Çok saçma ama iş yerimde büyü yaptıklarını anlatan insanlar var ve bu benim moralimi çok bozuyor. Ben ilk kez karşılaşıyorum böyle şeylerle ve belki size de çok komik gelecek ama maalesef :( bu insanlar gerçek... Benim yaşadığım sıkıntı da gerçek.
Printable View
Çok saçma ama iş yerimde büyü yaptıklarını anlatan insanlar var ve bu benim moralimi çok bozuyor. Ben ilk kez karşılaşıyorum böyle şeylerle ve belki size de çok komik gelecek ama maalesef :( bu insanlar gerçek... Benim yaşadığım sıkıntı da gerçek.
Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Ceza Hukuk PROFESÖRÜ
Üfürükçülük, büyücülük yalnız bilim ve fennin inkar ettiği, benimsemediği haller değil, bizzat dinin de uygun bulmadığı hallerdir. Günümüzde bu eylemin çokça gerçekleştirilmesi dinin yeterince bilinmemesinden kaynaklandığı gibi toplumdaki ahlaki ve manevi değer ölçütlerinin alabildiğine sarsılmasının da sonucudur.
Üfürükçülük, büyücülük yalnız bilim ve fennin inkar ettiği, benimsemediği haller değil, bizzat dinin de uygun bulmadığı hallerdir. Günümüzde bu eylemin çokça gerçekleştirilmesi dinin yeterince bilinmemesinden kaynaklandığı gibi toplumdaki ahlaki ve manevi değer ölçütlerinin alabildiğine sarsılmasının da sonucudur.
Gazetelerde ve televizyonlarda falcılık, büyücülük, gaipten haber verme gibi eylemlerin çağdaş insanın hayatında yer almaması gerekir.
Ülkemizde Kurtuluş Savaşı'ndan hemen önceki dönemlerde hurafelerin yanlış dini inanış ve uygulamaların alabildiğine yaygınlaştığı dönemlerden sonra aynı hususların tekrarlanmaması için bir çeşit devrim kanunu niteliğinde tekke ve vazifelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklarla ilgili bir takım unvanların men ve ilgasına dair 677 sayılı kanun yürürlüğe konulmuştur. 30 tekfini sani 1341 tarihinde kabul edilmiş olan bu kanun tarikatları, şeyhliği, dervişliği müritliği ortadan kaldırdığı gibi 2. Fıkrada "Falcılık, büyücülük ve üfürükçülük gibi eylemleri aynen belirterek yasaklamıştır ve buna 3 aydan az olmayan bir ceza da getirmiştir. Dolayısıyla yürürlükteki hukuk sistemine göre örneğin bir büyücü, falcı yakalandığında bu kanuna göre yargılanır ve cezalandırılır.
Tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile ilgili bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanun
Kabul Tarihi: 30.11.1341
Kanun No: 677
Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gerek vakıf suretiyle gerek mülk olarak şeyhinin tahtı tasarrufunda gerek suveri aharla tesis edilmiş bulunan bilimum tekkeler ve zaviyeler, sahiplerinin diğer şekilde hakkı temellük ve tasarruflları baki kalmak üzere, kamilen seddedilmiştir. Bunlardan usulü mevzuası dairesinde fihal cami veya mescil olarak istimal edilenler ipka edilir.
Alelumun tarikatlerle şeyhlik, dervişlik,müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak maksadıyla nüshacılık gibi unvan ve sıfatların suiistimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisabı memnundur. Türkiye Cumhuriyeti dahilinde salatine ait veya bir tarikata veyahut cerri menfaate müstenit olanlarla bilumum sari türbeler mesdut ve türbedarlıklar mülgadır. Reddedilmiş olan tekke ve zaviyeleri veya türbeleri açanlar ve yahut bunları yeniden ihdas edenler veya yukarıdaki unvanları taşıyanlar veya bunlarla mahsus hidematı ifa veya kıyafet iktisap eyleyen kimseler üç aydan eksik olmamak üzere hapis ve elli liradan aşağı olmamak üzere cezai nakdi ile cezalandırılır.
(10.6.1949-5438 ile ek) Şeyhlik, babalık ve halifelik gibi mensupları arasında baş mevkide bulunanlar altı aydan az olmamak üzere hapis ve 500 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasından başka bir yıldan aşağı olmamak üzere sürgün cezası ile cezalandırılırlar.
