Van 100. yıl Üniversitesi rektörünün gözaltına alınması sonucunda YÖK üyelerinin tepkisi ve basın açıklamasını Yargıya Müdahale olarak görüyormusunuz?
Printable View
Van 100. yıl Üniversitesi rektörünün gözaltına alınması sonucunda YÖK üyelerinin tepkisi ve basın açıklamasını Yargıya Müdahale olarak görüyormusunuz?
Rektörler ancak vatana ihanet ve eğitim öğretimi aksatmak sıuçlarından dolayı tutuklanabilirler.Bu hukuka aykırı ve çirkin hareketi kınıyorum. zor kazanılan değerler bukadar kolay kaybedilmemeli
YÖK üyelerinin bu olay dolayısıyla yapmış oldukları eylem ve sergiledikleri davarnışları gördükçe yıllar önce Fatih ALTAYLI'ın bir yazı başlığını tekrar ediyorum içimden:YOK OLASIN YÖK ...
Bu yargıya müdahale olduğu gibi kamu vicdanınada bir müdahale bence.Sen binbir güçlükle biriktirilen Develetin parasını kendi hesabına kullanmaya çalışan birinin arakasında olmayı çalışmayı gelde hayra yor...Ulu Önder Atarük'ün bahsettiğ gaflet,dalalet ve ihanette bu olsa gerek...
Rektörlerin araçlarını yumruklayanlar arasında siz de mi vardınız yoksa? Yoksa siz hem hakim hem savcı mısınız? Rektörü ne çabuk suçladınız yargıladınız ve mahkum ettiniz böyle. Üstelik de atanan bilirkişiler üzerindeki şaibeleri de hiç dikkate almadınız. Size kalırsa Barolar Birliğinin gösterdiği tepki de hukuk dışı öyle mi? Yani birisi çıkıp da kamuda görevli hukukçuların yarısı hukuktan anlamaz derse tepki göstermeyecek misiniz? Kamu vicdanı... ne büyük laf. Kime göre kamu vicdanı? Bana göre Rektör'ün tutuklanması asıl kamu vicdanını yaralamıştır. Rektörler de demokratik tepkilerini ortaya koymuşlardır. Tıpkı ermeni konferansına koyduğumuz tepki gibi, bu da demokratiktir. Ya da Konferansın iptaline dair mahkeme kararına karşı konulan tepki de demokratiktir. Ucu böylesine açık konularda insanları peşin yargıyla mahkum ederek yok yere gaflet dalalet ve hıyanet içinde olduklarından bahsetmeyin. Atatürk' ün o günkü konjonktürde söylediği bu muhteşem Nutuk mutlak bir doğruyu ifade etmektedir. Ancak sapla samanın karıştığı günümüzde bu deyişi kullanmadan önce 9 kere düşünmek gerekir. Yoksa gün gelir bumerang gibi size geri dönebilir.Alıntı:
Sen binbir güçlükle biriktirilen Develetin parasını kendi hesabına kullanmaya çalışan birinin arakasında olmayı çalışmayı gelde hayra yor.
İzmirli'ye,
Keşke sapla samanı karıştırmakla kalmış olsaydınız.Ayrıca öküz altında buzağı arayan ve fakat bir türlü buzağıyı bulamadığından ötürü hıncını zavallı öküzden çıkarmaya çalışan bir davranış da sergilemişsiniz.Söylermisin neden Türkiye Cumhuriyeti savcısının tutuklamasını ve yargılama işlemlerini yargılamanın bir aşaması olarak görmüyor da baro başaknı sıfatıyla yapılan gösterinin yargıya müdahele olmadığını ve gayet demokratik bir gösteri olduğunu söylüyorsunuz.Ve neden hukuk kurallarını hiçe sayarak yapılan uygulamalardan dolayı yargılamayı böylesine provake etmeye yönelik rektör ve baro birliğinin davaranışını alkışlıyorsunuz.Siz yolsuzluklar üzerine gidelmesini bu kadar tehlikeli görerek hemde adalet adına böyle davaranışlara devam ederseniz bu yolsuzluk hortumu bir gün sizide uçurur...
