Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
Biliyoruz ki eğer işveren "İşe yeni/tekrar giriş bildirgesi" vermiş ve fakat hiçbir prim ödememişse Yargıtay hiç değilse bir gün çalışılmış olduğunun kabulü gerektiğini söylüyor ama fiili çalışmayı da ispatlamak şartıyla.
Böyle bir bildirgenin verilmiş olmasının tek avantajı aslında zamanaşımının işlememesi.
Ancak mesela 15 yıl sonra "işe giriş bildirgesi"nin verilmiş olduğuna güvenerek açılmış bir hizmet yahut en azından girişin tespiti davasında ne bordro tanıklarını tespit edebiliyorsunuz, ne işveren sicil dosyasını bulmanız mümkün.
Neden mi? Çünkü SGK işveren sicil dosyalarını eğer kayıt kapanmışsa 10 yıl sonra İMHA ediyor.
Bu da demektir ki; İşveren dosyasında mevcut bordrolara ulaşmak, dolayısıyla bordro tanıklarının kimler olabileceğini tespit etmek mümkün değil.
İşverenin ne iş yaptığı, ne zaman, hangi illerde iş yaptığı SGK Genel Müdürlüğünde tutulmayan kayıtlar sebebiyle (yine dosyanın kapanmış olması halinde) mümkün değil. İl il her yere müzekkere yazmak gerekiyor. Cevapların ne olacağı da baştan belli aslında 10 yıllık saklama süresi dolduğundan dosyaların imha edildiği cevabı gelecektir genellikle.
Yine SGK Genel Müdürlük kayıtlarında işverenin adı ve soyadından başka kimliğine ilişkin bilgi yok. Aynı isim ve soyisimde Türkiyenin herhangi bir yerinde işvereni faraza buldunuz, sizin eski işvereniniz olup olmadığını öğrenebilmek için yine o İl Müdürlüğüne müzekkere yazılması gerekir. Dosya imha edilmediyse cevabı gelebilir, ancak TC kimlik no'ya geçilmeden önceki döneme aitse o zaman bile aynı işverenin bahis konusu olup olmadığı kuşkulu.
İşveren dosyasında aynı sigortalı sicil dosyasına konulduğu gibi niçin işçilere ait giriş bildirgelerinin konulmadığını merak ediyorum. Konulmuş olsa işvereni de takip etmek kolaylaşır, SGK'da denetleme görevini yerine getirebilir. Bu konuda ispat yükü işçiye ait olduğundan SGK'nın işvereni denetleme görevini yerine getirmemiş olmasının zararı ne yazık ki işçiye yüklenmekte.
Kısaca, hizmet tespiti davalarınızı ertelemeyin. SGK'nın imha'ları sebebiyle davanızı ispatlayamaz hale gelmeniz işten bile değil.
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
ilknur Hanım,
böyle bir durumda bana ne tavsiye edebilirsiniz?
Teşekkür ederim
Yabancılar için ssk? Ve ssk tespit davası
Eşim 1960 doğumlu filipin uyruklu.
Hongkong ta yabancı bir tekstil firmasında 1986 dan beri çalışırken. 1990 yılında patronuyla birlikte Türkiye'ye gelerek buraya yerleştiler. Patronu burda da bir tekstil firması açtı.
Eşimin 1990 yılından çalışma izni elimizde mevcut ama işe giriş bildirgesi yok.
İsrailli patronu ancak 2001 yılında eşimi sigortalı yaptı. 2008 senesi sonunda da eşimi işten çıkarttı. Tabi kıdem tazminatında da problem oldu. ''1996 yılında bana çalışmaya başladın 96 dan itibaren kıdem tazminatını öderim'' dedi. Bizde ülkesine kaçacak korkusuyla ne alırsak kar dır mantığıyla tamam dedik. Ve iki taraflı bir anlaşma yapılarak tazminatımızı aldık ama tabiiiki 96 senesinden itibaren.
Şimdi elimizde iki belge oldu.
birincisi 1990 yılındaki firma tarafından çıkartılan çalışma izni
ikincisi aramızda tazminat için yapılan protokolde onların belirttiği 1996 yılında işe başladığı..
Eşim 1998 yılında TC vatandaşı oldu..
Şimdi biz ssk tespit davası açmak istiyoruz.
Maddi olarak sıkıntıdayız (2005 te geçirdiğim motor kazası sonucu sakatlandım, çalışamıyorum).
Kaybedecek gibi bir durumumuz varsa davayı açmicaz.
Nasıl bir yol takip etmemiz gerekir?
SSK cezasının ağır olduğunu duydum ama kime göre neye göre ağır?
1996-2001 yılı arası tespiti kazanırsak firma ne kadar bir ceza alır? (ortalama)
Bunun sonunda eğer kazanırsak aramızda anlaşma olduğu halde 1990-1996 tarihleri arasındaki tazminatımızı istemek için de bize bir hak doğabilir mi?
Lütfen acil yardımlarınıza ihtiyacımız var
saygılarımızı sunuyoruz..
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
Bakın sizin durumunuz yukarıda anlattığımdan çok farklı.
Çünkü sizin eşiniz için işe giriş bildirgesi verilmiş değil. Hal böyle olunca 5 yıllık zamanaşımı süresi ne yazık ki eşiniz için geçerli.
Ancak bu söylediğim husus kanun metni olmayıp Yargıtay uygulamasıdır.
Çalışma izninin de aslında aynı şekilde değerlendirilmesinin mümkün olabileceğini düşünüyorum, ancak bu konuda herhangi bir Yargıtay Kararı okumadım henüz. Belki de vardır, aramak lazım.
