-
Geçmişe dönük hak talebi
Merhaba...
Öncelikle şimdiden vereceğiniz tüm bilgiler için çok teşekkür ederim.
Biraz uzun ama inanın tüm hayatıma mal oldu o 5-6 yıllık kayıp.
1997-2002 tarihleri arasında özel bir şirkette yaklaşık 5 yıl çalıştım.
İşten çıkarılmama 1 hafta kala NEMA alacaklarım ile ilgili şu ihtarnameyi noter aracılığı ile şirket merkezine çekmek zorunda kaldım.
-Tasarruf Teşvik Kesintileri NEMA karşılığını ilgili bankadan almak için muhatap nezdinde bulunan evrakların tarafıma verilmesi talebidir.
-Yasal hakkım olan NEMA alacağını ilgili bankadan almak için zorunlu evrakların tarafıma verilmesi için muhatap işyerinizle çeşitli defalar yaptığım tüm iyi niyetli görüşmelere rağmen tarafınızdan hiç bir olumlu adım atılmamıştır.
vs...
Bu ihtarname şirkete ulaşır ulaşmaz şirket genel müdürü aynı zamanda sahibi büyük bir hiddetle beni arayıp hemen işyerini terk etmemi ertesi gün sabah 08 de toplantı odasına gelmemi söyledi.
Bana yaptığımın çok büyük terbiyesizlik olduğunu ve derhal defolmamı söyledi.Muhasebeye uğrayıp işlemlerimi yapıp tazminatımı almamı söyledi.
Muhasebe evrakları hazırlamıştı bile kıdem ve ihbar tazminatım son aldığım maaş üzerinden hesaplanıp 3 adet farklı tarihli çek ile bana verildi.
Bende şu evraka imza attım.
Tüm kıdem, ihbar, yıllık izin alacaklarımı aldım diye bir yazı.
İşten çıkarılma sürecim böyle gelişti ancak, yeni yeni bazı şeyleri farketmeye başladım ve en önemlisi bu sürece dayanacak maddi güce yeni kavuştum, haksızlığa itiraz etme hakkını kendimde buldum çünkü işten atıldığımda hiç param yoktu,şirketin lojmanında kalmaktaydım ki bunlar resmi bilgi oradan da atıldım yani yapacak bir şeyim yoktu. Kuyruğumu kıstırıp başım öne eğik verilen parayı aldım ve çıktım.
Bu şirkette bir çok kez ödül almama rağmen...
-Haksız yere işten çıkarıldım,
-Aldığım tazminat oranı bankaya yatan son maaşımla aynı değildi,
-Bize zorla bir kağıt imzalattılar ve aldığımız maaş üzerinden yatan sigorta primlerimiz asgari ücretten süresiz yatmaya başladı.Bu miktar bankaya yatan maaş ödemesidir alanında 4/1 e düştü birden,
-Hala bu usülsüzlük devam etmekte
-Yıllık izinlerimin çoğunu kullanamadım,
-Çalışma saatim ortalama 15 saatti,
-Şirket gerekçe göstermeden beni Ankara şubesine 6 ay sürdü,
-Mecidiyeköy şubesine 1,5 yıl,
-Tekrar merkeze döndüğümde benim yerime müdür alındığı için görevimden alındım ve personel oldum,maaşım düştü,
-Bayram ve hafta sonu tatillerinin hiçbirini kullanamadım,
-Çalıştığım süre içinde 10 yada 15 kez maaş bordrosu aldım oda zorla,
Yazdığım bütün herşeyin belgelerini yılarlardır saklıyorum şirket içi yazışmalar ve banka kayıtları dahil.
Ve şimdi geçmişe dönük ne yapabilirim bunu araştırıyorum çünkü o şirket benden çok şey aldı.
Üzerine çok kez soğuk su içtim ama :)
Lütfen önerilerinizi sakınmayın SEVGİYLE KALIN...
-
Merhaba
Yıllık izin alacağı, fazla çalışma, kıdem , ihbar, nema lacaklarının hepsi için işyenize iş mahkmesinde dava açabilirsiniz. Size imzalatılan ibranamede miktar yazıyorsa o miktar düşüldülkten sonra gerikalan miktap ödenir mahkemeyi kazanırsanız.
-
Peki o ibranamede hiç bir miktar yazmadan sadece tüm alacaklarımı aldım diye bir ifade varsa(yani şu kadar maaş,şu kadar ihbar,şu kadar kıdem tazminatı,şu kadar senelik izin ücreti,şu kadar mesai,şu kadar bayram ,şu kadar hafta tatili ücret olarak toplam şu kadar ytl alım diye bir ifade yoksa) yani rakamsal hiç bir bilginin olmadığı bir ibraname varsa ne olur?Ve bu ibraname de sahte ise ,yani işverenin işgüzar muhasebecisi tarafındansahte imza ile düzenlendi ise ne olur.?