Kaynak: http://istanbul.edu.tr
Bilgiler için çok teşekkür ederim. Ama ben nasıl ispatlayacağım ki, maalesef iş yerimde kamera yok. Yediğime içtiğime bişey koyduklarını söyleyenler var. Ne yapabilirim?
Söyleyenler her kim iseler şahitlik yapsınlar madem! Aksine siz de inanmadığınızı ve bir daha öyle şeyler duymak istemediğinizi önemle belirtiniz. Bir de madem ki içiniz rahat etmiyor; kimsenin elinden bir şey alıp, yiyip içmeyiniz, bu da zor olmasa gerek!
Böyle şeylerle kafanızı meşgul etmemenizi öneririm.
İyi çalışmalar dilerim.
TDK' ya göre;
Astroloji: Yıldız falcılığı.
Falname: Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap.
O halde Basın ve Yayın hergün suç mu işlemiş oluyor?
İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan;
İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevilen;
Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen;
Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık;
Bağımsız ve yaratıcı;...bir insansınız.
Fakat her sabah işe gitmek için yola çıktığınızda adımlarınız geri geri gidiyor.İşyeri sizin için bir kabus olmaya başladı ,huzurunuz kalmadı.Mobbing, yani işyerinde maruz kalınan duygusal taciz,sizi de kıskacına almış olabilir.
Düşmanca tutumlardan arınmış, huzurlu bir iş yerinde çalışmak, huzurlu ortamlarda yaşamak herkesin ideali ve hakkı. Hepimiz çalıştığımız yerlerin güvenli ve huzurlu olmasını istiyoruz. Orada bir ya da birden fazla kişi tarafından alay konusu yapılmamak, hakir görülmemek, dışlanmamak istiyoruz.
Bir olayın mobbing olarak adlandırılabilmesi için, işyerinde geçmesi, sistematik ve kasıtlı olarak yapılması ve en önemlisi kişiyi işyerinden uzaklaştırmayı amaç edinmesi gerekir. Yani patron ya da iş arkadaşınızla yaşadığınız anlık öfkeler, çatışmalar, geçici darılmalar mobbing değil , mobbingin sınırları var. Nedir bu sınırlar:
Mobbingi Basit Bir Tacizden Ayıran Unsurlar
1-Kasıt unsuru: Mobbing uygulanan kişinin uygulanacak taciz sonucu yıldırılması, bezdirilmesi ve istifa etmesi ya da işverenin gözünden düşürülerek işten atılması amaçlanmaktadır.
2-Tacizin sistemli oluşu: Kurbanın istenen sonuca sürüklenmesi için taciz planlı bir sistem içinde yapılır. Örneğin, kişiye yetkinlik ve beceri sınırları dışında görevler yüklenir, sonra da bu işleri kaytardığı, isteksiz yaptığı veya beceremediği gerekçesiyle başarısız sayılır.
3-Tacizin sürekliliği: Kurban önceden belirlenen sistem içinde ve sürekli olarak taciz edilerek sonuca varılır.
Mobbing konusundan pek çoğumuz bihaber olsakta,yargıya intikal eden örnekler emsal alınarak yeni davalar açılmakta.
Son zamanlarda psikoloji, sosyoloji ve hukuk gibi çeşitli alanlarda disiplinlerararası çalışılan bir konu haline gelen “Mobbing” ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlıyor. Prof. Dr. Pınar Tınaz’a göre ; "...Mobbing’e uğrayan pek çok kişiden telefon ve mektup geliyor. Avukata gidip bu davanın açılamayacağı cevabını alanlar veya psikolojik yardım alıp hiçbir faydasını görmediğini söyleyenler var. Çünkü muhtemelen başvurduğu avukat veya psikolog bu kavramı bilmiyor. Kavram çok yeni. Yargıçlar da bu konuda bilgilendirilmeli ve eğitime tabi tutulmalı."
İzninizle ,konuya bir de "işyerinde duygusal taciz veya terör" diye adlandırılan "mobbingin " penceresinden bakmak istedim.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mobbing
Sayın Eriş, doğrusu eğer avukatsanız çok başarılı biri olmalısınız. Benim derdim tamamen buydu. Sorumu yazmadan önce, bu yaşadıklarım bir mobbing yöntemi olabilir mi, yoksa insanlar bana nasılsa kanıtlayamazsın, deli saçması şeylerle uğraşma mı diyebilirdi, bunları anlamak için sadece bu kısmını yazmıştım. Tam da "beni kimse anlamayacak en iyisi susayım çok abartıyorum galiba" diye düşünürken sizin yazınızı görünce çok mutlu oldum. Anlaşılmış olmak insana çok büyük moral veriyor.
