2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Milli eğitim yaklaşık 2-3 yıl önce ben norm fazlası bir öğretmen iken okulumuza benim branşımda bir öğretmen atadılar. Her ikinizde norm fazlasısınız dediler ve okulumuzda aylık karşılığımızı dolduramadığımız için başka bir okula görevlendirdiler.
Bu böyle bu yıla kadar devam etti( Her ikimizde başka okulda aylık karşılığı ders yükünü tamamlayarak)
Bu yıl ise onun hizmet puanı benden fazla olduğu için o norm kadro içine girdi bense norm fazlası duruma düştüm.
Şimdi sorum şu ben bu konuda mağdur durama düştüm, bu konu hakkında idari mahkemede nasıl bir dava açabilirim yoksa açamazmıyım bu hangi hukuka giriyor bir türlü karara veremedim, onun norm içine girip benim okul okul gezmem beni çok rahatsız ediyor.
saygılar
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Bu konuda kendi yönetmeliğinize bakmanız gerekiyor. Siz norm kadroya giren arkadaşınızdan daha önce bulunduğunuz okula atanmışsınız ancak o, sonradan gelmesine rağmen hizmet puanı sizden yüksek. Yönetmelik bu konuda ne diyor? Eğer önceden atanmış olan norm kadroya öncelikle girer diyorsa;
Bu durumda arkadaşınızın norm kadroya alındığı, sizin ise norm fazlası durumunda kaldığınız idari işlemi öğrendiğiniz tarihten itibaren en geç 60 gün içerisinde ilgili idare mahkemesine bu işlemin iptali talebi ile bir idari dava açmanız gerekmektedir.
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
yönetmelik o yıl içerisinde kim en az puana sahipse o norm fazlsaı olur diyor. okula önce gelen okulda kalı diye bir şey demiyor.
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
İdareye isteğinizi belirten bir dilekçe yazıp ,cevaba müteakip 60 gün içerisinde idare mahkemesinde davanızı açabilirsiniz..idari işlemin gerçekleşmesinden bir yıl sonra idareye yapılan müracaatlar ve cevabın alındığı andan itibaren 60 günlük süre içerisinde açılan davalar var ve idari mahkemeler bu tür davaları kabul ediyorlar..
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Alıntı:
ugurnaz rumuzlu üyeden alıntı
Milli eğitim yaklaşık 2-3 yıl önce ben norm fazlası bir öğretmen iken okulumuza benim branşımda bir öğretmen atadılar. Her ikinizde norm fazlasısınız dediler ve okulumuzda aylık karşılığımızı dolduramadığımız için başka bir okula görevlendirdiler.
Bu böyle bu yıla kadar devam etti( Her ikimizde başka okulda aylık karşılığı ders yükünü tamamlayarak)
Bu yıl ise onun hizmet puanı benden fazla olduğu için o norm kadro içine girdi bense norm fazlası duruma düştüm.
Şimdi sorum şu ben bu konuda mağdur durama düştüm, bu konu hakkında idari mahkemede nasıl bir dava açabilirim yoksa açamazmıyım bu hangi hukuka giriyor bir türlü karara veremedim, onun norm içine girip benim okul okul gezmem beni çok rahatsız ediyor.
saygılar
Anlattığınıza göre diğer öğretmen arkadaşınızla beraber ikiniz de norm fazlası imişsiniz. Branşınızda bir öğretmen açığı oluşmuş ve hizmet puanı sizden fazla olduğu için o kadroya diğer öğretmen atanmış. Siz zaten norm kadro fazlası olduğunuz için yine norm kadro fazlası olarak kalmışsınız. Yani bu idari işlem nedeniyle mağdur duruma düşmemişsiniz. İdare tarafından tesis edilen işlem size yönelik olmadığından bu işleme karşı dava açmanız mümkün değildir maalesef. Bu durumda branşınızda öğretmen ihtiyacı oluşmasını beklemekten yada başka bir okula tayinden başka bir çare yok diye düşünüyorum maalesef.
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Alıntı:
cenker rumuzlu üyeden alıntı
İdareye isteğinizi belirten bir dilekçe yazıp ,cevaba müteakip 60 gün içerisinde idare mahkemesinde davanızı açabilirsiniz..idari işlemin gerçekleşmesinden bir yıl sonra idareye yapılan müracaatlar ve cevabın alındığı andan itibaren 60 günlük süre içerisinde açılan davalar var ve idari mahkemeler bu tür davaları kabul ediyorlar..