Rektörün tutuklanması kamu vicadanını değil ancak bir an önce ampülün sönerek karanlıkata kalmaya devam etmeyi isteyenlerin huzurunu yaralamıştır...
Tüm bu olayalardan sonra herekesin etmesi gereken dua ;Tanrı Türk'ü korusun...
Burda mesele rektör niçin tutuklanmış meselesi mi sizce.Rektörler amcalarının kızlarını oğullarını bilimum akrabalarını kendi yaptıkları bilim! sınavıyla işe almıyorlar mı?Rektör yolsuzluk yapamaz mı?Üniversitenin en yüksek amiri olarak idari karar almıyor mu rektörler?Yolsuzluk yapılıp yapılmadığına yargı karar verecektir muhakkak.Tutuklamanın olması rektörün suçlu olduğu anlamına gelmediğini her hukukcu bilir.Tutuklama hakimin takdirinde olan bişey değilmi?Tutuklama sebeplerinin olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini olayda takdir edecek kişi hakimdir.Rektörler Vanda yürümüş tabi yürürler objektif kriterlerle öğretim görevlisi almadıkları herkesçe malüm.kendi adamlarına göre kadro açıyolar.
Sayın Erdoğan Teziç hukukcu arkadaşlarımızın malumu olduğu üzere bir anayasa hukukcusudur.Kitabında çok güzel açıklamaları var.Bu düşüncedeki bir insan yargı kararı oluşmadan nasıl fikir beyan ediyor bu nasıl hukuk devletine saygı ilkesidir şaşmamak mümkün değil.Bizler onun kitabını okuyarak hukuk düşüncemizi geliştirdik.Sayın başkan şimdi kitabınıza mı inanalım yoksa şu anki tutum ve davranışlarınıza mı?
Hiç birimiz kalkıp diyemeyiz Vandaki rektör ihalelere fesat karıştırmıştır diye bu bir suçtur yargılaması devam etmektir.Tutuklama kararının hukuka aykırı olduğu hukuk mercilerinde ileri sürülebilir.Rektörün yargılanması Cumhuriyetimizin yargılanması anlamına geldiğini nasıl ileri sürebiliyorlar.Kanunlarımız bağımsız mahkemelerimize rektör yargılama yetkisi vermemişmi?
Üniversitelerimiz sadece akademik çalışma yürütmelidir.Atatürk Cumhuriyetimizi Türk gençliğine emanet etmiştir.YÖK bu konuda yetkiyi nerden alıyor.
olay adli makama intikal edilmiş ise yorum yapmayınız. hak yerini bulacaktır .sonuçta bizde hukuk bir devletiz .
vay anasını sayın seyirciler evet diyenlerin sayısına bakın hele!!!
şu hukuk fakültelerinde ne kadar şeriatşı yetişiyomuş da bizim haberimiz yokmuş... VAy anam Vaaaaaaaay!!!
Hukukun belli bir zümreye ayrıcalık oluşturmayacağını öncelikle tespit edelim.
Konu mahkemelerin CMK.nu uygulamasından tutun, hortumculara, yargı bağımsızlığından şeriata kadar da derinleşebilir.
Aklıma gelenleri yazmaya çalışayım.
Sevgili ülkemizde şu CMK yı bir doğru uygulayabilsek...
Evet bugün TMSF tarafından kıyametler koparılarak suçlanan Uzan tutuksuz yargılanıyor ama rektör tutuklu... Her ikisi de suçu sabit olana kadar gözümüzde suçsuz olmalıdır. ! Bu forumda bazı kişilerin yazdığı gibi yargılama sonuçnalmadan "suçludur çekeceek" diyemezsiniz.
CMK. her sanığı tutuklu yargıla mı diyor. Hayır. Tutuklama tedbirdir. Failin kaçma tehlikesi varsa, delilleri karartma ihtimali varsa, sabit ikametgahı yoksa... Eh bir rektörü de bulamayacaksak eh bir rektörü de kaçsa dahi getiremeyeceksek yazıklar olsun bize.
Peki ne oldu, kefaletle (şahsi veya nakdi) salıverilme müessesesi ceza hukukumuzdan kalktı da benim mi haberim yok.
