Memur maaşındaki Nafaka ve İcra Kesintisi nasıl olmalıdır

Merhaba arkadaşlar... Memur maaşındaki nafaka ve icra kesintisi hakkında internet üzerinde o kadar araştırdım ama verimli bir cevap alamadım... Özelleştirme sonucu Sağlık sektöründe bir Kamu Kurumuna atandım. 1700TL maaş almaktayım ve bu maaşım emsallerime göre biraz yüksek olduğu için memurlara verilen zamlardan şuanki etapta faydalanamıyorum... Emsallerim ancak 1700TL seviyesine gelince Devlet Memuruna verilecek olan zamlardan faydalanabileceğim... Maşımda yaklaşık olarak maaşımın 1/4 oranında yani 450TL nafaka kesintisi var. (anne_250 + çocuk_200 = 450TL) Ve bunun yanında ayrıca maaşımın tamamından hesap edilerek kesilen yani yine toplam maaşımın 1/4 oranından hesap edilen 425TL icra kesintim bulunmaktadır. Zaten maaşımın 1/4 ü nafakaya gidiyor, 1/4 ü icraya kesiliyor, geri kalan kısmı ev kirası diğer öedeme ve borçlar derken işin içinden çıkamaz hale geliyorum... Öğrenmek istediğim şu arkadaşlar: Acaba maaşımdaki icra kesinti doğru mu hesaplanıyor, yani toplam maşımdandan mı hesap edilmeli yoksa toplam maaşımdan nafaka düştükten sonra kalan kısmın 1/4 ünden mi icra kesintisi yapılmalı? Eğer bu nafaka kesildikten sonra kalan kısmından kesinti yapılacaksa, bunun için nasıl bir dilekçe yazmam gerekiyor ve Yasal hangi hükümleri eklemem gerekiyor dilekçeye? Bu konu hakkında yardımcı olabilirseniz sevinirim arkadaşlar... Şimdiden teşekkür ederim...

https://www.hukuki.net/showthread.php...aczi-ve-nafaka

Sayın Akhna!... Maaşınız üzerinde bulunan nafaka alacağı öncelik sırasına bakılmaksızın maaşınızdan kesilir. Zira nafaka alacakları imtiyazlı - öncelikli alacaklar olduğu gibi borçlunun kendisi ve aile efradı için yapacağı zorunlu harcamalar statüsündedir. Bu durumda maaşınızdan yapılacak diğer haciz kesintisinin tespitinde net maaşınızdan nafaka kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısmın dikkate alınacağı açıktır. 1/4 oranı en az oranı ifade eder. İcra müdürü borçlunun kendisi ve aile efradı için gerekli miktarı tespit ettikten sonra kalan kısmın en az 1/4'üne haciz uygulayabilir. Sizin sorunuz nafaka kesintisi var iken ayrıca bir haczin mümkün olup,olmadığına dair gibi. Sorunuz böyle ise cevap evet kesilebilir olacaktır. Aşağıda yer verdiğim Yargıtay kararı konuyu daha anlaşılır kılmaktadır.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/3269
Karar: 2009/13519
Karar Tarihi: 16.06.2009

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu M.. R.. I..'ın Alman Rant Sigortasından emekli maaşı aldığı hususu tartışmasızdır.

Her ne kadar Dairemizin, yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK. nun, önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 Esas sayılı 10.06.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK. nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. <Kısmen haczi caiz olan şeyler> başlığını taşıyan söz konusu maddede <…. tekaüt maaşları……borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez> düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda; Yargıtay HGK. nun 10.06.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir.

Somut olayda, ilama bağlanan (30.04.2001 tarihinden itibaren aylık 50.000.000 TL. tedbir nafakasına, kararının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilen) nafaka alacağının tahsilini teminen 2003/3324 sayılı takip dosyası ile yapılan ilamlı takip sonucu borçlunun almakta olduğu emekli maaşının 1/4'ne haciz konulduğu ve 03.05.2004 tarihinden itibaren de kesintilerin yapılmakta olduğu görülmektedir. Bilahare 2005/773 sayılı takip dosyasından da 19.02.2007 tarihinde, borçlunun emekli maaşının geriye kalan kısmı üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır.

Borçlu icra mahkemesine başvurarak emekli maaşının tamamının haczedilerek kesildiğini, mağdur duruma düştüğünü, maaşı üzerinde birden fazla haciz olduğunu, hacizlerin sıraya konulması gerektiğini bildirmiş, dolayısıyla haczin kısmen yapılmasına karar verilmesini istemiştir.

Borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tespit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir.

Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı A.. Ş..'in alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir. Bu itibarla icra mahkemesince, borçlunun şikayetinin, yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

öncelikle teşekkür ederim... Maaşımda Nafaka kesintisi varken tabii ki icra kesintisi de olacaktır, bunu biliyorum... Benim öğrenmek istediğim icra kesintisi, nafaka kesildikten sonra kalan miktarın 1/4' üne mi uygulanmalıdır... Çünkü benim maaşımın tamamı üzerinden yani nafaka kesintisi yokmuş gibi icra kesintisini yapıyorlar... Bu konu hakkında yanlış uygulama yapıldığına dair dilekçeyi kendi kurumuma mı yoksa icra dairesine mi vermem gerekiyor...

Bir önceki iletimde yer verdiğim Yargıtay kararının koyu renkle belirtilimiş kısmı konuyu anlaşılır kılmakta. Evet haciz kesintisi nafaka ödemeniz kesildikten sonra kalan miktar üzerinden hesaplanmalıdır. Söz konusu Yargıtay kararına atıf yaparak icra müüdrlüğüne başvurmalısınız. İcra müdürü tutumunda ısrar eder ise icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurabilirsiniz.

