Sit Alanına Giren Projeli Villa Arsası

Merhaba,

Öncelikle benzer bir konuyu araştırmama rağmen bulamadım, biraz da diğerlerinden farklılık gösterdiğinden fikirlerinizi alma ihtiyacı duydum.

Zamanında (bunu tam olarak bilmiyorum) villa olarak projesi yapılmış, imar izni bulunan villalık bir arsamız, 1996 yılında tapunun yenilenmemesiyle(bu süreci tam bilmiyorum sonradan babamdan öğrendim) birinci derecede doğal sit alanı kapsamına girmiş.Şimdi herhangi bir inşaat durumunda Belediye'den yapamazsınız deniyor, dolayısıyla ne satabiliyor ne kullanabiliyoruz.Yer olarak da detay vereyim Ayvalık Sarımsaklı Şeytan Sofrası yolu üzerindeki özel bir site içerisindedir.

Arsanın bulunduğu sitenin bütün parselleri hali hazırda villa yapılmış durumda.Yalnızca bizimkisi kalmış.O zaman yapılan bir ihmalden böyle bir durum ortaya çıkmış ve şimdiye kadar gidilen yerel kurumlardan(belediye, tapu müdürlüğü) red cevabı alınmıştır.

Sonuç olarak böyle bir durumda ne yapılması uygundur, Anıtlar Kurulu mu, Kültür Bakanlığı mı, veya benim bilmediğim herhangi başka bir kuruma mı gidilmeli.Dilekçe yoluyla ve kanıtlarla durum izah mı edilmeli, dava mı açılmalı ?

Durum herhangi bir doğal güzellik, tarihi miras konusu olsaydı zaten mantıklı olurdu ve bu kadar rahatsız edici olmazdı.Ama bir sitenin içerisindeki arsa olunca sadece otlarla dolu bir alandan ibaret olduğu için hakkımızı aramaya karar verdik.

Bu doğrultuda haklı mı haksız mı olduğumuz veyahut bu tip durumun ne gerektirdiğini paylaşabilecek biri varsa çok makbule geçer.

Okuyup zaman ayırdığınız için teşekkürler.

Saygılar.

Sanırım pek bilgi paylaşacak kimse yok, peki bu konu ile ilgili en azından yetkili kurum kimdir belediye ve tapu dairesinden başka, nereye gidilmesi gerekir onu bilen var mı...Doğrudan avukata gidip dava açmak mı gerekir...

Benzer bir durum da benim başımda olduğundan, biraz bu konuda fikir verebilirim.Mesele; maddi zayıflıktan zamanında inşaat yapamamaktan doğuyor.İki arsam; diğerleri inşaat yaptıkları, benim gibi başka dört arsa yapamadıklarından, bu arada başlangıçta SİT olmayan ada, T.ve K.V.K. kuruluna VAHİY gelmesi sonucu, sit sınırı 10 m kadar genişleyince, iş sarpa sardı.Neyse; hikâye uzun.
Bence sizin yapmanız gereken; belediyeyle, tapuyla uğraşmadan -Onların da elini kolunu bağlayan, anıtlar kurulunun kararıdır- arsanızın imar durumunu ve ada içindeki pozisyonunu gösteren v.b.gibi belgeleri, bağlı olduğunuz Tabiat ve kültür varlıklarını koruma kuruluna göndererek, sadece bir parsel olan yerin, sit kararının kaldırılması halinde, sit maksadına (Sanırım sizin orası tabiat varlıklarını korumak adına, doğal sit alanı ilan edilmiş olabilir) zarar verip vermeyeceğinin tesbiti maksadıyla yerinde keşif yapılmasını ve bu keşiften sonra parselle ilgili kararın kaldırılıp, kaldırılamayacağının araştırılmasını istemek olacaktır.Kaldırılır veya kaldırılmaz.Kaldırılırsa; netice, kurul tarafından ilgili makamlara yazılır ve arsa üzerindeki kısıtlamalar kalkar.Kaldırılmazsa; bu sefer devletten emsal yer talebiniz olacak.Bu konuda; İlgili kurulun olduğu sitedeki bununla ilgili mevzuatı incelemek durumunda olacaksınız.
Kurulların, bu tür konularda, inanılmaz uygulamaları da olmuyor değil.Mesela; Çeşme'de birinci derece sit alanındaki arazinin sit vasfı bir süreliğine kalkar ve o yer sahibi, inşaat ruhsatını aldıktan sonra, alan tekrar sit alanı yapılır.(Gazete haberiydi)
Benim bulunduğum yerin, deniz tarafı kuş cenneti gerekçesiyle sit alanı ilan edildi.Bu bölgede hazineye ait arazilerde ecrimisil karşılığı çiftçilik yapmakta olanlara dendi ki "İşgal ettiğiniz yerleri terkedin, diktiğiniz zeytinleri de sökün!"Dikilmiş zeytinin hangi kuşa, kurda zararı vardır?
Bu durum karşısında ben de diyorum ki vatandaşa:"Yazın kenara, tahliyeler bitsin, sit kararı kalkar, yandaş biri inşaat izni alır ve tekrar sit olur."Ne de olsa; denize nazır yerler.Bulunduğum köyün deniz kenarındaki binlerce dönüm merası, boşuna mı "Mera"lık vasfından çıkarıldı?
Kolay gelsin.
Bu konudaki fikrim budur.
İyi günler...

Burada arsanızını kaçıncı derecede sit alanı olduğu çok önemlidir. Bunu belirleyen kurum Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruludur. Dolayısı ile muhatabınız da adı geçen kurumdur. Bir idari dava açmanız halinde husumeti bu bakanlığa yöneltmeniz gerekmektedir. Kolay gelsin.

Sn.Sakar ve Hakkarili öncelikle verdiğiniz cevaplar için çok teşekkürler, nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda çok yardımcı oldu.
Sn.Sakar öncelikle size de geçmiş olsun, eleştirilerinize %100 katılıyorum.
Bana en çok koyan tarafı ise, millet bir yerlerde devletin arsasına inşaat kondurup tapu alır seçim vakti, bizim kendi öz mülkümüzün kullanım hakkı gasp edilmeye kalkılıyor, kaldı ki yazdığım gibi gerçekten doğal bir miras olsa neyse, arsamızda ağaç bile yok zaten villa sitesinin içinde ortasında kalıyor.Aynı sizin dediğiniz gibi zamanında birşey yapılmaması, öte yandan ruhsatın da sözde yenilenmemesi sonucu bu durumda kalmış.
Sizin yazdıklarınız bana rehber olacak.Verdiğiniz örnekler sahiden fıkra misali, o bakımdan umarım ne bizim ne sizin ne de başkasının başına gelmez, sonra bir de ev yapıp kendi evimizi yıktırmasınlar:$
Eğer sizin dediğiniz yoldan bir cevap alamazsak Sn.Hakkarili'nin de belirttiği üzere bir avukat yardımı da alarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde hukuksal yoldan hakkımızı arayacağız.
Gayet açıklayıcı cevaplar için tekrar teşekkürler, bu konuda farklı bir bakış açısı veya tecrübesi olan olursa dinlemek isterim, onun dışında büyük ölçüde aradığım yanıtı bulmuş oldum.
Saygılar.