Bu dediklerimi dileyen yargı bağımsızlığı ile de kolayca ilişkillendirebilir.
Peki bu ülkede sivil toplum örgütleri, bilim adamaları konuşmayacaksa kim konuşacak. Tepkilerini de dile getirmeyecekler öyle mi? Tepki derken hakaret mi etmişler, yakıp yıkmışlar mı? Adliyeyi basıp hakimi savcıyı mı dövmüşler? Yoksa cezaevinde isyan mı çıkarmışlar?
Barolar birliğine gelince; Fransa'da böyle bir olay olsa ve Paris barosu oraya gitseydi emin olun bu iş çoktan bitmişti.
İyi, anlaşıldı. Barolar da konuşmasın.
Hukukçular bilir, bir usule itiraz bir de esasa itiraz vardır. Bugüne kadar ne YÖK ne de Barolar Esasa itiraz etmemiştir. Etmez de. Sadece Usule itiraz etmişlerdir.
Evet konu yargıya intikal etmiştir diyoruz. Esasi hususları Yargı inceleyecektir. Ben de kesinlikle yargının doğru karar vereceği kanaatindeyim. Rektör suçlu ise cezasını çeksin, buna da hiç kimse gıkını bile çıkaramaz. İyi de rektör daha yargılanmadı ki. Suçluysa dooğru cezaevine... YA SUÇSUZSA ? Mağduriyeti, zedelenen itibarı, yıllarca emek verip elde etmiş bulunduğu mevki ve saygınlığı? Öğrencilerinin yüzüne bakarken acaba hala beni suçlu görüyorlar mı diye sormayacak mı? Bunlar maddi şekilde telafisi olmayan, manevi şekilde ise telafisi çok zor yaralar.
Tanımasam da sayın Rektör'e de iki sözüm var.
1- Suçlu iseniz en ağır cezayı alın 2- Suçsuz iseniz size bir teselli; Kaderin garip bir cilvesidir ki; BU ÜLKEDE CEZAEVİNE GİRMEDEN Başbakan olunmuyor .
Sayın Feyz beye teşekkür ediyorum, işin hukuk boyutunu son derece güzel açıklamış. Benim derdim bu tek boyutlu düşünce kalıbı ile.
tekrar alıntı yapayım
ve sorayım?Alıntı:
Sen binbir güçlükle biriktirilen Develetin parasını kendi hesabına kullanmaya çalışan birinin arakasında olmayı çalışmayı gelde hayra yor.
" Siz bu rektörü tutuklayan savcı ve aynı zamanda onu yargılayan hakim misiniz?" Üstelik mahkum da ettiniz, doğru mu? Ve üye profilinizden "kamu görevlisi- hukukçu " olduğunuzu görüyorum, yanlış mı? Peki bu hakkı siz kendinizde nasıl buluyorsunuz?
Bir bakanımızın oğlu mısır ithal etmeden önce mısırla ilgili ithalat usul ve teblğlerinin değiştirlmesi, kendi arazileri için 2-b yasası çıkartılması, Ofer'le görüşmedim deyip görüştüğünün açığa çıkması, Mehmet Kutman' ın 6 ay öncesinden Galata civarındaki gayrımenkulleri kapatmaya başlaması... bunlar nedir, neden bunlardan söz etmiyorsunuz? Neden yargı bu konularda harekete geçmiyor? Ve sayın feyz beyin belirttiği gibi neden Uzanlar serbestçe dolaşırken rektör tutuklanıyor? 1999 yıllarında türbanlı öğrencileri kaydetmeyen rektör hakkında soruşturma açan savcı neden iktidar partidsinden mi,lletvekil adayı oluyor? Ermeni Konferansına iptal kararı veren hakim NEDEN SÜRÜLÜYOR? SİZCE ŞU GÜNLERDE ESAS BASKI ALTINDA OLAN YARGI DÜNYASI DEĞİL Mİ? vAR MI BUNLARA BİR CEVABINIZ?
Hem Tanrı Türk'ü Korusun diyorsunuz hem de bu düsturu edinenlerin iktidar tarafından en büyük kıyıma uğradığını göz ardı ediyorsunuz.
Doğrusu ya sizi anlamakta geçekten güçlük çekiyorum.