Toplam 2 dosya bulunuyor
Tarlada ağaç dikim mesafesi
hangi forum konusuna yazacağımı bilemediğim konuyu buraya açma gereği duydum.
Sorum şudur:
Resimdede gördüğünz gibi tarlama ceviz fidanı diktim, tarla komşum itiraz etti ve durumu mahkemeye taşıdı, gerekcesi ise ceviz fidanlarının dalgövde ve köklerinin kendi tarlasına zarar verebileceği imiş,
iki tarla arasında ortalama 40 cm kalınlığında taş duvar vardır, fakat bu duvar tamamen kendi tarlam içerisindedir. yani duvarın 20 cm si komşu tarla sınırına girmemektedir, bütünüyle kendi sınırımızdadır.
dikmiş olduğumuz bu cevizler ise duvara 2 mt uzaklığındadır.
bu durumlarda belirli bir dikim ölçüsü varmıdır? davacı mehkemeyi kazanabilirmidir?
Buna benze açılmış ve sonuçlanmış mahkeme kararı varmıdır? varsa emsal gösterebilirmiyim?
yardımlarınız için teşekkürler....Dosya 913
Cevap: tarlada ağaç dikim mesafesi
Komşunuzun görüşüne katılmıyorum. Tarlasına tecavüz söz konusu değil, aşkın kullanım sözkonusu değil. Mevzuatımızda ise zorlayıcı bir şekilde dikim ölçüsü yok. Böyle bir davanın mahkemece kabul edilmesi ise akla ve mantığa aykırı. O zaman siz de tarlasındaki bitkilerin toprağın minarellarini çektiğini, suyu tükettiğini hatta havadaki oksijeni ve CO2 gazını tükettiğini bu nedenle bitkilerinizin yetişemediğini iddia edebilirdiniz ki hakkaniyete aykırı olurdu. Siz ise yine de iyi komşuluk kuralları gereği 2 metre mesafe bırakarak görevinizi layığı ile yapmış görünmektesiniz.
Saygılar.
Not: Bu sitede gördüğüm en güzel açıklama ve soru. Şemalarla dahi anlatılmış bu sorunun ayın sorusu olmasını dilerdim.
Cevap: tarlada ağaç dikim mesafesi
Grafikte görünmeyen 2 adet badem ağacı sınır duvarının ibitişiğindedir, fakar taşan dalları kestim, komşu sınırına geçen dal gövde yoktur.
Aşağıdaki yargıtay kararını emsal gösterebilirmiyim? geçerlimidir hala.
"84 tarihli şu şekilde bir karar var ;
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1984/10272
K. 1984/10494
T. 18.10.1984
• AĞAÇ DAL VE KÖKLERİNİN KOMŞU MÜLK ALANINA HENÜZ GİRMEMİŞ OLMASI
743/m.664
ÖZET : Olayda davalıya ait ağaçların halen davacı parsellerine tecavüz etmediği, bu ağaçların dal ve köklerinin davalının mülkiyet alanı içerisinde kaldığı saptandığına göre, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasında görülen davada; davacı, davalının parsellerine diktiği ağaçların gölgelerinin kendisine ait taşınmazlara zarar verdiğini ileri sürerek, ağaçların kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edildiği görülmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, davalının kendi taşınmazına diktiği ağaçların tarlalarına zarar verdiğinden bahisle ağaçların kâl'i suretiyle zararın giderilmesini istemiştir. Dava konusu ağaçların davalıya ait çap kapsamında kaldığı, dal ve köklerin davacının mülkiyet alanına tecavüz etmediği, ancak bir kısmının gölge yaparak zarar vereceği uygulama ve uzman bilirkişi raporları ile anlaşılmıştır. M.K.’ nun 618. maddesi gereğince herkes malik olduğu taşınmazda dilediği gibi tasarruf edebilir. Davalının kendi taşınmazına diktiği ağaçların komşu taşınmaza gölge yapması, M.K.’nun 661. maddesinde öngörülen biçimde bir taşkınlık sayılamaz. M.K.’nun 664. maddesi uyarınca ağaç, dal ve köklerinin ancak komşu taşınmaza tecavüz ettiği takdirde kâl'i istenebilir. Olayda davalıya ait ağaçların halen davacı parsellerine tecavüz etmediği, bu ağaçların dal ve köklerinin davalının mülkiyet alanı içerisinde kaldığı saptandığına göre, davanın reddi gerekirken ağaçların bir kısmının gölge yaptığından, bir kısmının ise ilerde zarar vereceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenden ötürü HUMK.’ nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin harcın iadesine, oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Ceza Dairesi Kararı"
Cevap: tarlada ağaç dikim mesafesi
Geçerlidir ama bahse konu olan ağaç badem ağacıdır. Badem ağacı ile ceviz ağacının mutlaka farkları vardır.Örneğin ceviz ağacının dalları veya kökleri badem ağacına göre daha fazla gelişim gösterir.Bu bir hakkaniyet ölçütüdür. Ceviz ağaçları için belli bir dikim ölçüsü var mıdır varsa nedir bilemiyorum.Bir kararda taşınmaz sahibinin, kendi kendine akan suyun ( nehir.çay ) kendisine lazım gelenden fazlasını mülkünde tutarak çevre taşınmaz sahiplerine zarar verdiği kabul edilmiştir. Yine verdiğim örneğe benzer bir kaç karar mevcut.
Medeni Kanun Md 730 vd maddelerin sizin olayınıza ilişik olup olmadığı mahkemece tespit edilecektir.
Tarla bilgim pek yok :) Ama bahsettiğiniz uzaklık yeterli gibi.