Sayın Cenker,
İdare mahkemelerinde iptal davalarının açılma şekli ve süresi konusunda daha önce de tartışmıştık. Bu konuda yanıltıcı bilgi vermeniz nedeni ile sizi tekrar uyarmak zorunda kaldım:
İlgili kişi dava açmadan önce her durumda idareye bir ön başvuru yapmak zorunda değildir. Hangi durumlarda ön başvurunun zorunlu, hangi durumlarda zorunlu değil ihtiyari olduğunu daha önce örnekleriyle açıklamıştım.
Gelelim dava açma süresine:
Dava dilekçesinin idari mahkemece kabul edilmesinin ön şartlarından biri de davanın yasal süresi içerisinde açılmış olmasıdır. Genel kural idari işlemin tebliği ya da öğrenme tarihinden itibaren en geç 60 gün içerisinde davanın açılmış olmasıdır. Bu süre içerisinde idareye ya da üst makamlarına yapılan başvuru işlemekte olan dava açma süresini durdurur.
Somut olaya gelince:
Eğer sayın Uğurnaz'ın norm kadro fazlası olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 60 günden fazla bir süre geçmiş ise kendisi idareye bir dilekçe vererek ve 60 daha beklemek sureti ile yitmiş olan dava açma hakkını yeniden elde etmesi mümkün değildir.
Bir başka ifade ile, idareye ya da onun üst makamlarına yapılacak olan başvuru, tebliğ ya da öğrenme tarihinden itibaren mutlaka 60 günlük DAVA AÇMA SÜRESİ İÇERİSİNDE yapılmalıdır. Bitmiş olan dava açma süresi sizin dediğiniz gibi aradan aylar geçtikten sonra idareye yapılacak bir başvuru ile tekrar kazanılamaz.
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
birinci olarak idareye başvurunun ön koşul olduğunu söyleyen yok,bu bir tercih meselesi isteyen önce idareye başvurur,isteyen direk davasını açar,bunu burda neden yazdınız anlamış değilim.
ikinci olarak dava açma süresi ile ilgili size somut olay söylüyorum ve mahkemelerin bunu kabul ettiğini söylüyorum,ezberlemişsiniz aynı şeyleri söylüyosunuz.
76.madde den Milli Eğitim Bakanının yaklaşık bir yıl önce yapmış olduğu idareci atamalarına ,önce idareye verilen dilekçeler ve gelen cevaplarla hala dava açılıyor,inceleyin bu davaları...
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Alıntı:
cenker rumuzlu üyeden alıntı
birinci olarak idareye başvurunun ön koşul olduğunu söyleyen yok,bu bir tercih meselesi isteyen önce idareye başvurur,isteyen direk davasını açar,bunu burda neden yazdınız anlamış değilim.
ikinci olarak dava açma süresi ile ilgili size somut olay söylüyorum ve mahkemelerin bunu kabul ettiğini söylüyorum,ezberlemişsiniz aynı şeyleri söylüyosunuz.
76.madde den Milli Eğitim Bakanının yaklaşık bir yıl önce yapmış olduğu idareci atamalarına ,önce idareye verilen dilekçeler ve gelen cevaplarla hala dava açılıyor,inceleyin bu davaları...
Sayın Cenker,
Dava açma süresinin başlayabilmesi için bildirimin yazılı ve tam olarak yapılması yeterli değildir. Bunun yanında bildirim tarihinin de saptanması başka bir deyişle belgelendirilmesi gerekir. Yazılı bildirimin yapıldığı tarihin kanıtlanması idareye düşer. Dava açma süresine başlangıç olan yazılı bildirimin ne zaman yapıldığının saptanamaması ya da yönetim tarafından kanıtlanamaması durumunda uygulamada çeşitli olasılıklar dikkate alınarak bir sonuca varılmaktadır. Buna göre de üç olasılık olabileceğinden söz etmek mümkündür.
1- Dava konusu olan işlemin yazılı bildirim tarihinin saptanamaması durumunda Danıştay genel olarak davalı idarenin süre aşımı olduğu yolundaki savunmasını dikkate almayarak işin esasını karara bağlamaktadır.
2- Bildirim tarihi belli olmayan işlerde eğer davacı dava konusu kararı karşı hiyerarşik ya da kararı alan yere başvurmuş ise Danıştay başvuru tarihini kararın tebliğ tarihi saymaktadır.
