne Sultan Altun, şöyle devam etti:

''Oğlum bir hafta boyunca kilisede kaldı hiç eve gelmedi. Onu aradığımda da kilisede rahat olduğunu, eve gelmek istemediğini söyledi. İki gün önce de eve gelmişti. O gün oğlum işe gitmek istemedi, yorgun olduğunu söyledi, ancak piskopos ısrarla çağırdı. Bu kez piskopos ile ben görüşüp oğlumun rahatsız olduğunu söyledim,ancak 'onunla gezeceğiz, yemeğe götüreceğim' diye ısrar etti. Derdim birdi iki oldu. Oğluma da yanıyorum, piskoposun ölümüne de üzülüyorum.''

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=145730