Danıştayın Verdiği Kararın Uygulanmasını İdare Bekletebilir mi?

Arkadaşım Danıştay 5. dairesine verdiği temyiz davası sonucunda bozma kararı alarak davayı kazandı.İdare " Danıştayın verdiği bozma kararı uyarınca, mahkemece yeniden karar verilecektir.Mahkemece bozmaya uyularak iptal kararı verileceği gibi,bozmaya uyulmayarak ilk kararında israr ederek davanın reddinede karar verme ihtimali bulunmaktadır. Mahkemece karar verilip idaremize tebliğ edilmesi halinde karar uygulanacaktır."diyerek arkadaşımın bozma kararını beklemeye almıştır.Benim merak ettiğim idarenin böyle bir hakkı olup olmadığı.

Davalı idarenin bu konuda başka çaresi yoktur zira İdare Mahkemesi yeni bir karar alıncaya kadar ortada uygulama kabiliyeti olan bir karar yoktur. Bu nedenle davalı idare ilk kararı alan idare mahkemesinin yeni kararına göre hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla idare mahkemesinin kararını beklemelisiniz derim.

Ama bazı danıştay kararlarını hemen uyguluyo idare.Peki neden idare mahkemesinin yeniden karar vermesini beklemiyor.

Onlar muhtemelen İdare Mahkemesinin direnemeyeceği şekilde kesinleşmiş Danıştay kararlarıdır.

Bu konu malesef hala net bir sonuca bağlanamamıştır... Danıştay 5. Dairesi'nin ve 1. Dairesi'nin "Bozma" kararlarının uygulanması gerektiğine ve aksi davranışın yargı kararını uygulamamak suçunu oluşturduğuna dair kararları var... Öte yandan, bir kısım hukukçular da İYUK 52/4'te yer alan "Bozma kararı kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur" ibaresinin, dava konusu mahkeme kararını etkilediğini, maddi alanda dava konusu işleme işleme tesir etmeyeceğini ileri sürmektedirler...

Arkadaşınıza önerim; kararı uygulamayan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmasıdır. Muhtemelen idare, "soruşturma izni" vermeyecektir. Soruşturma izni verilmemesi kararına yapacağınız itirazın, Danıştay veya Bölge İdare mahkemesi'nce kaldırılacağını düşünüyorum...

Bence Danıştay'ın temyiz kararı uygulanma kabiliyeti olmayan bir karardır. Temyiz kararı davalı ve davacıya Karar Düzeltme müracaatına imkan sağlamak için tebliğ edilmektedir. Umarım İdare Mahkemesi ilk kararında direnmez böylece hukuka aykırılık giderilmiş olur. Bunca zaman beklendiğine göre İdare Mahkemesi yeni kararını alıncaya kadar da beklenebilir. Suç duyurusunda bulunabilirsiniz ancak hem soruşturma izninin hem de itirazınızın kuvvetle muhtemel reddedilebileceğini düşünüyorum. Sonucu buraya yazarsanız sevinirim.

Sorun bu topiğe problemini yazan kişinin sabretmesi ya da sabretmemesi değil... Bir kısım hukukçuların Sn. Çobanoğlu gibi düşündüğünü belirttim zaten...

Sorun şudur: "Kararın bozulması kararın yürütmesini kendiliğinden durdurur" cümlesinin neyi ifade ettiği, neyi ifade etmediğidir. Yasa koyucu böyle bir maddeye neden ihtiyaç duymuştur.

Ben de, Danıştay'ın hukuka aykırılığına hümettiği bir işlemin sürdürülmemesi gerektiğini düşünüyorum ve yasakoyucunun 52/4'teki hükmü bu nedenle koyduğuna inanıyorum... Danıştay da böyle düşünüyor...

Bende sayın kantoroncu gibi düşünüyorum.Danıştay bozma yada onama kararı verirken zaten bunun gerekçesini açıklıyor ve yeniden karar vermesi için idare mahkemesine dosyayı geri gönderiyor.

Sayın kantoroncu " Danıştay 5. Dairesi'nin ve 1. Dairesi'nin "Bozma" kararlarının uygulanması gerektiğine ve aksi davranışın yargı kararını uygulamamak suçunu oluşturduğuna dair kararları var." demişsiniz.O kararlardan 5. daireye ait olanından yayınlamanız mümkün mü?

Davalı idarenin idari işlemi İdare Mahkemesince iptal edilmiş ancak Danıştay kararı ile temyizen bozulmuş olsaydı o zaman İYUK 52-4’e göre iptal edilen idari işlem önceki durumuna dönerdi. Yani burada idarenin yeni bir işlem tesis etmesine gerek yok. Ancak bu olayda idari işlemin iptal talebi İdare Mahkemesince reddedilmiş ancak Danıştay kararı ile temyizen bozulmuş olduğundan dolayı idarenin yeni bir işlem tesis ederek hukuka aykırı bulunan işlemini iptal etmesi gerekmektedir. Danıştay temyiz kararında idarenin hukuka aykırı işleminin iptali şeklinde bir hüküm yoktur sadece İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı bulunduğu ve yeniden karar alınmak üzere ilgili mahkemeye gönderilmesi hükümleri vardır. Bu durumda idare mahkemesi ya ilk kararında direnecektir ya da davalı idarenin idari işlemini iptal edecektir. Hukuka aykırı idari işlemin iptal kararının davalı idareye tebliğinden sonra da idare mahkeme kararı doğrultusunda yeni bir işlem tesis etmek zorundadır. Bu konuda yasayı hazırlayanların 52-4 ile idareler lehine hüküm getirdiklerini ben de düşünüyorum. Sayın Kantaroncu Danıştay nasıl düşündü bilmiyorum eğer Danıştay 1 ve 5. Dairelerinin bahsettiğiniz kararlarını ve gerekçelerini buraya yazabilirseniz sevinirim. Ne diyelim umarım bu konu vatandaş lehine sonuçlandırılır.