Re: Kendimize de gülelim...
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Stajyer avukat idim, adliyede uzunca bir süre, bürosunda staj yaptığım avukatın gölgesi gibi dolaştıktan sonra, "Eh artık, tek başına gitmenin zamanı geldi, al şu icra dosyasını git takibi aç" denildi. Dosyayı koydum hevesle aldığım evrak çantasının içine ve düştüm yola.
İcra müdürüne göster, eksik yoksa vezneye git, harcını yatır, esasa kaydet, başlık kaşesini ve numaratörü bas, imzalat, mühürle, zarfa koy, yapıştır...
Yol boyunca bunları tekrarlayıp durdum. Ama unuttuğum bir şey vardı, nöbetçi icra dairesi hangisi öncelikle onu öğrenmeliydim. (Burada nöbet usulü uygulanmakta)
Sayın Dilek Kuzulu Yüksel;
Buraya kadar aynen sizin anlattığınız gibi oldu.Nöbetçi icrayı buldum. Elimde 10 tane icra dosyası.Esas deftere kaydını yaptım, mühürleri bastım... Sıra geldi numaratör basmaya. İlk esas numarasını ayarladım numaratörün. Sonra hiç durmadım. Dosyalara ve içindeki belgelere, aynı numarayı yaklaşık 7 dosyaya basmışım. Nerden aklıma geldiyse birden durdum. "Ne yapıyorum ben dedim". Bir heyecan, bir heyecan...Hemen avukatımı aradım. İçimde de bir korku vardı acaba birşey olurmu diye. Allah'tan avukat adliyedeydi. Avukat geldi, müdürden bir keçeli kalem rica ettik, oturdum ve tek tek düzelttim bütün numaraları.
Sonra imzalattım müdüre, Çıktım icra dairesinden. Derin bir nefes aldım. OH BEEEE!!!
Saygılarımla...
.