-
Toplam 1 dosya bulunuyor
Kara Tabut?
Deniz Gezmiş'in idama mahkum eden Ali Elverdi, yemek yerken boğuldu.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı 6 Mayıs 1972’de idama mahkum eden dönemin Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi (86) evinde nefes borusuna yemek kaçması sonucu boğularak öldü.
Ali Elverdi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını izlemiş ve “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” demişti.
Ali Elverdi, 1987’de Nokta Dergisi’ne verdiği röportajda da Deniz ve arkadaşları için “İdamları ibret-i müessese olmuştur. Onlar asıldıktan sonra hadiseler durmuştur” demişti. ekolay.net
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karar veren askeri hakim Ali Elverdi son yolculuğuna siyah bir tabutla uğurlandı
Dosya 915
12 Mart Muhtırası döneminde Gezmiş, Aslan ve İnan’ın idamlarına karar veren Ali Elverdi, dün Kocatepe Camii’nde düzenlenen askeri törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törene, Elverdi’nin oğulları; TOBB Genel Sekreter Yardımcı Vekili ve Hukuk Müşaviri İskender Elverdi ile Atilla Elverdi, yakınları, arkadaşları, Ankara Garnizonu’nda görevli bazı general, subay ve astsubaylar katıldı.
Törende Elverdi’nin yakınları duygusal anlar yaşarken, isimlerini açıklamak istemeyen arkadaşları ise, Elverdi’nin çok tartışılan kararını dönemin koşulları gereği verdiğine dikkati çekti.
Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarının çelenk gönderdiği törende askeri katılımın düşük kalması dikkati çekti. Askerin yanı sıra emniyet güçlerinin de yoğun güvenlik önlemleri aldığı törende caminin karşısında bulunan duvara “Devrimci Liseliler” ve “Liseli Öğrenci Birliği” isimli sol grupların isimlerinin yazılı olması dikkati çekti. Yazıların, duvara ne zaman yazıldığı konusunda bilgi verilmedi.
Siyah tabut kullanıldı
Ali Elverdi’nin oğlu İskender Elverdi, bazı internet sitelerinde yer alan babasının “kara tabutla gömüldüğü” yönündeki iddialarla ilgili olarak, “Kefeni GATA’dan temin edildi. Yine oradan temin edilen tabuta kondu. Tabutu bayrakla sarıldı. Camiye getirildi. Cenaze töreninin ardından ise, mezarlığın başına kadar tabutta getirildi. Burada tabuta sarılan Türk bayrağı katlandı. Bana teslim edildi. Daha sonra tabuttan çıkarılarak kefenle daha önceden satın aldığımız mezara gömüldü. Tabutun renginin neden siyah olduğu hiç aklıma gelmemişti. Belki Merkez Komutanlığı’nın bir bildiği vardır” diye konuştu.
Kocatepe Camii’nin karşısındaki duvarda bazı sol örgütler tarafından yazılan yazılar
İnternethaber
-
Cevap: Kara Tabut?
Ali Elverdi benim bildiğim kadarı ile hukukçu değil, topçu subayı. Nasıl yargılama yaptı, bu kadar vahim bir karaı nasıl verdi?
Daha önce de bu sitede yazdım; olağanüstü dönem yargılamaları hukuk adına bir facia..
Olağanüstü dönemlerdeki yargılamaların bir araştırma konusu yapılmasında büyük yarar var.
İstikalal mahkemelerindeki yargılamalar,
27 Mayısdaki Yüksek (!) adalet divanı yargılamaları,
12 marttaki yargılamalar,
12 Eylüldeki yargılamalar,
28 şubat sürecinde askerlerin yargıçlara brifing vermeleri ve yargıçların bundan hiç gocunmadan koşarak gitmeleri..
Hukuk tarihi adına bunların ararştırılması bence çok ilginç olacaktır.
Hukukçu olmayan yargıçlar,
Emir komuta içinde verilen kararlar,
"Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" diyen yargıçlar,
Yaptırılmayan savunmalar,
Geriye yürütülmeye çalışılan ceza maddleri,
18 yaşını doldurmayan gençleri jet hızı ile yargılayıp asmalar,
"Asmayalım da besleyelim mi" şeklinde ilginç vecizelerle memleket yönetmeler,
"Bir sağdan bir soldan" diyerek güya denge sağladığını zanneden dengesizler,
Yargıçlara talimat gönderen komutanlar,
Daha neler.. Meler...
Bunlar sadece şimdilik bilinenler.. Bu konular daha ayrıntılı ve sansürsüz olarak incelenmiş değil.
Özgürlüğün ve demokrasinin eksiksiz olduğu dönemleri de inşallah görürüz.
Ve bu faciaların ayrıntılarını da inşallah öğreniriz.
Bir gün eksiksiz demokrasiye kavuştuğumuzda, her şey açıklığa kavuştuğunda kimbilir hangi ayrıntıları göreceğiz...
-
Cevap: Kara Tabut?
Ölüm şekli ilahi adalet kavramını düşündürüyor ister istemez.
Bu saydıklarınıza Anayasa Mahkemesine Hukukçu olmayan kişilerin atanabilmesini de ekleyebilir miyiz acaba? Yoksa ayrı mı değerlendirilmesi gerekir?
-
Cevap: Kara Tabut?
Abbas Bey'in yazısına imzamı atıyorum. Bu arada şunu da ekleyivereyim: "Sizi içeri tıkan kuvvet böyle istiyor." sözü; "Bebek davası, köpek davası, külot davası..." diye, Adnan Menderes'in yargılanması sırasında Salim Başol tarafından söylenmiştir.İçeri tıkan kuvvet ise; ABD'dir.Aynı gerekçelere bakarsak; asmamız gereken ,kaç tane daha devlet adamı vardır? Esas sebep ise; A.Menderes'in, ABDnin -ki 1947 de kucağına oturmuşuzdur- "kucağından kalkmaya" karar vererek; 1960 yılı 1 Temmuz'unda SSCB'ye gitmek üzere ekip kurulmasını istemesidir.
Dediğim gibi; dün de, bugün de mesele, "emperyalizmin" ülkedeki gücüdür.Her kademede, her sıfatta çok adamı var vesselâm...
"Kurtuluş Savaşını biz, bunun için mi yaptık?" diye düşündükçe, deliriyorum!...
İyi günler, mümkünse tabii...