3- Danıştay, işlem uygulamaya konulmuş ise, yazılı bildirimin en geç uygulamanın başladığı tarihte yapılmış saymaktadır. Ancak işlemin uygulamaya konulmuş olması, bunun davacı tarafından öğrenilmesi, işlemin ilgiliye her zaman idarece uygun bir biçimde bildirildiği anlamına gelmez.
Bu açıklamaların ışığı altında geçtiğimiz yıl irticai kadrolaşma kapsamında eski Milli Eğitim Bakanı’nın giderayak yapmış olduğu hukuksuz müdür atamalarına karşı açılan davaların süre yönünden usule uygun olarak açılıp açılmadığını irdeleyelim;
Eski Milli Eğitim Bakanı yaklaşık bir yıl önce irticai kadrolaşma kapsamında yüzlerce okula hukuksuz bir şekilde müdür atamaları yapmış, bunun üzerine ilgililer tarafından bu atamaların iptali talebi ile çeşitli idare mahkemelerinde iptal davaları açılmıştır.
Bu atamaların yapılması her ne kadar dava açan ilgililere tebliğ edilmemiş ise de ilgililerin bu atamaları öğrendiği tarihin en geç söz konusu müdürlerin göreve başladığı tarih olarak kabul edilmesi gerekir.
Ancak yukarıdaki 3 nolu bentte de açıkladığım üzere işlemin uygulamaya konulmuş olması, bunun davacı tarafından öğrenilmesi, işlemin ilgiliye her zaman idarece uygun bir biçimde bildirildiği anlamına gelmediğinden ilgili idare mahkemeleri yukarıda 2 nolu bentte bahsettiğim şekilde atamaların iptali konusunda hiyerarşik ya da kararı alan yere yapılmış olan başvuruların tarihini işlemin kendilerine tebliğ tarihi kabul etmiş, bu nedenle de davaları süre yönünden reddetmemiştir.
Yukarıda “inceleyin bu davaları…” şeklindeki emriniz üzerine söz konusu davalar tarafımdan incelenmiş olup edinilen sonuç ve kanaat yukarıda bilgilerinize arz olunmuştur. Saygılarımla,
Hakkarili Arzuhalci
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
(Bir başka ifade ile, idareye ya da onun üst makamlarına yapılacak olan başvuru, tebliğ ya da öğrenme tarihinden itibaren mutlaka 60 günlük DAVA AÇMA SÜRESİ İÇERİSİNDE yapılmalıdır. Bitmiş olan dava açma süresi sizin dediğiniz gibi aradan aylar geçtikten sonra idareye yapılacak bir başvuru ile tekrar kazanılamaz.[/QUOTE])
(hiyerarşik ya da kararı alan yere yapılmış olan başvuruların tarihini işlemin kendilerine tebliğ tarihi kabul etmiş, bu nedenle de davaları süre yönünden reddetmemiştir. )
ilkinde dava açma süresi kazanılamaz gibi kesin bir ifade kullandınız,ikinci yorumunuzda bir yıl sonra bile süre yönünden davanın reddedilmediğini kabul ettiniz.demek ki idari davalarda iyuk u okuyup hemen yorum yapmamak gerekir,birazda uygulamaları mı takip etksek,ne dersiniz Sayın Arzuhalci?
Cevap: 2 yıl önceki masum bir işlem ve bugün mağduriyet
Özetin özeti:
İdare mahkemelerinde iptal davaları açılırken iptale konu işlemin tebliğ ya da öğrenme tarihinin bildirilmesi zorunluluğu vardır. Buna uyulmadan verilen dilekçeler reddolunmaktadırlar.
MEB aleyhine açılan somut davalarda işlemin öğrenme tarihi tam olarak tespit edilemediğinden davacılar öğrenme tarihi olarak davayı açtıkları tarihten geriye doğru 60 günden daha az bir süre geçmiş gibi göstermişler, bu beyanları da mahkemece kabul görmüştür.
Bu şekilde kabul edilmeseydi davaların süre yönünden reddolunacağına şüphe yoktu. Bu itibarla yitmiş olan dava açma süresi yeniden bir dilekçe ile tekrar kazanılamaz görüşümüzün arkasındayız. Tartışmayı daha fazla uzatmaya gerek yoktur.