Eğer mahkeme çalışma iznini de aynı minvalde değerlendirirse, bu durumda eşinizle 1990'dan sonra aynı işyerinde çalışan bordro tanıkları varsa bunların dinlenmesi suretiyle eşinizin çalışmışlığını ispatlamanız mümkün olabilir.
Bir diğer husus yurt dışı borçlanması. Eğer eşinizin Hongkong'ta çalıştığına dair elinde resmi makamlarca verilmiş belgeler varsa ve bu süreleri borçlanırsanız her borçlanılan gün için sigortalılığı geriye doğru işler ki bu da daha erken emekli olmasına yarayacaktır.
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
işe giriş bildirgesi var ama 2001 senesinden
Diyelimki ben çalışma izni harici kanıtlayamadım ki o sene çalışan arkadaşlarımızla hala görüşüyoruz..
5 sene geriyemi gidebiliyoruz? yani 1996 ya mı?
yoksa hiç mi dava açamıyoruz :(((
çok teşekkür ederim
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
İlknur Hanım rahatsız ediyorum ama bir çıkmazdayım :(
İşe giriş bildirgesi olduğunda 5 yıllık süra aşımı kalkar demiştiniz.
Eşim yabancı.
1990 yılından eşimin firmasından yapılan çalışma izni elimizde mevcut ama işe giriş bildirgesi yok
Bu çalışma izni işe giriş bildirgesi olarak kabul edilemezmi?
1990-2001 arası eşim sigortasız çalıştırıldı.
2001-2008 sonu arası sigortalı çalıştırılıp işten çıkarıldı.
Yardımınıza ihtiyacım var.
Şimdiden çok teşekkür ederim
Saygılar..
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
ilknur hanım
cevabınızı kaçırmışım çok özür diliyorum.
Dava açarak bi şansımı deniyeceğim artık
Saygılar...
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
Hak düşürücü süre sebebiyle en fazla 1 yıllık hizmet için şansınız var.
Dava Masraflarına değer mi bunu bir tartın önce.
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
Ama çalışma izni işe giriş bildirgesi olarak kabul edilirse
1990 dan 2001 e kadar yapılmayan sigortayı istiyemezmiyiz :(
yine kafam karıştı :( neden 1 yıl :(
Cevap: Hizmet Tespiti Davası için geç kalmayın
İlknur Hanım,
Ben de anlattığınız durumdayım. Ne yapmam gerekir anlatırsanız sevinirim. Bu konuda bir başlık açtım henüz yanıt gelmedi. Hikayemi kısaca aşağıda anlatıyorum.
16 Nisan 1990 yılında bir otelde stajyer olarak işe başladım. SSK kayıtlarımda işe ilk giriş/başlangıç tarihim bu tarih gözüküyor. Fakat bu otelde 1.5 ay çalıştım. Ve yıllar sonra gördüm ki işveren işe girişimi yapmış olmasına rağmen hiç prim ödememiş. Aslında bunda da muğlak bir durum var. Çünkü işverenin beni stajyer olarak sigortalayıp sigortalamadığı belli değil. Belki de stajyer değil normal ssk lı olarak girişimi yapmıştır. Her neyse, ben o tarihte 16 yaşımda idim. Şu anda kayıtlarda işe giriş tarihim 16 Nisan 1990 olarak gözüküyor. 1995 yılında 18 ay için askere gittim. 1997 yılında ise sigortalı olarak bir işyerinde çalışmaya başladım ve primlerim de düzenli ödeniyordu.
Fakat şöyle bir durumda mevcut. Ben 1992 yılında okuldan mezun olduktan sonra Antalya'da ssk lı olarak bir işe girdim. Yaz sezonu olduğundan orada 3 ay çalıştım. Sezon bitince döndüm. Fakat yıllar sonra internetten sorgulama şlemi başlayınca bir de baktım ki onlarda 1 gün bile ssk primimi yatırmamışlar. Bundan 10 yıl önce internetten sorgulama ilk başladığında kontrol ettiğimde ssk işe giriş tarihim 1992 yılı gözüküyordu. Fakat yıllar sonra yeniden kontrol ettiğimde SSK kurumu 1990 yılındaki stajımı ilk işe başlangıç tarihi olarak değiştirmiş.
Şu anda prim ödemelerim 1997 yılında başladığından emeklilik hakkım maalesef 5-6 yıl uzamakta.
Sanırım hizmet tesbit davası açmam lazım. Bunu 1992 yılında Antalya'da çalıştığım işyeri aleyhine açmam lazım sanırım. Ama bunu Antalya'da mı yoksa şu anda ikamet ettiğim ve doğum yerim olan İstanbul'dan yapabilir miyim. Bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen hak kaybı yaşar mıyım?
Antalya'daki bu işyeri benim SSK girişimi yaptığından sanırım şahit bulundurmama gerek yok çünkü kanıtlar SSK kurumunda. Fakat acaba SSK bu kayıtları imha etmiş olabilir mi? Çünkü başlangıç tarihimi 1990 yılına yani staj yaptığım yıla geri çekmişler. Bu kayıtlar Antalya'da mıdır yoksa İstanbul'da mı? Yada Elektronik sisteme geçildiğinden tüm kayıtlar SSK müdürlüğünde online görülebilir mi?
Bu konuda birlikte çalışabileceğim bir avukat arkadaş arıyorum. Alanında uzman arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim.
Saygılar
https://www.hukuki.net/showthread.php...tespiti-davası