-
Avukat ve Doktor Fıkrası
Avukat ıssız bir kasaba yolunda arabası ile seyrederken manzaraya dalar, tam önünde giden Doktor'un arabasına arkadan şiddetle çarpar.
Her ikisi de hışımla araçlarından inerler.
Doktor elleri ayakları titrer bir vaziyette avukata bağırarak; "Kör müsün be adam, bütün kabahat sende, ben doktorum bunun hesabını sana ödeteceğim, gitti güzelim arabam..." diye serzenişte bulunur.
Avukat sakin bir şekilde arabasının bagajını açar, oradan bir şişe viski çıkarır. "Bak doktor bey ben de avukatım, dua et canımıza birşey olmadı, sakin ol, al şu içkiden iç o zaman sakin sakin konuşuruz" der.
Doktor avukatın nezaketini kırmaz ve içkiden içer. Doktor bir taraftan konuşur bir taraftan içmeye devam eder. Ve birden görgüsüzlük yaptığını düşünerek; "Avukat bey siz de içmez misiniz?
Cevap: "Hayır teşekkür ederim ben trafik polisleri geldikten sonra içeceğim..."
-
Avukatla doktor arkadaşı otururlarken doktorun cep telefonu çalar. Telefondaki hastasıdır. Doktor hastasını dinledikten sonra kullanması gereken ilaçları söyler ve telefonu kapatır. Yanındaki avukat arkadaşına sorar;"Ben şimdi muayene ücreti hakkettim mi? Avukat da, "tabiki hakkettin telefonda da olsa sen onun hastalığını teşhis edip, gereken ilaçları söyledin" der. Avukattan gerekli hukuki yardımı alan doktor, muayenesine gidince hastasına 60.000.000.-TL'lık muayene faturası gönderir. Bir gün sonra postadan avukat arkadaşından gelen bir mektup alır. Zarfın içinde avukatın kendisine gönderdiği 100.000.000.-TL'lık danışma ücreti faturası vardır. "
-
Bir papaz, kilisenin kapısına kocaman levha asmıştı.
-Ben, hepiniz için dua ediyorum
Birkaç gün sonra levhaya yeni bir cümle eklendi;
-Ben, hepinizin haklarını savunuyorum... Avukatınız
Daha sonra doktor da bir cümle ekledi:
-Ben de hepinizin sağlığını koruyorum....Doktorunuz
Sonunda vatandaşın biri bütün bunlara şu cümleyi ekledi:
-İyi hoş, ama hepinizin parasını da ben ödüyorum! Ne böbürleniyorsunuz?