Uyarma cezasına itirazla ilgili

Ağustos 2009 da şikayet üzerine Eylül 2009'da inceleme/soruşturma açılması için olur verildi. Muhakkik soruşturmayı Şubat 2010 da sonuçlandırdı. 5 Mart 2010 da disiplin amirime rapor ulaştı. Bana 12 Mart 2010 da yazıyı tebliğ ettiler ve 7 gün savunma süresi verdiler.
Sorularım şunlar;
1) "15 gün içinde ceza verilir" dendiği için bu süre 20 Mart 2010 ctesi doluyordu, 22 Mart 2010 tarihli yazıyla cezayı verdiler bu doğru mu?
2) Savunmamı süresi içinde yani 19 Mart 2010 da bana yazıyı tebliğ eden birimime verdim, ancakyazım disiplin amirime ulaşmadan cezayı verdiler, bu doğru mu?
3) Forumun bir yerlerinde "savunmayı alan amirle cezayı veren amir aynı kişi olamaz" deniliyor. Benim durumumda savunmayı isteyen de cezayı veren de aynı kişiler. Bu durumda itirazımda yukardaki ifadeyi kullanabilir miyim, hukuki dayanağını aradım ama bulamadım. Yardımcı olur musunz lütfen?

Saygılarımla,

İtiraz için süresi içinde yazıyı yazmam gerektiği için yardımcı olur musunz?

1-Disiplin amiriniz disiplin soruşturma raporunun kendisine ulaşmasından itibaren değil soruşturmanın tamamlandığı ve raporun hazırlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde cezayı vermek zorundadır. Bu durumda sizin için önemli olan 5 Mart 2010 tarihi değil soruşturmanın tamamlanarak raporun hazırlandığı Şubat 2010 tarihidir diye düşünüyorum. Soruşturma raporunun ne zaman tamamlandığını iyi öğreniniz derim. Eğer kesin Şubat 2010'da raporun tamamlandığına eminseniz bir üst disiplin amirinize uyarma cezasına itiraz dilekçenizde bunu belirtin derim.
2-Savunmanız size disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirinize ulaşmadan disiplin cezası verilemez aksi halde disiplin amiriniz savunmanızı incelemeden ceza vermiş olur. Bu hukuk ve kanuna aykırı bir idari işlem oluşturur diye düşünüyorum. Yani savunma alınmadan ceza verilemez.
3- Disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amiriniz savunmanızı alır ve disiplin cezası verebilir. Soruşturma raporunu hazırlayanla disiplin cezası veren aynı kişi olamaz o ayrı meseledir.
4-İtirazınız dilekçenizde ceza vermek için zaman aşımı oluştuğunu belirtiniz ancak mutedil davranarak bir üst disiplin amiriniz tarafından uyarma cezasının kaldırılmasına çalışınız derim.
Uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalıdır ancak size uyarma cezası verilmesinde ceza verme için zaman aşımı oluşmuş ise veya usul hatası varsa bunu yargıya taşıyabilirsiniz. Bir üst amirinizin cezanızı kaldırabileceğini umuyorum.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Aslında bana teklif edilen kınama cezası idi ancak sicillerim 95 in üstü olduğu için ve daha önce hiç soruşturma geçirmemiş v.s. olduğum için disiplin amirim uyarma cezası verdi. Olayın olduğu tarihte Resmi Gazete'de yayınlanmış bir Disiplin Yönetmeliği yoktu. Bu sebepten dolayı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu da belirtiyorum. Ancak yakın zamanda yayınlanan yeni yönetmeliğe göre cezayı veriyorlar. Bu da usul hatası diye düşünüyorum. Sizin dediğiniz soruşturma tamamlandıktan 15 gün sonra ceza verilmesi işini başka yönetmeliklerde okumuştum ancak kurumumuzun yönergesinde "Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarında; soruşturma dosyası soruşturma tamamlanarak, kurumun genel evrak kaydına alındığı tarihten itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde, Yönetmeliğin eki cetvelde belirtilen disiplin amirine soruşturma raporunun ilgili kısmı gönderilir. Disiplin amiri tarafından, raporun kendisine ulaştığı tarihten itibaren 15 (onbeş) gün içinde disiplin cezası verilir." deniyor. Kurumların bu şekilde farklı bir düzenleme yapma yetkisi var mıdır?

