Avukat olma, arzuhalci ol!
Radikal'in ekonomi sayfasının pazar günkü manşeti 'Gel de arzuhalci arama' şeklindeydi.
Haberde, Türkiye Barolar Birliği tarafından asgari düzeyde belirlenen avukatlık ücretleri için, 'Vatandaşların cebini yakacak' diye söz ediliyordu.
Ekonomi sayfasını hazırlayan arkadaşlar hiç merak etmesinler, kimsenin cebinin yanmayacağından emin olabilirler. Avukata vekalet ücreti ödeme konusunda, elleri asla cebine gitmeyeceği, için 'yanma' gibi riski içinde olmazlar.
Kalıtsal dürtü
Vatandaşlık en yalın anlamıyla çok masum bir statüyü belirler. Ancak, ne zaman bir avukat tutup, 'müvekkil' statüsüne geçecek olsa, doğal bir başkalaşım sürecine girerek emeğin hakkını hiçe sayan bir canlıya dönüşebilir.
Avukatına vekâlet ücreti ödememek veya az ödemek konusunda gayet şerbetlidirler.
Habere, 'Cep yakar' şeklindeki nitelenen ücret tarifesi de eklenmiş.
Büroda sözlü danışmanın ilk saati 140 TL, takip eden saat için 70 TL olduğu belirtilmiş, sözlü danışma, çağrı üzerine gidilen yerde yapılmış ise, rakamların ikiyle çarpılması gerekiyor.
Sevsinler böyle ücret tarifesini...
Fahiş tarife!
Bugüne kadar, yazıhanemde veya çağrıldığım yerde hukuksal danışmanlığımdan yaralanıp da, bana herhangi bir ücret ödeyen, yahut ödeme yapma girişiminde bulunan birini hatırlamıyorum. Belki birkaç istisna vardır, ama bunun için de hafızamı bir hayli zorlamam gerekir.
Tarifeye devam edelim...
Yazılı danışma için 275 TL, dilekçe, ihtarname düzenlemesinin bedeli ise 175 TL olmuş.
Ekonomi Servisi'ndeki arkadaşlara hiç üzülmesin. Vatandaşın ihtarname çekme gibi bir alışkanlığı olmadığı gibi, büyük bir bölümü ne işe yaradığından bile habersizdir.
Vatandaş dilekçesini yazdırmak için avukata başvurmadığı için, 175 TL ödeme gibi bir sorunu olmaz. Adliye önlerindeki arzuhalcilerin, aynı işi 20 liraya yaptığını bilirler.
Ancak, arzuhalcilerin yazdığı dilekçe veya ihtarnameler nedeniyle ne kadar kazançtan mahrum kaldıklarının veya ne kadar kayba uğradıklarının pek farkında olmazlar.
Farkında olduklarında ise soluklarını bir avukat yazıhanesinde alırlar. Hukuksal kangrene dönüşmüş sorunları, onlara birkaç milyara mal olacaktır.
Vatandaşın cebini yakan tarifeye devam ediyoruz.
Bütün aşklar...
Kira sözleşmeleri düzenlemek, 275 TL... Burada da bir problem yaşanmaz. Çünkü, bizim ülkemizde kira sözleşmeleri, 'Bütün aşklar tatlı başlar' şarkısında olduğu gibi, kiralayan ve kiracının kısa sürede edindikleri derin muhabbetin eşliğinde yapılır.
Ve tatlı başlayan her aşkın sonunda olduğu gibi, tahliyenin gündeme geldiği anlarda, 275 liradan kaçınılarak düzenlenmiş kira sözleşmesinin taraflara olan maliyeti şaşılacak kadar fazla olur.
Tarife, benzer şekilde 'cep yakan' bedellerle sürüp gidiyor.
Belki de Ekonomi Servisi'ndeki arkadaşlar haklıdır.
Avukatlığı bir kenara bırakıp, adliyelerin önünde portatif bir masa ve taburede, dudakların arasında külü uzamış bir sigarayla daktilo takırdatmak daha cazip olabilir.
Ne kanunlarda yapılan değişiklikler, ne de Yargıtay kararlarını takip etme zorunluluğu...
İnsanları saatlerce dinleyip, diş ağrısı sızlamasıyla çektikleri hukuksal sorunlarına neden olan apseyi teşhis etmek yerine, ağızlarından çıkan ilk cümleden sonra dilekçe yazmaya koyulmak...
Her şey çok normal... Vekâlet ücretinin 'asgari' düzeyini bile avukata çok gören bir toplumda, elbetteki arzuhalcilik aranan bir meslek olacaktır.
Adnan EKİNCİ, Radikal Gazetesi Yazarı
Cevap: Avukat olma, arzuhalci ol!
Her meslek grubunda var bu sacmalik demek ki. Hayvan ilaclarinin eczaneler tarafindan alenen satilmasi gibi...
Cevap: Avukat olma, arzuhalci ol!
Alıntı:
salpyilmaz rumuzlu üyeden alıntı
Her meslek grubunda var bu sacmalik demek ki. Hayvan ilaclarinin eczaneler tarafindan alenen satilmasi gibi...
Yani şimdi bu benzetmeye göre hayvan ilaçlarını eczanelerde satanlar biz arzuhalciler midir?:)
Cevap: Avukat olma, arzuhalci ol!
Eh, o anlasiliyor sanirim. :)
Cevap: Avukat olma, arzuhalci ol!
Alıntı:
salpyilmaz rumuzlu üyeden alıntı
Eh, o anlasiliyor sanirim. :)
_____________:)
Cevap: Avukat olma, arzuhalci ol!
Sizi tebrik ediyorum objektif olduğunuz için.Fakat sizi ayrı bir yere de koymak gerekir.Epey bilgilisisniz yazılarınızdan gördüğüm kadarıyla.Yani istisnasınız.Bazı insanlar camiasına laf söyletmez.Mesela vakıf hukuk fakültesi mezunlarından bazıları vakıf mezunlarının da devlet mezunları kadar iyi bir hukukçu olabileceğini iddia ediyorlar,yani kendiyle aynı durumda olanlara(kendisi gerçekten iyi bir hukukçu olabilir)laf söyletmiyorlar,söylerlerse kendilerinin küçüleceğini,söyletmediği zamanda kalitelernin daha da yüksek algılanacağını düşünüyorlar sanırım.Halbuki gerçeği söylemek insanı küçültmez ya da büyütmez.