Davayı iptal için gittik - Anında yargılanıp, ceza aldım!
Selam,
3 çocuğumuz var. Yabancı uyruklu eşim yurt dışında yaşamak, ben Türkiye'de kalmak istiyorum. Bu yüzden sürekli çekişmemiz var. Geçenlerde gerilim inanılmaz tırmandı ve aramızda birkaç saniye boğuşma yaşandı. Tanık yoktu. Ertesi gün eşim adli tıptan darb raporu alıp şikayet etti. Aslında darb yoktu. İkimizde de boğuşmadan dolayı 1-2 çizik vardı ki yara bandı dahi takmadık, ama eşim velayet davası açabilmek için koz arıyordu. O akşam çekişmenin çocuklara zararından dolayı anlaşarak devam etmeye karar verdik. Eşim şikayeti geri aldı ama yine de 1 ay sonra, Haziran 2010'a mahkeme emri geldi. Bir de denetimli serbestlik bürosuna davet. Eşimle beraber hemen gittik. Davayı geri alacağımızı bürodakilere söyleyip, tutanağı yapmadan adliyeye gittik. Meğer 2005'de çıkan TCK 86/3 'e göre "kasten aile bireyi yaralama" suçundan kamu davası açılmış ve geri alınamazmış. Mahkeme kalemi, "isterseniz hakim bey'e danışın" dedi, o an duruşma odasındaymış. Kapıyı çalıp durumu söyledim. İnanılmaz biçimde tam 10 dakika sonra gerekçeli kararı almış idim! 10 dakika'da hakim söylediklerimizi dinleyip, ikimiz de boğuşma esnasında itiş kakış olduğunu, darb olmadığını söylediysek de, hakimin tokat var mıydı? sorusuna eşim olabilir dedi diye cezayı aldım, ancak 5 yıl geri bırakıldı. Hayatımızda adliyeye ilk defa gittiğimiz için duruşmanın yapıldığını ancak karar okununca fark ettim. Eşim adli Türkçe'yi ne kadar takip ettiyse, binadan çıkdığında duruşmanın olduğunu anlamamıştı daha. Şimdi bu cezayı eşimi velayet davası açmaya tahrik edecek. Her görüş ayrılığımızda aramızdan duvar gibi geçecek. Hem de santimi bulmayan tek bir çizik için ben neden "adam yaralama" cezası yiyorum. Acaba usüle aykırılıktan itiraz edersem bir şansım olur mu? Hakim kendi talep ettikleri denetimli serbestlik bürosu raporunu dahi istemedi. Bize haklarımız okunmadı. Duruşmayı o anda isteyip istemediğimiz sorulmadığı gibi, duruşmanın başladığı dahi söylenmedi. İtiraz süremin dolmasına 5 gün var. Yardımınızı esirgemeyin lütfen.
Cevap: Davayı iptal için gittik - Anında yargılanıp, ceza aldım!
Öncelikle geçmiş olsun. Benzer olayı ben ve eşimle de aynı problem yaşandı bizde sokakta tartışmıştık tabi yunus dedikleri polis karakola getirdiler davacı yok itişme olmuştu ama yaralanan yok ortada davacı yok.Zaman geçti mahkemeden kağıt geldi iş yerimiz vardı çıkma şansımız olmuyordu sonuçta gittik hakim sordu cevapladık eşimin maaşını sordu 1000 demişti işi sebebi ile hakimden izin istedi hakim imzayı attırdıktan sonra çıktı.hakim 4 aylık ceza bunun para cezasına çevirdi temyiz hakkı olduğunu söyledi bana sorduğunda iş durumumu ve gelirimi aynı işteyiz iş yerimiz olduğu için gelir aynıydı tabi duruşma bitti eşime durumu açıkladım tabi işi dolayısıyla temyize gidemedi aradan zaman geçti eşime ve bana bir kağıt geldi 2.250.00 eşime 2.250.00 de bana toplam 4.500.00 ceza eşiminkini biliyordum ama benimki şok etti tabi ortada davacı bile yok iken neymiş kamu davasıymış 9 taksite bölmüştü hakim öde ödeyebilirsen 1000 maaş ile ayda 450 taksit evin kiramı dükkanın kiramı ödeme gücün varmı soran yok tabi ceza aynı gün kesilmiş olduğundan ödemeyi yapamazsan yani taksit gününü geçerse toplu olarak ödeme emrine uyacaksın olmadı ceza evine girip çekeceksin cezanı ortada 2 çocuk varmıymış anne baba aynı anda içeri girecekmiş işini kaybedecekmiş kimin umrunda o yüzden tavsiyem temyize gitmen tabi ne çıkar onu da bilemiyorum
Cevap: Davayı iptal için gittik - Anında yargılanıp, ceza aldım!
Maturker, hemen avukatın aracılığı ile kararı temyiz etmelisin. Gerek usul ve gerekse esas yönünden Yargıtayca bozulması kuvvetle muhtemel.
Cevap: Davayı iptal için gittik - Anında yargılanıp, ceza aldım!
Selam, olur da benzer durumda bir kişi bu sayfayı görürse diye olup biteni hızlıca yazmak isterim. Çok iyi bir avukat tutup karar hem usulden hem esastan itiraz ettim. Esastan da büyük hata vardı, zira suçlu bulunduğum darp ile (tokat) adli tıp raporunda belirtilen izler (alında bant dahi gerektirmeyen bir çizik) uyuşmuyordu. Avukatım davayı gün be gün takip ettiğini söyledi. Önce hakimle 20 dk konuşmuş ve hakim hata yaptığını kabul etmiş. Ancak dosya savcıya gittiğinde, savcı hiç birşeyi okumadan, "hakim arkadaşın kararı bozulmaz prensibi ile," arkasına "uygundur" diye paraf atmış. Bunu gören asliye ceza da itirazı reddetmiş. Kıssadan hisse, bu ülkede herkesin "mahkemeden uzak durması" gerekiyor. Kanunlara tamamen aykırı davranan hakimler ve savcılar var. Bunu kabul etseler de tabiatları bu olduğu için, "vaktim yoktu" gibi sudan sebepler ile hayatlarımızla oynuyorlar. Avukatlar bu ülkede taksi şöförleri gibi. Güya kuralları olan ama sürekli bir sürü mantıksız olayın yaşandığı trafik keşmekeşinde yolcularını bir yere ulaştırmaya çalışıyorlar ama çook zor. Keşke eşimin kendi avukatının yönlendirmesi ile polise gittiği ilk gün, hemen kendim de bir avukat tutup olabilecek tüm defansı yapsaydım. Asla adalet yerini bulur dememek lazım!