-
Yargıtay'ın ibraname ile ilgili kararları çelişkili olmakla birlikte son zamanlarda verdiği kararlarda "tüm haklarımı aldım" şeklindeki miktar içermeyen ibranameleri geçerli kabul etmektedir. Ancak, imzanın sahteliği kanıtlanabilirse, geçerli bir ibraname olmayacağı kuşkusuzdur. İmzanın sahteliği konusunda; bu durum duruşmada sözlü olarak veya dilekçe ile yazılı olarak iddia edilerek imza inceklemesi istemek gerekir. Selamlar.
-
Konu ile ilgili bir merakımı gidermek istiyorum.Söz konusu çalışma (arkadaşımızın belirttiğine göre) 1997-2002 arasında olmuş.Yasada 1 ay içinde dava açılabileceği söyleniyor ,çalışmanın üzerinden 3 yıl geçmiş görünüyor ,nasıl dava açılabilir ki?
-
Öncelikle görüşlerini belirten tüm arkadaşlara teşekkür ederim...:)
Anladığım kadarıyla bu konu ve benzeri durumlarda bir çok arkadaş yeterli bilgiye sahip değil ve siz değerli hukukçu arkadaşların bilgilerine benim gibi muhtaçlar...
Söz konusu ihbarnameye kendim imza attım. Atmak zorunda kaldım.İmza sahteciliği söz konusu değil.
Ayrıca ihbarnamede sadece yıllık izin kıdem ve ihbar tazminatımı aldım yazmakta.Hiç bir rakam belirtilmemekte.
İzlemem gereken yol nedir? Öncelikle Göztepe'de bulunan çalışma sosyal bakanlığına dilekçe vermem yeterlimi? Bu süreç nasıl işlemekte ?
Tekrar herkese çok teşekkürler... SAYGILAR:)
-
Peki bir sorum daha olacak.
İşçinin şahsi dosyasında ve işyerindeki personel kayıtlarında işçinin kıdem tazminat bordrosu ve ihbar tazminatı bordrosu olması gerekmez mi?Böyle bir bordro düzenlenmeden gerekli vergiler ve sair kesintiler yapılmadan bir ibraname düzenlemek ve bu ibranamenin de sahte imza atılarak düzenlenmesi iş mahkemesinde nasıl değerlendirilir.?İş mahkemesi hakiminin bu sahte imzayı görerek işveren hakkında suç duyurusunda bulunması gerekmez mi?Kıdem ve ihbar tazminatları bordroları ibranamenin destekleyici unsurları değilmidir? Bu evrakların olmaması durumunda dahi (sahte imzalı ibranameye dayalı olarak-kaldı ki imzanın sahte olduğu gün gibi aşikar) hakimin işçi aleyhine hüküm kurması ve davayı reddetmesi söz konusu olabilir mi?Diyelim davayı reddetti -takdir hakkını kullanarak-peki hiç bir merci yokmudur sen bu hükmü nasıl kurdun eksik evrak ve işverenin kendi yanında çalışan işçilerin yalancı tanıklığına nasıl itibar ettin demez mi kimse?Yine işveren in yalancı tanıklığını yapanların işe girdikleri ve çalıştıklarını söyledikleri tarihler SSK dökümleri ile çelişmektedir.Hakim bunları incelemeden nasıl hüküm kurar.?Dava bu haliyle yargıtaya giderse yargıtayın bu konuda kurulan hükmü bozması kuvvetle muhtemeldir.Bu durumda ne olur?İş mahkemesi hakimi yeni atanmış ve ilk duruşmasında ilk hükmünü bu şekilde kurmuştur.Dava dosyasını incelediğinden söz edilebilr mi?Yargıda tavır değişikliği mi vardır?İşveren bu davayı kazanmak için işçisini tehdit etmiş davasından vazgeçmesi için şahitli isbatlı tehditler savurmuş olmamış uzlaşma teklif etmiş tüm bunlar dava tutanaklarına geçmişken bu sayın iş mahkemesi hakiminin bu şekilde hüküm kurması doğru mudur?ADİLMİDİR?Adalet nedir?
-
zkeskin1 kullanıcı isimli arkadaşım lütfen beni yanlış anlamayın ama soru içinde soru oldu.Gerçi sizin sorularınızın içinden kendime yontuğum taraflarda mevcut. İlgili olmasada başka bilgilerde öğrenmiş oluyoruz. SAYGILAR...