Sizin kendi kurumunuzun Disiplin Yönetmeliğini bilemem ancak 657 saılı Kanuna tabi bir memur iseniz söz konusu Kanunun KARAR SÜRESİ başlıklı 128. maddesinde " Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar." deniliyor. Yönetmelik hükümleri Kanun hükümlerine aykırı olamaz. Konu mahkemelik olursa bu konuda kararı verecek olan mahkemelerdir diye düşünüyorum.

Kurumumuzun yönetmeliğinde;
"Disiplin cezaları
MADDE .. – (1) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinde yer alan Devlet memurlarına yönelik disiplin cezaları ile bu cezaların uygulanacağı fiil ve hallere ilişkin hükümleri .....'da görevli personele de uygulanması esastır." ifadesi geçiyor.
Dolayısı ile itirazımı yaparken, bu yönetmeliğe göre hazırlanan yönergenin kanuna aykırı düzenlendiğini ve 17 Şubat'ta sonuçlanmış soruşturma raporuna göre ceza verme süresinin zaman aşımına uğradığını da ifade etmeli miyim?

Elbette yazdığınız konuları da itiraz dilekçenizde belirtirseniz sizin için iyi olur diye düşünüyorum. Ayrıca daha önce disiplin cezası almadığınızı ve sicilinizin çok iyi olduğunu tekrar tekrar belirtiniz.

Sayın Çobanoğlu,
Bana önerdiklerinizi itirazıma yazdığım halde maalesef bir üst disiplin amirim itirazımı reddetti. Aslında bunu bekliyordum, çünkü görevden alındığım için idari dava açtığım için disiplin cezası vermeye çalıştıklarından, itirazımı kabul etmeyeceklerini biliyordum. Olayın olduğu tarihte 3011 sayılı kanuna göre Resmi Gazete'de yayınlanarak geçerli hale gelen bir disiplin yönetmeliğimiz olmadığı için çok sayıda davayı kazanan kurum personeli var, bu kararları da itirazıma koyduğum halde itirazımı kabul etmediler. Şimdi bu işlein iptali için de idari dava açacağım. Sizce, usul yönünden iptali yeter sebep midir? Esasla ilgili daha önce anlattıklarımı dilekçemde de anlatmalı mıyım, yoksa sadece savunmam ve itirazım ekte yeralmaktadır desem kafi midir?

1-Şikayet dilekçesi, Ağustos ayının kaçında verildi?
2-Valilik oluru Eylül ayının kaçında alındı?

Alıntı:

---

jade55 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Çobanoğlu,
Bana önerdiklerinizi itirazıma yazdığım halde maalesef bir üst disiplin amirim itirazımı reddetti. Aslında bunu bekliyordum, çünkü görevden alındığım için idari dava açtığım için disiplin cezası vermeye çalıştıklarından, itirazımı kabul etmeyeceklerini biliyordum. Olayın olduğu tarihte 3011 sayılı kanuna göre Resmi Gazete'de yayınlanarak geçerli hale gelen bir disiplin yönetmeliğimiz olmadığı için çok sayıda davayı kazanan kurum personeli var, bu kararları da itirazıma koyduğum halde itirazımı kabul etmediler. Şimdi bu işlein iptali için de idari dava açacağım. Sizce, usul yönünden iptali yeter sebep midir? Esasla ilgili daha önce anlattıklarımı dilekçemde de anlatmalı mıyım, yoksa sadece savunmam ve itirazım ekte yeralmaktadır desem kafi midir?

---

İdare Mahkemesi iptal davası açtığınızda iptali talebinde bulunduğunuz işlemin şekil, sebep, maksat, konu ve yetki yönlerinden hukuka uygun olup olmadığını inceler. Bu nedenle hem şekil yönünden hem de varsa esasa yönelik sebep, maksat ve konu gibi diğer yönlerden de hukuka aykırılıkları dilekçenizde belirtirseniz davayı kazanma şansınız daha fazla olur. Yani tüm hukuka aykırılıkları dilekçenizde hukuki olarak anlaşılır bir şekilde anlatınız ve tüm hukuki delillerinizi de dilekçenize ekleyiniz derim. Umarım Mahkeme sonucu lehinize oluR.