Avukata Güven

Selamlar. Böyle bi site hazırladığınız için ilk olarak teşekkür etmek istiyorum ve danışmak istediğim bi soru var.

Bir konuda avukata danışmak istiyorum ama konu benim için çok özel, yani açıkcası avukatla paylaşcağım bu şeyi bir yargı mensubu ile paylaşsam yargılanırım büyük ihtimalle. Ben bunu avukatla paylaşsam fakat yalnızca bilgi alma amaçlı olarak danışmanlık hizmeti alsam yargılanmam durumunda nelerle karşılaşabilceğimle ilgili, avukatla benim aramda kalcağın nasıl emin olabilirim bu konunun ? Belki çok genel oldu ama yinede sormak istedim.

Güven, vekil ile müvekkil arasındaki en önemli -kanımca olmazsa olmaz- unsurdur.
Elbette "bundan nasıl emin olacağınız" sorusunun bir yanıtı bulunmamaktadır.
Ancak "sır saklama yükümlülüğünün" Avukatlık Yasası ile düzenlediğini ve yasal bir zorunluluk olduğunu ifade edebilirim.

TCK'nunda düzenlenen "suçu bildirme" yükümlülüğü ise, "sır saklama yükümlülüğü"nün istisnası olarak düşünülmelidir.


SIR SAKLAMA
Madde 36 - Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısiyle öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.


Suçu bildirmeme

MADDE 278 - (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan özürlü olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.

Şehirlioğlu'nun yasal tavsiyelerinin yanında durumu anlatmak için söze " benim bir arkadaşın başına şöyle bir olay gelmiş" diye başlayın. Sorunu çözmüş olursunuz. :)
Şaka bir yana normal hiç bir avukat bürosuna gelip hukuki yadım talep eden birinin durumunu gidip savcılığa bildirmez. Rahat olun.

Alıntı:

---

henien rumuzlu üyeden alıntı

Şehirlioğlu'nun yasal tavsiyelerinin yanında durumu anlatmak için söze " benim bir arkadaşın başına şöyle bir olay gelmiş" diye başlayın. Sorunu çözmüş olursunuz. :)
Şaka bir yana normal hiç bir avukat bürosuna gelip hukuki yadım talep eden birinin durumunu gidip savcılığa bildirmez. Rahat olun.

---

Sayın henien,
Çok pratik bir çözüm önermişsiniz, tebrik ederim. :) Evet, esas olan "sır saklama yükümlülüğü"dür. Bu yükümlülük üstlenilmeksizin avukatlık mesleğinin ifası mümkün değildir.
"Normal avukat" derken neyi kastettiğinizi anlayamadım ama :), normal olsun olmasın, hiçbir avukatın hukuki yardım talep eden birinin sırlarını ifşa etmeyeceği düşüncenize katılıyorum.
Ancak tüm insanların -bu arada avukatların-, TCK'nun yukarıda belirttiğim maddesi uyarınca, işlenmekte olan bir suçu bildirmelerinin, "normal" olmasının yanısıra, yasal bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır.

Normal avukat derken meslek kurallarına bağlı ve etik değerlerini yitirmemiş meslektaşları kastettim.

Madde metnine bakınca 1. fıkra herkese bir yüküm yüklüyor, ancak işlenmekte olan bir suç tabirini kullanıyor. Yani işlenmiş bitmiş bir suç için bildirme yükümü yok. 2. fıkra ise "sebebiyet verdiği suç" derken sanki 3. kişileri değil de faili zorluyor gibi bir anlama geliyor.

Yani eğer nihattt bir suç işledi ve fiil bittiyse, bunu öğrenen bir avukat bildirmek zorunda değil. Meslek kurallarına bağlı "normal" bir avukatsa başkasına da söylemez. Böylece ne iş yanar ne kebap.