Alıntı:

---

ismail kılaz rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Akhna!... Maaşınız üzerinde bulunan nafaka alacağı öncelik sırasına bakılmaksızın maaşınızdan kesilir. Zira nafaka alacakları imtiyazlı - öncelikli alacaklar olduğu gibi borçlunun kendisi ve aile efradı için yapacağı zorunlu harcamalar statüsündedir. Bu durumda maaşınızdan yapılacak diğer haciz kesintisinin tespitinde net maaşınızdan nafaka kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısmın dikkate alınacağı açıktır. 1/4 oranı en az oranı ifade eder. İcra müdürü borçlunun kendisi ve aile efradı için gerekli miktarı tespit ettikten sonra kalan kısmın en az 1/4'üne haciz uygulayabilir. Sizin sorunuz nafaka kesintisi var iken ayrıca bir haczin mümkün olup,olmadığına dair gibi. Sorunuz böyle ise cevap evet kesilebilir olacaktır. Aşağıda yer verdiğim Yargıtay kararı konuyu daha anlaşılır kılmaktadır.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/3269
Karar: 2009/13519
Karar Tarihi: 16.06.2009

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu M.. R.. I..'ın Alman Rant Sigortasından emekli maaşı aldığı hususu tartışmasızdır.

Her ne kadar Dairemizin, yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK. nun, önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 Esas sayılı 10.06.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK. nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. <Kısmen haczi caiz olan şeyler> başlığını taşıyan söz konusu maddede <…. tekaüt maaşları……borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez> düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda; Yargıtay HGK. nun 10.06.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir.

Somut olayda, ilama bağlanan (30.04.2001 tarihinden itibaren aylık 50.000.000 TL. tedbir nafakasına, kararının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilen) nafaka alacağının tahsilini teminen 2003/3324 sayılı takip dosyası ile yapılan ilamlı takip sonucu borçlunun almakta olduğu emekli maaşının 1/4'ne haciz konulduğu ve 03.05.2004 tarihinden itibaren de kesintilerin yapılmakta olduğu görülmektedir. Bilahare 2005/773 sayılı takip dosyasından da 19.02.2007 tarihinde, borçlunun emekli maaşının geriye kalan kısmı üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır.

Borçlu icra mahkemesine başvurarak emekli maaşının tamamının haczedilerek kesildiğini, mağdur duruma düştüğünü, maaşı üzerinde birden fazla haciz olduğunu, hacizlerin sıraya konulması gerektiğini bildirmiş, dolayısıyla haczin kısmen yapılmasına karar verilmesini istemiştir.

Borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tespit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir.

Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı A.. Ş..'in alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir. Bu itibarla icra mahkemesince, borçlunun şikayetinin, yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

---

Sayın ismail kılaz,en çok demek istediniz sanırım.

''Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz.'' Kişinin ve aile efradının geçimini sürdürecek miktardan arta kalan kısmın en az 1/4'ü haciz kesintisine konu olabilir. İcra müdürleri genelde var olan maaşın 1/4'üne kesinti uygulamaktadır. Oysa gerekli zaruret hesaplaması yapılmadan böyle bir uygulama hatalıdır. Zira maaşı asgari ücret seviyesinde olan bir borçlu ile çok yüksek maaş alan bir başka borçlu için 1/4 teorik olarak aynı neticeyi veriyor gibi görünse bile pratikte öyle olmadığı,kanun koyucunun bu konudaki yasa düzenlemesinden böyle bir neticeyi murad etmediği çok açıktır. Aksi düşünüldüğünde maaşı çok düşük olan bir borçlu maaşı çok yüksek olan bir borçluya göre kanun marifeti ile ayrıca cezalandırılmış olmaz mı?

Açıklayıcı yazılarınız için tekrar teşekkür ederim... Evet yanlış uggulama yapılıyor maaşımda... İcra kesintisi hakkında İcra Müdürlüğü'ne dilekçe yazmam gerektiğini ifade ettiniz... Ama bu kesintiyi işyerime ait bir birim olan "maaş birimi" yapıyor... Nafaka düştükten sonra kalan miktar üzerinden icra kesintisi yapılacağını benim gibi bilmiyor olabilirler mi? Yani ben dilekçe mi İcra Müdürlüğüne değil de, kesintinin yanlış yapıldığına dair dilekçemi İşyerime versem olmaz mı acaba... Çünkü ben Antalya'dayım, İcra müdürlüğü ise Zonguldak'ta... O yüzden illa ki icra müdülüğüne mi bu dilekçeyi yazmam gerekli... Ve zor durum da olduğum için bir başka kredi kartıma da icra gelme olasılığı var, eğer gelirse sıraya girecek bunu biliyorum ama yine de aynı şekilde ona ait icra müdürlüğüne de mi dilekçe yazmam gerekecek... İşyerine dilekçe yazıp versem bu yanlış uygulama düzeltilemez mi? Ve nafaka kesildiğine dair boşanmaya ait mahkeme kararını mı yoksa maaş bordromu mu dilekçeye eklemem gerekiyor... Cahillik etmek istemiyorum ama bu konular hakkında da maalesef çoğu insan gibi bilgi sahibi değilim... O yüzden rahatsız ediyorum sizleri... Ve teşekkür ediyorum...

İşyerine yapacağınız itirazın işe yarayacağını düşünmüyorum. Zira işyeriniz kendilerine yapılan haciz ihbarnamesi doğrutusunda işlem yapıyorlar. Re'sen kendi başlarına işlemde değişiklik yapabileceklerine bu yüzden ihtimal vermiyorum. İcra müdürlüğünün bir başka şehride olmasının bir önemi yok aslında. Zira siz itirazınızı ilgili icra dairesine gönderilmek üzere bulunduğunuz yerin nöbetçi icra dairesi aracılığı ile yapabilirsiniz.