Hükümlü hakkında

Sevgili meslektaşlar

Şimdiden vereceğiniz cevaplar ve konuya ilişkin duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim.

Bir gün iftar saati için dışarı da kardeşimin beni arabayla almasını beklerken, o sırada sevdiğim ve saygı duyduğum üstat meslektaşımın yürüdüğünü gördüm.Ve ona yol arkadaşlığı yapmak istedim ve iyi ki de yapmışım.çünkü yolda kendisine baro tarafından görevlendirildiğim bir dosya hakkında bilgi istediğim de bana çok daha ilginç bir konudan bahsetti.
Konu aynen; kişi 765 sayılı yasayla Adam öldürmekten yargılanıyor ve mahkumiyetle, sonuçlanıyor.01.06.2005.Y.Tarihli 5237 .s Y.T.C.K ile lehe olan yasal düzenlemenin olup-olmadığı için hükümlünün durumu tekrar görüşülüp karar bağlanıyor ve bu karar cezaevinde hükümlü bulunan sanığa tebliğ yapılıyor.
S-1)Hükümlü cezaevinde cezasını tamamlarken kısıtlı olması karşısında ve vasi ataması ile bazı haklar vasiye verilmişken ,yeni yasaya göre gözden geçirme kararının hükümlüğü tebliği sizce hukuka uygun ve geçerli midir.?
Yada bu karara karşı, vasi değil de hükümlünün Yargıtay#8217;a başvurması geçerli midir?
Bir başka örnek verecek olursak,kişi 765 sayılı yasa ile Yağma suçundan ve tekerrüre ilişkin maddeler ışığında mahkum oluyor.Yine aynı şartlarda 5237 sayılı yasa ile hükümlünün lehine yasal düzenleme olup-olmadığının tespiti için duruşma açılmasına karar veriliyor. kanunda suç için öngörülen ceza miktarının 5 yıl ve üstü olması dolayısıyla hükümlüğe maddi durumunun yetersiz olduğundan bahisle Baro tarafından müdafii görevlendirilmesini istemesi ile müdafii görevlendiriliyor.
S-1)Hükümlü kısıtlığı olduğu halde maddi durumunun yetersiz olduğundan bahisle kendisine Baro tarafından müdafii görevlendirilmesini istemesi ve Mahkemece bu yönde karar verilmesi hukuka uygun ve geçerli midir?Yoksa kişi hükümlü olduğu ve vasi ile temsil edildiğine göre Mahkemece bu hususun vasi aracılığıyla yaptırılması doğru değil mi?
Uygulamada bu husus gözden kaçmaktadır.öneri ve görüşlerinizi bekliyorum.

Her ne kadar, ceza kesinleşmiş ve hükümlü, kısıtlı ise de, bu özel bir durum
Eğer karar kesinleşmiş olarak kabul edilirse, tekrar dosya ele alınmaz. Yeni yasanın yürürlüğe girmesiile mahkeme tarafından yeni karar ihdas edilmektedir.
Bu yeni karar kesinleşene kadar, hükümlü değil de tutuklu statüsünde olacağı kanısındayım.Bu nedenle vasi değil de vekilin ya da kendisinin yapması gerekir

duyarlılığınızdan ötürü sizi kutlarım.
Yalnız Mahkeme dosyayı ele alarak duruşma açtığında kişiyi sanık olarak değilde hükümlü olarak kabul ediyor ve tutanaklara da bu haliyle yani hükümlü diye yazdırıyor

sayın BEYMİR,
Yeni TCK,eski TCK karşılaştırması yeni ve geçici bir uygulmadır... Sanıklar/hükümlüler lehine sonuçlar (varsa lehe bir durum) doğurmaktadır. ..İşin işine birde VASİYİ katarsanız,YARGI kilitlenir ve yargılama gereksiz yere uzar... Zaten çoğunlukla ya ilk vekiller tekrar duruşmaya çağrılıyor (sanığın zamanında vekalet verdiği avukatı) yada BARO tarafından müdafii tayin edliliyor...VASİ gelse,çağrılsa ne yapacak? Sonuç olarak hükümlü/sanık herhangibir zarara , hak kaybına uğramamaktadır...
Saygılarımla...

sevgili Ahmet bey
tabii ki hak kaybı olmayabilir.Ancak hukukçu için önemli olan hukuğun hukuksal yönden yürütülmesini sağlamaktır.Kaldı ki iş yoğundan bahisle hukuka aykırı işlemler yapmanın hukuk devleti anlayışına ters düşmektedir.Saygılarımla