Mobbing, günümüzün en önemli problemlerinden. Sitemizde de bu konuda yazılmış onlarca yazı var. Araştırma yaparsanız, ayrıntılı bilgilerin yer aldığı forumları göreceksiniz.
İşte bu da "Fal ve Büyü"ye inanmanın sonucu...
( İbret olsun diye ekliyorum!)
İZMİR'de banka müşterilerinin hesaplarındaki paraların buharlaşması akılalmaz dolandırıcılık oyununu ortaya çıkardı. Sevgilisinin kendisini terk etmesi üzerine fal baktırmak için gittiği kadının, doğa üstü güçleri olduğuna ve cinleriyle kendisine zarar vereceğine inanan kadın bankacı F.Ş.'nin, 12 müşterinin hesabındaki toplam 700 bin lirayı muskacının verdiği kişilerin hesaplarına aktardığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan F.Ş. ve hesap sahibi 2 kişi adliyeye sevkedildi.
Banka hesaplarındaki paralarla işlem yaptırmak isteyen müşterilerin, hesap hareketlerinde oynama olduğu ve para olmadığının ortaya çıkmasıyla banka görevlileri hareket geçti. Müfettişlerin incelemesinde paraların başka hesaplara arktarıldığının tespit edilmesiyle de olay polise bildirildi.
SEVGİLİSİ TERK EDİNCE BÜYÜCÜYE GİTMİŞ
Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin araştırmalarında banka şubesinde yöneticilik yapan 28 yaşındaki F.Ş.'nin hesaplarda oynama yaptığı saptandı. Gözaltına alınan F.Ş.'nin itirafı ise dolandırıcılık oyununu ortaya çıkardı. 2008 yılının Eylül ayında erkek arkadaşının kendisini terk etmesi üzerine kız arkadaşının yönlendirmesiyle muskacıya gittiğini söyleyen F.Ş.'nin ifadesinde, gittiği kadın muskacı B.C.'nin baktığı kahve falında haç işareti çıkması üzerine kendisine papaz büyüsü yapıldığını söylediğini; bunun bozmak için de ona ilk olarak 1500 TL verdiğini ileri sürdü. F.Ş., muskacı B.C. adlı kadının ayrıca, büyünün bozulması için B.C.'nin Selçuk Meryem Ana Kilisesi'ndeki papaza gittiğini ancak bunun gerçekleşmemesi üzerine bu kez 4 bin 500 TL para verdiğini söyleri.
F.Ş. ifadesinde ayrıca, B.C.'nin kendisini her gün iş çıkışı yanına çağırıp 6 tane cini olduğunu, karnını şişirerek bunları içerisinde sakladığını söyleyerek doğa üstü güçleri olduğuna inandırdığını; bundan sonrada cinleriyle tehdit ederek kendisinden sık sık para istemeye başladığını anlattı.
700 BİN TL PARA AKTARMIŞ Bankacı kadın, B.C.'nin kedisine ait olduğunu söylediği cinlerinin çocuğuna ve ailesine zarar vermesinden koktuğu içinde hesaplarında yüksek miktarda para olan 12 müşterinin para hesaplarıyla oynadığını itiraf etti.
İki ay içerisinde 700 bin TL para aktardığı tespit edilen F.Ş.'nin verdiği bilgiler doğrultusunda yapılan araştırmada da, paraların aktarıldığı hesapların sahipleri büyücü kadının kocası R.C. ve M.B. gözaltına alındı. R.C. ve M.B. ile halen firarda olan muskacı B.C.'nin bankacı kadından dolandırdıkları paralarla Bornova ilçesinde daire, son model bir otomobil ile bir kamyonet ve ayrıca nakliye işleri için de kamyon satın aldıkları ortaya çıktı. Şüpheliler işlemlerin ardından adliyeye sevkedildi.
http://www.milliyet.com.tr/kadin-ban...ult.htm?ver=24
İyi de, biz şimdi bu tarz akılsızca laflar ederek etrafındaki insanların sinirlerini bozan kişilerin "mobbing" kapsamında olup olmadığını konuşuyoruz, yani ben de arşiv tarasam yüzlerce bu tarz haber bulurum. Bu haberin benim sorduğum soruya hiçbir katkısı yok.
Kaldı ki siz de bana başta bir kimsenin elinden bir şey yiyip içmezsiniz olur biter" demiştiniz :DD demek sizde de bir parça inanma var ;)