TOKİ Mağduriyeti

08.04.2010 tarihinde Eskişehir Halk Bankası aracılığı ile TOKİ’nin yapmış olduğu Eskişehir’in Aşağısöğütönü mevkisinden yaklaşık 12.000 TL. peşinat ve 550-TL aylık ödeme ile 180 aylık sürede ödemek koşulu ile bir konut sahibi olduk. Ancak konutu alacağımız günün 1 gün öncesinde Halkbankası Eskişehir şubesi önünde Akşam 08:00’den sabah 09:00’a kadar sıra bekledik. Toplam aylık ödemelerimiz ile birlikte 110.000 TL gibi bir rakama tekabul eden konutumuza, 01 Nisan sabahı satın alabildik ve aynı gün ödeyeceğimiz konutu da ilgili kişilerden teslim aldık.

Evimizi teslim aldıktan sonra, içine girebilmek için hazırlıklarımıza başladık, yemeden içmeden icabında çoluğumuzun çocuğumuzun rızkından keserek 180 ay boyunca aylık 550 TL. ödeyeceğimiz ve bize 110.000 TL. gibi bir maliyete gelen evimize nasip olursa bu ay sonunda taşınacağız.

Evimizi aldığımız ve dişimizi sıkarak ödeyeceğimiz ve bize yaklaşık 110.000 TL.’ye gelen evimizi almış olduğumuzun sevincini yaşarken, TOKİ’nin aynı bölgede bulunan evleri, en düşüğü 65.000 TL , en yükseği de 77.000 TL’den alt gelir açık satış yöntemi ile satışa sunduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Efendim, zaten şehir dışında bulunan ve aynı mevkide toplanmış olan ve bizim satın aldığımız ev ile aynı tip (F Tipi) olan evler arasındaki bu 40.000 TL.’ye varan fiyat uçurumu bizi çok üzdü. Eskişehir’in kenar mahallesi ile şehir merkezinde bile bu kadar fiyat farkının ancak olduğu bir bölgede, aynı bölgede hatta aynı apartmanda bulunan evler arasında bu kadar uçurumun bulunması bizi derinden üzmüştür. Ben yüksek gelir sahibi olsam zaten mevki olarak burayı seçmezdim, ayda yaklaşık 1.100 TL. gibi bir gelire sahip olan bir kişi olarak bu kadar farkın olması, beni ve benim gibi aynı bölgeden ev alan arkadaşlarımı derinden üzmüştür.

TOKİ deyince hepimizin aklına, evsizi ev sahibi yapan ve bunda hiçbir ticari kaygı gütmeyen bir kurum aklımıza geliyor. Arada sadece 26 gün gibi farkla aynı bölgedeki, aynı plana ve metrekareye sahip evlerde bu kadar büyük bir fiyat farkı olması ve aynı bölgedeki aynı evler olmasına rağmen, aralarındaki farkın sadece 1 Nisan’da satılanların (tarafımızca satın alınanlar oluyor) açık satış yöntemi olması, 26 Nisan’da da satışa sunulacakların ise Alt Gelir Açık Satış yöntemi olmasıdır.

Aradaki farkın sadece satış sistemindeki farklılık olduğu bu TOKİ evleri ile ilgili Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’na yazmış olduğum yazıya cevaben de basitçe ve baştan savma babından aşağıdaki cevabı almış bulunmaktayız.



“SAYIN İLGİLİ;

İdaremiz uygulamaları kapsamında inşa ettirilen konutların fiyatları; ihale bedeli, müşavirlik bedeli, proje çizim bedeli, genel altyapı ve çevre düzenleme bedeli, sosyal donatı bedeli, arsa bedeli ve diğer kalemler (Etüd Proje ve İmar Bedeli - ÇED Raporu vb.) gözönünde bulundurularak hesaplanmaktadır. Bu çerçevede, anılan kalemler arasındaki farklardan dolayı, değişik bölgeler arasındaki uygulamalarda fiyat farklılıkları olabilmektedir. “

Siz değerli hukukçu forum üyesi arkadaşlarımdan, bu konuda yardımlarınız rica ediyoruz. Bizim TOKİ'ye dava açıp hakkımızı aramamız mümkün müdür? Eğer mümkünse bunun şekli ve usulu nasıl olacaktır? Bizi bu konuda aydınlatırsanız müteşşekir olacağımızı belirtir, tüm forum üyelerine sevgi ve saygılarımla...

hukukçu değilim ama mantık çerçevesinde bakılırsa böyle bir dava kazanılamaz.
neden mi?

size cevaben yazılan yazıda da belirtildiği gibi yapıların maliyetleri kullanılan malzemelerin kalitesi, arsanın değeri, vs gibi bir çok maliyet kalemine göre belirlenir. benim bulunduğum yerde karşı karşıya iki apartmandaki dairelerin fiyatları (m2 si aynı olmak kaydıyla) yarıyarıya fark ediyor. ikisini de aynı mütahit yapmış. şimdi gidip pahalısını alıp, sonrada ucuzu neden ucuz diye ve aradaki fiyat farkını almak için mütahite dava açmak ne kadar doğru ve etik.

belli ki sizin aldığınız evin değeri buymuş.
ayrıca 110 tl lik bir evi 70 tl ye almak amacıyla fırsat kollamak etik değil.
bunun yerine, satın aldığınız evden vazgeçerek, 70 tl lik evlerden almanın yollarını aramanız daha etik olurdu.